Özdemir İnce

Müslümanlar arasındaki anlamsız itilaflar!

22 Kasım 2024 Cuma

Müslümanlar arasında anlamsız itilaflar olduğunu ben söylemiyorum, İstanbul Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesi (İSEDAK) 40. toplantısının açılışına katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan söylüyor. Ne yalan söyleyeyim, siyasete atıldığından bu yana ilk kez söylediklerine katılıyorum ama bu yazıda benim yazdıklarımı o söyleyemez. R.T. Erdoğan konuşmasının son bölümünde üye ülkelere birlik çağrısında bulunurken şunları söylemiş:

“Gazze, Lübnan, Yemen, Sudan ve diğer İslam coğrafyalarında yaşanan acılardan daha acı olan, Müslümanlar arasındaki anlamsız ihtilaflardır. Çevremizdeki tüm bu trajedilerin daha vahim tarafı süregiden tepkisizlik, suskunluktur. Şunu iyi biliyoruz, şayet biz çözmezsek kimse bizim meselelerimizi çözemez, çözmek de istemez. Şayet biz ihtilaflar yerine kardeşliğimizi büyütmezsek, başkaları bizim adımıza bunu yapmaz, yapamaz. Dünyadaki belki kendimizi tatmin edecek geçerli mazeretler bulabilir ama yarın mahşerde bütün o mazeretler hükümsüz olacaktır. Dolayısıyla bir olmaktan, beraber olmaktan, Müslümanlar olarak tüm ayrılıklarımızı rafa kaldırıp ortak tehditler karşısında birlik olmaktan başka hiçbir kurtuluş yolumuz yoktur.”

Çok güzel! Çok güzel ama neden böyle? Çünkü anlamsız ihtilaf olmaz, her ihtilafın çok derin bir anlamı vardır. İhtilafın kendisi bizzat İslamın kendisidir. İkinci temel neden Müslüman devletlerin demokrasi ile yönetilmemesi, çoğunun bir aile ya da tek adam tarafından yönetilmesidir.

İslam coğrafyasına çağrıda bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Gazze, Lübnan, Yemen, Sudan ve diğer İslam coğrafyalarında yaşanan acılardan daha acı olan, Müslümanlar arasındaki anlamsız ihtilaflardır. Şayet biz çözmezsek kimse bizim meselelerimizi çözemez, çözmek de istemez. Şayet biz ihtilaflar yerine kardeşliğimizi büyütmezsek başkaları bizim adımıza bunu yapmaz yapamaz. Müslümanlar olarak tüm ayrılıklarımızı rafa kaldırıp ortak tehditler karşısında birlik olmaktan başka hiçbir kurtuluş yolumuz yoktur” demiş. Ve İstanbul Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesi (İSEDAK) 40. toplantısını açılışına katılmış.

Birleşmiş Milletler’in kayıtlarına göre dünya üzerinde toplamda 206 ülke yer almakta. Bunlardan 50 tanesi Müslüman ülke. Bu 50 devletin 22’si “Arap devletleri”. Yaklaşık 360 milyon kişinin yaşadığı toplamda 22 devlet.

Nobel Ödülü konusunda bir karşılaştırma yaparsak durum şöyle: (Pakistan (2),Türkiye (2), İran (2), Bangladeş (1), Yemen (1) = 8. Aslına bakarsanız bu listeden halkının çoğunluğu Müslüman olan laik Türkiye’yi çıkartmamız gerekiyor. Veee, İsrail (12), Yahudi (36) = 48.

R.T. Erdoğan, Müslümanlar arasındaki anlamsız ihtilafların, yani uyumsuzluk ve anlaşmazlıkların nedenini bulmayı bana bırakacağına bu ölümcül illetin nedenini Müslüman âlimlere sormalıydı. Ülkemizin güzide mütedeyyin (dindar) âlimleri bu sorunla ne hikmetse hiç ilgilenmemekte.

Bence Müslüman ülkelerde ulusal kimlik bilinci hemen hemen yok. Bu konuda ülkemizi biraz kayırmamız gerekiyor. Ulusal bilinçleri genellikle ırkçı ama millici değil. Hıristiyan ülkelerde olduğu gibi ortak çıkar ve sorumluluk paydaları yok. Çünkü tamamı ırkçı. Araplar bile, 22 türlü Arap ırkçısı.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları