Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Çıkmaz hesap
Millet İttifakı’nın omurgası ya da beli kırıldı. Çünkü bu ittifakın taşıyıcı kolonlarından biri -önemli biri- çöktü.
Böylece Tanzimat Fermanı’ndan bu yana geçen 184, ilk yazılı anayasamızdan beri geçen 147, çok partili yaşama geçtiğimiz 1946’dan itibaren geçen 77 yıldan beri ilk defa başarıya ulaşacağını umduğumuz tarihi bir siyasal işbirliği de hayal kırıklığı ile sonuçlanmış oldu. Oysa bir yıldır süren bu işbirliğine sadece başarılı olduğu için değil, Atatürk Cumhuriyetinin kaderini tekrar aydınlık geleceklere yöneltecek diye umut bağlamıştık.
Şimdi Tayyip Erdoğan ile Devlet Bahçeli çifte telli oynasa yeridir.
Hemen söyleyeyim ki, bu çöküşün tarihi sorumlusu İYİ Parti yöneticileri ve özellikle partinin genel başkanı Meral Akşener’dir.
Akşener’in bir süreden beri Kılıçdaroğlu’nun Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı olmasına sıcak bakmadığı biliniyordu. Ama 2 Mart tarihli 6 lider toplantısına katılıp ardından hem kendisinin hem de öteki liderlerin “Ortak bir anlayışa vardık” dediği ve imzaladığı Ortak Açıklama kamuoyuna duyurulduktan sonra, İYİ Parti Genel İdare Kurulu ile toplanıp oybirliğiyle ittifaktan çekilme kararı almasını sadece Kılıçdaroğlu’na itiraz çerçevesi içinde görmek ve açıklamak doğru değildir. Bunun altında Akşener ve arkadaşlarının uzun vadeli hesapları olmalıdır.
Akşener’in dün kamuoyuna yaptığı açıklamada 6’lı masanın “noter” olmadığı anlamına gelen sözleri kendisinin ve arkadaşlarının “uzlaşı” kültüründen -maalesef- yoksun olduklarının kanıtıdır.
Yapılan hesaplara gelince Akşener’in masadan kalkarken bir başka partinin iki belediye başkanını (Ekrem İmamoğlu ile Mansur Yavaş’ı) kendi partilerinin disiplinine aykırı hareket edip cumhurbaşkanlığına aday olmaya çağırması, ayrıca sahip olduğunu iddia ettiği siyasi nezaket ve zarafetle bağdaşmayacak bir harekettir. Dahası, uzun vadeli dediğim hesabın CHP’yi parçalamayı da hedef aldığını göstermektedir.
Yoksa Akşener, hem İmamoğlu’nun hem de Mansur Yavaş’ın “siyaseten intihar etmeye” karar vermedikçe bu çağrıya “Evet” demeyeceğini düşünmüş olması gerekir.
Akşener’in bir hesabı da “Çaresiz kaldım” gerekçesiyle kendi partisi adına cumhurbaşkanı adaylığını ilan etmek ise bu hesabı da -en azından Türkiye’nin bugünkü ortamında- yersiz ve temelsizdir.
Akşener’in bu performansı uzun vadede kendisine ve partisine bir yarar sağlar mı, hep birlikte göreceğiz. Ama bir gerçek var ki bu hareketiyle Akşener MHP’den ayrılıp İYİ Parti’yi kuralı beri kamuoyundan topladığı sempatiyi büyük çapta çöpe atmış olmaktadır. Böylece Akşener, ülkemizin sadece bugünkü değil, gelecek kuşaklarına karşı da taşınması çok zor bir tarihi sorumluluğun altına girmiş olmaktadır.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
-
İmamoğlu ve İBB’yle ilgili 560 milyar iddiasına yanıt
-
Mustafa Balbay sert eleştirdi
-
Mezhep çatışması değil insanlık suçu
-
Emekliye bayram ikramiyesi ne kadar olacak?
-
Alfa Romeo'nun ilk elektrikli modeli: Junior Elettrica
-
'Kayyum atamaları, hukuksuzluk ve kontrollü kaos'
-
AKP’de kongre öncesi hazırlığı devam ediyor: Prof. Kalay
-
Emeklilerin Gözü Bayram İkramiyesinde: Beklentiler Karşı
-
Hutbelerde Bunlara Dikkat Edin!
-
Ekonomist Atilla Özkan'dan Şok Eden Enflasyon Yorumu!
En Çok Okunan Haberler
-
CHP liderinden gözaltı ve yandaş medya sözleri!
-
CHP'den MHP'ye 'kurultay' yanıtı!
-
Protestolara katılanlara şafak baskını
-
İYİ Parti'den Saraçhane açıklaması
-
Filiz Akın sessiz sedasız defnedildi
-
Şevket Çoruh'un, yandaş Cem Küçük'e yanıtı gündem oldu
-
Valilikten son dakika yasak kararı!
-
Özel'in son konuşmasında 'mikrofon' ayrıntısı!
-
RTÜK'ten televizyonlara gözdağı!
-
İmamoğlu'nun mesajını duyurdu!