Oktay Ekşi
Oktay Ekşi oktay.eksi@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Senarist

02 Kasım 2024 Cumartesi

Önce Bahçeli’nin DEM Partililerle “DEM’lenmesi”, ardından Tayyip Erdoğan çok bonkör sözlerle Bahçeli’ye destek vermesi öyle bir izlenim yarattı ki sanki son dönemi Bahçeli başlatmış da Erdoğan sonra haberdar olmuş.

Oysa kaçıncı defadır yazıyorum: Olayın aslı öyle değil. Çünkü önce -yani eylülün son gününde- Erdoğan’ın Bahçeli’yi evinde ziyaret etti. Ertesi gün de Bahçeli’nin önce Meclis’te “DEM’lenip” sonra da “Erdoğan’ın kendisine verdiği görevi yapmak için DEM’lilerin elini sıktığını” açıkça söylemesi ortaya koydu ki oyunun senaristi Erdoğan, başroldeki oyuncusu da Bahçeli’dir. O nedenle sanki her şeyi Bahçeli başlatmış gibi görmek ve söylemek baştan sona yanlıştır:

“Erdoğan oyunu kurandır ve şimdi Esenyurt’ta gördüğümüz kısmı ve daha sonra göreceklerimiz de Erdoğan’ın zihninden çıkmadır.”

Daha ileri gitmeden anımsatmak isterim: 

Bu birçok insana yeni bir iddia olarak görünebilir. Oysa Erdoğan’ın siyasi yaşama başladığı tarihten sonrasını bilenler, izleyenler kendisinin çok kurnaz bir siyasi oyun senaristi olduğunu kabul ederler. Çok eskilere gitmeden anımsatayım:

Ahmet Davutoğlu’nu önce danışman, sonra dışişleri bakanı, ardından başbakan ve AKP genel başkanı yapıp eşi az bulunur bir tertiple başbakanlıktan ve AKP genel başkanlığından nasıl uzaklaştırdığı, zihinlerde hâlâ tazedir.

Erdoğan iç siyasette oyunu çok sever. Allah’ı var, iyi de oynar. O nedenle baş etmek kolay değildir. 

Üstelik oyunları da çoğu kez bir stratejinin o güne düşen taktiklerinden oluşur.

Peki şimdi gördüğümüz kısmı hangi stratejinin parçasını teşkil ediyor?

Temel stratejisi, siyasete girdiği tarihten beri hiç değişmedi: Türkiye’deki “ulus devlet” yapısını “İslam cumhuriyeti” modeline dönüştürmek. Onu gerçekleştirebilmek için de -elbet sadece bu nedenle değil, iktidarda mümkünse ömür boyu kalabilmek amacıyla da- cumhurbaşkanlığında kalmak.

Bunun için neye ihtiyaç var:

Aylardır ve günlerdir yazmayan söylemeyen kalmadı. Ben de ilave edeyim: 

O amaçla anayasayı değiştirmek. Ve tekrar seçilip o mevkide -mümkünse ölünceye kadar- kalmak.

Dikkat ederseniz günlerdir, aylardır bunun yazılıp söylendiğini ifade ediyorum ama kendisini ilgilendiren en ufak haberlere bile tepki gösteren Erdoğan, cümle âlemin bildiği ve tekrarladığı bu iddiaları tekzip edecek tek kelime de etmedi.

Tüm bunları dikkate alınca Erdoğan’ın birkaç gün önce AKP grubunda söylediği, “Sevgili Kürt kardeşim, senden bu eli samimiyetle tutmanı istiyorum” türü sıcak sözlerin de Devlet Bahçeli’yi “Tavır, konuşma, söylem ve tecrübesiyle, cesur çıkışlarıyla, akıl dolu cümleleriyle, daima tarihe not düşen, tarihe istikamet veren bir lider” olarak tanımlamasıyla ve CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e, nedeni pek de anlaşılamayan teşekkürüyle aynı senaryoyu renklendirmeye çalışıyor.

Peki son Esenyurt operasyonunu nereye koyacağız diye sorarsanız. O konuda oyunun henüz açılış sahnelerini gördüğümüzü söylemekle yetineceğim. 

Diyorum ki biraz sabredelim: 

Göreceklerimiz bitmedi.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Senarist 2 Kasım 2024
Birkaç soru 19 Ekim 2024

Günün Köşe Yazıları