Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Meşruiyet koşulu
Yüksek Seçim Kurulu, cumhurbaşkanlığı seçimine katılabilecek adayların isimlerini birkaç gün sonra açıklayacak. Sonuçta öyle görünüyor ki Millet İttifakı’nın adayı Kemal Kılıçdaroğlu ile -eğer kabul edilirse- Cumhur İttifakı adına “aday” olacağını açıklayan Recep Tayyip Erdoğan asıl yarışmacı olacaklar.
Eğer Tayyip Erdoğan’ın adaylığı Yüksek Seçim Kurulu’nca reddedilirse -ki genel kanıya göre bu çok küçük bir ihtimal- Kemal Kılıçdaroğlu, hiç zorlanmadan 13’üncü cumhurbaşkanı olacak.
Peki, Recep Tayyip Erdoğan’ın adaylık başvurusu niçin reddedilebilir?
Önce kamuoyunda çok tartışılan ama nedense Millet İttifakı’nı oluşturan parti liderlerinin pek sözünü etmedikleri “Erdoğan’ın üçüncü defa seçilmesi anayasaya göre mümkün mü” sorusuna daha önce bu sütunda iki defa verdiğim yanıtı tekrar edeyim:
O nedenle “Bir kimse en fazla iki defa cumhurbaşkanı seçilebilir” diyen anayasa hükmüne göre üçüncü defa aday olamayacağı için “adaylık başvurusu” reddedilmek zorundadır. Nitekim bugüne kadar bu konuda görüş bildiren hukukçuların yüzde 99.9’u bu görüştedir.
Buna rağmen Millet İttifakı partileri sözcülerinin ve liderlerinin bu konuda konuşmaktan kaçınmaları, anayasanın açık hükmünün ihlaline göz yumdukları anlamına gelir ki, bunu tasavvur etmek dahi bir hukuk devletinde kabul edilebilecek bir ihtimal değildir.
Dahası, bir an için seçimde Millet İttifakı adayının kazandığını farz etsek o dönemde de anayasanın ihlali haline seyirci kalabilecekleri ihtimalini akıllara getirir ki o ayrıca vahim bir husus olur. O nedenle Millet İttifakı ve özellikle resmen aday olan Kemal Kılıçdaroğlu, bu konuya gerekli ağırlığı vererek değinmelidir.
İkinci ihtimal, Recep Tayyip Erdoğan’ın önceki iki seçimde de tartışılan ama hâlâ sonuç alınmamış olan “yükseköğrenim yapmışı” olup olmadığı konusuyla ilgilidir.
Erdoğan’ın önceki iki seçimde “diploma” olarak kabul edilen belgesi, orijinal belgenin değil, bir belge suretinin -imza yetkisi verilmiş- bir noter başkâtibinin onayladığı işleme dayanmaktadır. Hemen belirteyim ki Türkiye Noterler Birliği, bu işlem nedeniyle söz konusu noterliği cezalandırmıştır.
Dahası, bugüne kadar Erdoğan’ın üniversiteden bir tek arkadaşı ortaya çıkmadığı gibi ona hocalık yaptığını söyleyen -bir eski milletvekili hariç- kimse görülmüş değildir.
En ilginci, Erdoğan’ın başbakanlığı döneminde Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) başkanı olarak görev yapan, -şimdi Gelecek Partisi Eğitim Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı- Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan da YÖK başkanı iken Erdoğan’ın üniversite diplomasını sırf merak ettiği için aradığını ancak bulamadığını söylüyor. “O nedenle cumhurbaşkanı olamaz” diyor.
Peki Yüksek Seçim Kurulu hem “iki defadan fazla cumhurbaşkanı olamayacağı” hükmünü ve üniversite diploması olmadığını bile bile Erdoğan’ın adaylığını kabul ederse ve Erdoğan seçime girer de -varsayalım ki- kazanırsa ne olur?
Türkiye Cumhuriyeti’nin “meşru” bir cumhurbaşkanı olur mu?
Ben diyorum ki olmaz!
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- 'Tarihe not düşmek için geldim'
- Çok konuşulacak 'adaylık' açıklaması
- Fatih Altaylı ve İsmail Saymaz'a soruşturma
- Protesto eden yurttaşlara polis müdahalesi!
- Aydın Dağları'nda son yılların en verimli hasadı yapıldı
- Mahruki yine yandı
- AKP’li belediyeden bir ayda 33 konser
- A Milli Takım'ın Uluslar Ligi'ndeki rakibi belli oldu!
- Tıp fakültelerinde kadavra krizi
- Fakülteyi kâğıt üzerinde kurmuşlar!