Olaylar Ve Görüşler

AKP’nin politika felsefesi - Av. Erol TÜRK

22 Ağustos 2022 Pazartesi

Siyaset felsefesi; politik yaşamı, devletin kaynağını, insanın değerini felsefeye özgü bir yaklaşımla inceleyen bir öğreti dalıdır. Siyaset, devlet işlerini düzenlemek, toplumu ilgilendiren her alanda gerekli düzenlemeleri yapmak şeklinde tanımlanır. Siyaset felsefesinin ana konusu ise siyasal gücün hukuki ve ahlaki olarak değerlendirilmesinden oluşur. Siyasal gücün asıl sahibi, toplumun bütün bireyleri, kurumları ve yasalarla donatılmış en güçlü etki ve yetkiye sahip olan devlettir.

LAİKLİĞE KARŞI

20 yıldır ülkeyi yöneten AKP’nin siyaset felsefesi, aydınlığa, Atatürk Devrimlerine ve laikliğe karşı konumlanmıştır. Nitekim AKP iktidara gelir gelmez devletin bütün kurumlarına karşı savaş açmıştır. Cumhuriyetin bütün kurumlarını ya sattı ya da dağıttı, işlevsizleştirdi. Bilim insanlarını aşağıladı. Üniversitelere, devlet hastanelerine, devlet kurumlarına liyakatli insanların yerine biat edenleri rektör, başhekim veya genel müdür olarak atadı. Parasız olması gereken sağlık hizmetleri hasta garantisiyle yandaş şirketlere peşkeş çekti. 

İktidar halkı ikiye böldü. Toplumun bir kesimini diğerine düşman etti. Din ve mezhep ayrımını körükledi. Toplumu bu şekilde daha kolay yöneteceğini düşünecek kadar aymazlığa düştü. Kinini içinde biriktirenlere hoşgörü gösterdi. Cumhuriyetin kurucularına karşı yapılan saygısızlıklara ve hakaretlere sessiz kaldı. Hatta genel başkan düzeyinde hakaret etmeyi sürdürüyor.

Siyasallaşan yargı, orduyu esir aldı. Muhaliflere saldırılar arttı. Cumhuriyeti korumak ve kollamakla görevli savcılar görevlerini yapmıyorlar. Bütün devlet kurumları, dinci tarikatlarca işgal edildi. Diyanet, laiklik karşıtı, bölücü fetvalar yayımlıyor. Teokratik devlet sevdalısı gericiler, şeriat anayasası hazırlıyor, toplantılar düzenliyor. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın kılı kıpırdamıyor.

KARŞIDEVRİM

İyi yönetilmeyen ekonomi çöktü. Enflasyonla birlikte işsizlik artıyor. İnsanlar mutsuz ve umutsuz, evlerine ekmek götüremiyor. Vatandaşlar çöpten beslenmeye çalışıyor. Buna karşılık iktidara yakın olan tuzu kurular, gösteriş ve israfta sınır tanımıyor. 

Eğitim sistemi dinci kuşatma altında. Akıl ve bilim yerine inanç temelli bir eğitim sistemi uygulanıyor. Sınav soruları çalınıyor, sorumluları açıklanmıyor. Geleceğimiz olan çocuklarımız cahil bırakılıyor. Devlet törenleri ile medreseler açılıyor. Başta cumhurbaşkanı olmak üzere tek bir devlet yetkilisi çıkıp da yapılanların anayasal suç olduğunu, laik bir ülkede bu tür gösterilerin yapılamayacağını söyleyemiyor. Sanat etkinlikleri ve gençlik festivalleri valiler ile kaymakamlarca yasaklanıyor. Anayasada sosyal hukuk devleti olduğumuz yazıyor ama ortada ne hukuk var ne de sosyal devlet.

AKP’nin siyaset felsefesi, Atatürk Devrimlerine karşı hazırlanan, ortaçağa ait bir karşıdevrim felsefesidir. Ne kadar uğraşırlarsa uğraşsınlar Aydınlanmayı yaşamış halkımızı, ortaçağ karanlığına mahkûm edemeyeceklerdir. 21. yüzyılda bu siyaset felsefesi ile iktidarda kalmak ve ülkeyi yönetmek bundan sonra çok zor görünüyor.

AV. EROL TÜRK



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları