Olaylar Ve Görüşler

Acele kamulaştırma uygulamaları - Suna TÜRKOĞLU

26 Ağustos 2022 Cuma

Herkes, anayasada temel haklar arasında yer alan ve kişi hakkı olarak belirlenen mülkiyet hakkına sahip olup bu hak ancak kamu yararı amacıyla ve kanunla sınırlanabilir (anayasa, m. 35). Yine anayasaya göre devlet ve kamu tüzel kişileri, kamu yararının gerektirdiği hallerde, gerçek karşılıklarını peşin ödemek şartıyla kamulaştırma yapabilirler (anayasa, m. 46).

Her iki maddenin de buluştukları nokta “kamu yararı”dır. Anayasanın koruduğu bir temel hak olan “mülkiyet hakkı” ile yine anayasada yer alan bir devlet yetkisi olan “kamulaştırma”nın anayasaya uygun olarak kullanılmaları veya bir başka anlatımla bağdaştırılabilmeleri ancak kamu yararı ile olabilir. Ancak hem yasama organı sınırlamayı yasayla yaparken anayasanın 13. maddesinde belirtildiği gibi hakkın özüne dokunmaksızın ve anayasanın bu hakkı düzenlediği maddesinde belirtilen nedenlere bağlı kalmak hem de idare kamulaştırma yetkisini kullanırken anayasanın ve ilgili yasanın sözüne ve ruhuna uygun davranmak zorundadır.

Kamu yararının gerektirdiği hallerde gerçek ve özel hukuk tüzel kişilerinin mülkiyetinde bulunan taşınmaz malların, devlet ve kamu tüzel kişilerince kamulaştırılmasında uyulması gereken esas ve usuller 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nda düzenlenmiştir. Kamulaştırma Kanunu olağan kamulaştırmayı ayrıntılı bir biçimde düzenlerken olağandışı bir kamulaştırma olan “acele kamulaştırma”yı yalnızca bir maddesinde (m. 27) düzenlemiştir.

OLAĞANÜSTÜ DURUMLAR

2942 sayılı yasanın 27. maddesine göre acele kamulaştırma, ancak 3634 sayılı Milli Müdafaa Mükellefiyeti Kanunu’nun uygulanmasında yurt savunması ihtiyacına veya aceleliğine Bakanlar Kurulu’nca karar alınacak hallerde veya özel yasalarla öngörülen olağanüstü durumlarda gerekli olan taşınmaz malların kamulaştırılmasında başvurulabilecek bir kamulaştırma yoludur. Bu olağandışı kamulaştırma uygulamasında kıymet takdiri dışındaki işlemler sonradan tamamlanmak üzere ilgili idarenin istemi ile mahkemece yedi gün içinde o taşınmaz malın yasanın 10. maddesi esasları dairesinde ve 15. maddesi uyarınca seçilecek bilirkişilerce tespit edilecek değeri, idare tarafından mal sahibi adına yine 10. maddeye göre yapılacak davetiye ve ilanda belirtilen bankaya yatırılarak taşınmaz mala el konulmaktadır.

Acele kamulaştırma kararlarına karşı mülkiyet hakkı sahipleri tarafından idari yargı yerlerinde açılacak davalarda, kamulaştırmada kamu yararı bulunup bulunmadığına, kamulaştırmanın plan, program ve projesine uygun olup olmadığına veya acelelik kararının nedeni itibarıyla yasaya uygun olup olmadığı ve konusu itibarıyla demokratik toplum düzeninin gereklerine uygunluğu tespit edilip, ölçülülük kriterinin gerçekleşip gerçekleşmediğine karar verilinceye kadar taşınmaza çoktan el konulmuş olduğundan telafisi mümkün olmayan durumlar ortaya çıkabilmektedir.

HAKLARIN KORUNMASI

Son dönemde çok fazla acele kamulaştırma kararları alınmakta ve bu uygulama idare tarafından adeta olağan kamulaştırma uygulaması gibi algılanmakta olduğundan anayasa ile korunan mülkiyet hakkının özünü zedeler bir hal almıştır. Acele kamulaştırma uygulamalarının bir an önce yasal sınırlarına çekilmesi ve mülkiyet hakkı sahiplerinin anayasal haklarının korunması gerekmektedir.

SUNA TÜRKOĞLU

EMEKLİ DANIŞTAY ÜYESİ



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları