Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Aşırma (İntihal) Sorunu Prof. Dr. Hasan YAZICI
Aşırmaya özel ilgim, hocalık yıllarımda böyle iddiaları incelemek üzere sıkça görevlendirilmeme neden olurdu. Bu kez de öyle olmuştu. Edebiyat fakültesinden gelen bir dosyaya bakmakla görevlendirilmiştim. Aşırma ihbarını yapan, aşırmayı yaptığı iddia edilen profesörün aynı fakülteden hocasıydı. Öğrencisinin yazdığı bir kitapta, kendisinden fütursuzca yapılmış aşırmalar olduğundan şikâyetçiydi. Konuyla ilgili iki kitap rektörlükten gelen görevlendirme yazısına eklenmişti. Kitaplar görece kısa, karşılaştırılmaları zahmetsizdi. 1-2 gün içinde kesin kanım oluşmuş, öğrencinin hocasının kitabından oldukça büyük çapta aşırma yaptığını görmüştüm. Ancak bu aşırma, daha sık olarak görülen ve hiç kaynak vermeden yapılan aşırmalardan farklıydı. İncelediğim kitabın yazarı, hocasının kitabı dahil, çok sayıda kaynağa gönderme yapmış, ancak bu göndermelerin kitabının nereleriyle ilgili olduğu belirtilmemişti.
Soruşturma günü hakkında aşırma suçlaması yapılan hocayla aramızda geçen konuşmayı hatırladığım kadarıyla aşağıya alıyorum:
“Kitapları karşılaştırdım. Hocanızın kitabından usulsüz alıntılar yaptığınız hakkında hiç kuşkum yok. Kendinizi nasıl savunacaksınız?”
“Suçlamaları kabul etmiyorum. Göreceğiniz gibi kitabımın kaynaklar listesinde hocamın kitabı da var.”
BİLİMSEL AYIP
“Öyle ama sizin kitabınızda hocanızın kitabından tümüyle kopyalanmış birçok paragraf var. Bu alıntılar tırnak içinde olmadığı gibi kaynak listeniz oldukça uzun ve hocanıza yapılan gönderme bunlardan sadece bir tanesi. Alıntılarınızın aşırma olmaması için hocanızınki dahil diğer kaynaklardan da aldıklarınızı mutlaka tırnak içine almanız ve bu tırnak içindekilerin alındığı kaynağın verdiğiniz kaynaklar arasında hangisinin ve çoğu durumda hangi sayfalarından olduğunu belirtmeniz gerekli.”
“Hocam, tam olarak neyle suçlandığımı anlamıyorum. Hocamın kitabını çok beğenmiştim ve beğendiğim kısımları kendi kitabıma aynen aldım. Dediğim gibi, kitabın sonunda da hocama gönderme yaptım.”
Sabırla devam ediyorum:
“Bakın hocanızın veya başka birisinin dediklerini çok beğenebilirsiniz. Ancak denilenleri kelime kelime aynen (verbatim) kitabınıza tırnak içine almadan koyamazsınız. Ama bakın şunu yapabilirsiniz. Yine kaynak göstermek koşuluyla hocanızın dediklerini kendi cümlelerinizle, yazış usulünüzle anlatabilirsiniz. İşte o zaman aşırmadan bir miktar uzak durmuş olursunuz. Şunu da belirteyim: Yaşamöykünüze ve yayın listenize baktım. Üretken bir öğretim üyesi olduğunuz izlenimini aldım. Deminden beri ve büyük bir sabırla, size yaptığınız önemli bir bilimsel ayıbı anlatmaya çalışyorum. Güzel kardeşim, söz konusu kitabınızda hocanızı gerekli şekilde kaynak göstermiş olduğunuzda neden bu kadar ısrarcısınız?”
“Hocam, gerçekten anlayamıyorum. Şimdi de tutmuş, hocamın dediklerini yazarken bir değişik yazmamı öneriyorsunuz. Ben kim oluyorum ki kıymetli hocamın dediklerini değiştirip yazayım? Vallahi noktasına, virgülüne dahi dokunamam!”
GÖZ ARDI EDİLİYOR
Araya, o da soruşturmada görevli, zamanın rektör yardımcısı, benim de fakülteden gerçek hocam girdi. “Hasan, yüzünün aldığı şekli beğenmiyorum. Haydi soruşturmaya biraz ara verelim, sen biraz şöyle dışarı çık, hava al, dön” dedi.
Boğaziçi Üniversitesi’nin yeni rektörünün teziyle ilgili aşırma suçlamaları ve özellikle bu suçlamalarla ilgili açıklamayı okuyunca hemen aklıma şimdi anlattığım aşırma öyküsü geldi. Sayın rektör, bir medya ajansına konuyla ilgili şu açıklamayı yapıyor: “Bir kere bu intihal meselesi bir iftira... Oradaki her şey diğerlerinden alıntıdır. En sonunda kaynaklar yazılmıştır. Bütün dert tırnak içine almamış olmam.” (1) Yıllar öncesinin soruşturmasında duyduklarıma ne kadar benziyor değil mi?
Gerek hikâye ettiğim olayda gerekse de güncel örnekte, yöntem benzerliği yanında aşırmayla itham edilenlerin bir yerde arkasına sığındıkları acı bir gerçek var. Maalesef ülkemizde yıllar boyunca üzülerek gözlediğim gibi intihal, hem oldukça yaygın hem de özellikle ünlü “Doğramacı - Spock” aşırmasında olduğu gibi intihali yapan kuvvetli, kudretli biri ise bu çok büyük ayıp çok kolay göz ardı edilebiliyor. (2)
AHLAK DIŞI GÖRÜLMÜYOR
Ülkemde aşırma
(intihal) pek de yüz kızartıcı bir ahlak sorunu değil. Yıllar evvel ben de
kendi üniversiteme rektör
olmaya soyunmuştum. Fakülte fakülte dolaşıp öğretim üyelerine bana oy verirlerse neler yapmayı planladığımı,
neyi sevdiğimi, sevmediğimi anlatıyordum. Sevmediklerim arasında aşırmalar da
vardı. Hemen hemen gittiğim
her fakültede toplumumuzda aşırmanın ne denli yaygın ve maalesef
benimsenmiş olduğunu örnekleriyle
anlatmaya çalışıyordum. Kimi örnekte çok severek benimsediğimiz müzik parçalarının bestelerinin
başkalarından aşırma olduğuna pek aldırmıyorduk. Bunlar arasında besteleri İsveçlilere ait “Dağ başını duman almış”, İsraillilere ait “Bir başkadır benim memleketim” ve
hemen her İstiklal Marşı’ndan evvel gözlerimiz dalgalanan bayrağımızda huşuyla dinlediğimiz, ulusalcı
Amerikalı kardeşlerimizin ise çalındığında
ayağa fırladıkları “Ti”leri vardı.
Fakültelerdeki konuşmalarımı yine şaşmaz
olarak aşırmayla ilgili şu çok
sevdiğim alıntıyla bitiriyordum: “Aşırmak,
ne vatana ihanet ne de seri halinde cinayettir. Ancak bir aldatma ve kandırma yöntemidir... O ülkenin eğitim
sistemi, okuryazarları ve hatta ülkenin tüm insanlarının eleştirisel ve yaratıcı yetenekleri
hakkında kitaplar dolusu bilgi verir.” (3)
Rektör seçimlerine dönersek, evet, doğru tahmin
ettiniz. Rektör seçilmedim.
PROF. DR. HASAN YAZICI
ESKİ İÜ ETİK KURULU BAŞKANI
1- https://www.haberturk.com/bogazici-universitesi-rektoru-prof-melih-bulu-dan-aciklamalar-2927092
2- H. Yazıcı, Bir Aşırma, İletişim Yayınları, 2020.
3- T. Pappas, Plagiarism and the Culture War. Hallberg pub.co. 1998, s. 30-31
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
- Balbay'dan çarpıcı Saray kulisi!
En Çok Okunan Haberler
- Ölüm nedeni belli oldu
- İstanbul'da metro yangını
- AKP döneminde ne kadar harcanmıştı?
- 5 çocuğunu kaybeden anne yalanladı
- Soylu'dan 'Özür dileriz' çıkışı
- İşte AKP'li belediyelerin 'etkinlik' harcamaları!
- Süper Lig'de yayın geliri dağılımı belli oldu!
- 'Vız gelir tırıs gider'
- MEB’ten skandal karar: Müdüre üstün başarı ödülü!
- 'O saraya, ben davaya’