Zeynep Oral
Zeynep Oral zeynep@zeyneporal.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Gergedanlaşmaya hayır!

23 Mart 2025 Pazar

Dünyada da ülkemizde de hayat zor! Şu son yıllarda en çok şiddeti gördük. Ayırımcılığı gördük. Baskıyı gördük. Yalanı, talanı gördük! Bize benzemeyenin, bizim gibi düşünmeyenin ötekileştirilmesini gördük. Eleştiriye tahammülsüzlüğü gördük. İhaneti gördük. Direnişi gördük!

Meclis’i, parlamentoyu yok sayan otoriter, totaliter rejimleri gördük. Adaleti ve vicdanı yok sayıp hak ve hukuku yerle bir etmeyi gördük. Ekonomik çöküşü, sınıfsal uçurumların büyüdüğünü gördük. Sansürü, yasaklamaları, zulmü gördük. En çok da şiddeti gördük. Ve karşıdevrimi gördük. Sivil darbeyi gördük.

Bu ortamda üç gün boyunca Kadıköy’de Tarih, Edebiyat ve Sanat Kütüphanesi’nde (TESAK) üç gün süren ve gazetem Cumhuriyet ile Kadıköy Belediyesi tarafından düzenlenen edebiyat buluşması adeta çölde bir vahaydı. Hele hele etkinliğin onur konuğu olarak seçilmiş olmak, Işık Kansu ve Kadıköy Kültür Müdürlüğü Sanat Yönetmeni Ömür Kurt’un elinden plaketimi almak benim için büyük bir onurdu. Tıka basa dolu salonda teşekkürlerimi sunarken konuşmalar boyunca gözyaşlarımı tutamadığım bile oldu!

EDEBİYAT NEYE YARAR

İki gündür bu etkinliğin ayrıntılarını gazetemizde okuyorsunuz. Ben konuşmamın gazeteye yansımayan bölümüne değinmek istiyorum.

Başta sıraladığım ve bugünlerde hepimizin acı çekerek tanıklık ettiğimiz korkunç gerçekler karşısında edebiyat ne yapabilir? Bütün bu olumsuzluklara karşı çare olabilir mi? Hayır elbet olamaz, zaten edebiyatın işi de bu değil. Ama edebiyat bunları fark edecek bunları yorumlayabilecek, çare bulabilecek insan yetiştirir. Edebiyat bunları durduracak, daha güzel, daha ahlaklı, daha vicdanlı, daha eşitlikçi bir dünya yaratmayı amaçlayan insanlar yaratmakta etkin olabilir. Çünkü edebiyat özgürlüktür. Çünkü edebiyat başkaldırıdır, direniştir. Çünkü edebiyat sığınaktır. Çünkü edebiyat aşktır!

Nereden biliyorum? Kendimden. Kendi deneyimlerimden biliyorum:

Nâzım Hikmet’i, Enver Gökçe’yi, Ahmed Arif’i okumasaydım haksızlığa bunca karşı çıkmazdım. Ceyhun Atuf Kansu’yu okumasaydım yurdumu, Mustafa Kemal’in diktiği, yeşerttiği, var etttiği, “yurdum” dediğim bu güzelim bahçede Yediveren Bağımsızlık Gülü’ne bunca bağlanamazdım!

Aziz Nesin’i okumasaydım gözlemciliğim bunca bilenmezdi. Gülten Akın’ın şiirini bilmeseydim belki benim de “Durup ince şeyleri anlamaya” vaktim olmayacaktı. Adalet Ağaoğlu’nu, Füruzan’ı, Leyla Erbil’i okumasaydım ülkem insanını bunca yakından tanıyamazdım. Yaşar Kemal’i okumasaydım doğayı, ülkemi ve Türkçemi bunca çok sevmeyebilirdim.

Tolstoy’u, Dostoyevski’yi, Bertold Brecht’i Stefan Zweig’ı okumasaydım şiddetten, savaştan bunca nefret etmezdim. Kafka’yı okumasaydım hak hukuk, adalet tutkum bunca gelişemezdi. Goethe’yi, Çehov’u, D.H. Lawrence’ı okumasaydım belki aşkı tanımayacaktım. Marquez’i okumasaydım, gerçekliğin büyüsünü yakalayamayacaktım. Kavafis’in şiirini bilmeseydim belki hâlâ Barbarları, yani, düşmanı bekliyor olurdum.

Sevgili okurlar,

Bu yazıyı Denizli’de güneşli, ateşli bir şiir buluşmasından yazıyorum... Pazar sabahı siz bu satırları okurken ben İstanbul’a dönüp Ekrem başkan için oyumu kullanacağım. Bu yaşa dek hiçbir partiye üye olmamışken 80 yaş eşiğinde gidip CHP’ye üye oldum.

Neden mi? Çünkü... Çünkü bizler ne Kafka’nın Gregor Samsa’sı gibi böceğe dönüşeceğiz ne de Ionesco’nun eserindeki gibi “gergadanlaşacağız”. Bizler Mustafa Kemal Atatürk’ten aldığımız güçle mücadeleye devam edeceğiz.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Defolup gidin! 20 Mart 2025
Yaşasın edebiyat! 16 Mart 2025

Günün Köşe Yazıları