Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Yeni Yılı Okurlarla Karşılamak
Bu zincirleme “zaman” muhabbetinin müsebbibi, Kenter Tiyatrosu’ndan gelen bir yeni yıl kutlaması oldu. \n
\nKenter Tiyatrosu, ilk fırsatta görmeyi arzuladığım son oyunları “Toplu Hikâyeler”den hoş bir alıntı taşıyan “zaman temalı” bir yeni yıl kutlaması göndermiş. Bunun üzerine “İçimizden Geçen Zaman” başlıklı bir yazı yazdım. Gelen okur mektuplarını görünce, AKP iktidarlarının niye tiyatroya düşman olduğunu anladım... \n
\nTiyatronun, başka hiçbir sanat dalında olmayan çok geniş spektrumlu bir düşünceyi kamçılama gücü var. Bir yılbaşı kartıyla bunu yapabiliyorsa.. bir tiyatro temsiliyle gönülleri ve zihinleri nasıl açar ve fetheder varın siz hesap edin... \n
\nAldığım okur mektupları, deniz derya gibi derin… Yerim elverdiği ölçüde aşağıya koyuyorum. \n
\nZamana ‘nanik’ çekmek\n
\nAmerikalı tiyatro yazarı Donald Margulies’in sözleri “Yürüdüğüm yollarda şimdi senin yürüdüğünü görüp de geçen zamanı düşünmemek elde değil... Derdim bu. Görmüyor musun? Zaman.” alıntısıyla başlayan son yazıma Aygün C. “Ne yaptınız Nilgün Hanım” sorusuyla karşılık veriyor: \n
\n“Zaten zamanla köşe kapmaca oynamaktaydım. Üstünde zıpladım, altını oydum, akıp gitmesini önleyemedim zamanın... Bir de katlamayı deneyeyim, dedim. Baktım ki gençliğimin tam üstündeyim. Şimdiki aklım işe yarıyor, ama o zamanki beden nerede? Gideyim şu ODTÜ’ye, gençlerin önüne gerileyim, bana gelsin gaz bombaları, ne de olsa eski tüfeğim, doktor ‘Dur!’ dedi. \n
\nNe yaptınız Nilgün Hanım? Tam da ben gençliğimle yaşlılığımı barıştırmaya çalışıyorken... Tam da kendimi ve yaşlılığımı kandırıp zamana bir genç edasıyla nanik çekiyorken... Oldu mu şimdi!...\n
\nOldu... Çok da güzel oldu. Zaman bana çok şey katarak, ben onun cebinden gizlice dakikalar çalarak, baharı da, yazı da geçirdik... Şimdi sonbahar zamanıdır... Güneş denizin dalgalarından şıkır şıkır binlerce şavkır, dağlardaki taze yağmış göz kamaştıran karlardan da... Yüzümden yansıyıp ölülerimin mezar taşlarından şavkır... Şimdi hem gencim, hem yaşlıyım. Zaman eskimemiş bir dost gibi yanı başımda, dilimizde özgürlük türküleri, el ele yürüyoruz kentin meydanlarında... \n
\nMüthiş bir yazıydı... Ellerinize sağlık, yüreğinize sağlık... Kaleminize güç, sağlık ve özgürlük diliyorum yeni yılda size... Bu yazı beni benden aldı...” \n
\nUzun gecenin zamanı…\n
\nOsman Aydoğan da; bir Halil Cibran alıntısıyla söze giriyor: \n
\n“Halil Cibran’ın ‘Deli’ isimli kitabında ‘çoğu zaman geceyi dinlenmenin zamanı olarak düşünür ve anarsınız, oysa gerçekte gece aramanın ve bulmanın zamanıdır’ diye yazar. \n
\nYine Cibran geceye şöyle hitap ederdi; ‘Evet, biz ikiz kardeşiz, ey Gece; çünkü sen evreni görünür kılarsın, ben ruhumu.’\n
\nYılın bu son uzun gecelerinde görünür kıldığım ruhumda neler aradım neler, neler buldum neler...\n
\nÖnce Fransız şair ve politikacı, Türk dostu Lamartine’yi aradım, Onun bir şiirindeki dizeleri buldum:\n
\n“Ebedi gecesinde bu dönüşsüz seferin/Hep başka sahillere doğru sürüklenen biz/Zaman adlı denizde bir gün bir lahza için/ Demirleyemez miyiz?\n
\nİnsan için liman yok, sahil yok zaman için/O geçer, biz göçeriz.”\n
\nSevgili okurum Osman Aydoğan yılın bu son uzun gecelerinde… Karacaoğlan’ı, Veysel’i, Yunus’u, Melih Cevdet Anday, Bedia Akarsu, Marcus Aurelius’u ve Marquez’i aramış ve anmış zamanın izinde... \n
\nHepsini buraya sığdırmam olanaksız. Ancak okurumuzun seçkisindeki çok değerli iki düşünce insanının alıntısına yer vermeden geçemeyeceğim: \n
\nMelih Cevdet Anday; “Binlerce yıl sözü masaldır, ‘bir gün’ ise gerçektir” diyor: “Zaman birimlerinin çoğulu doğaya, tekili bize ilişkindir, bizim yaşamış olduğumuzu gösterir.” \n
\nFelsefeci Bedia Akarsu içinse.. zamanın kesintiye uğraması fikri, aldatıcı bir yanılsamadan ibaret. “Geçmiş zaman sürekli olarak bugüne akar” diyor ünlü felsefecimiz: \n
\n“Böyle bir akıntıda ‘zaman’ ortadan kalkar ‘süre’ başlar. Süreyi yaşayabilmemizin koşulu, bellektir. Bellek zaman aralıklarını yener, geçmiş şimdi olarak yeniden yaşanır!”\n
\nBen de bir Andy Warhol saptamasıyla bitireyim bu yazıyı: \n
\n“Zamanın hep her şeyi değiştireceği söylenir, ama bir şeyleri değiştirecek olan asıl sizsiniz!”\n
\nEvet karşıladığımız 2013’ün içinde geçmiş yılların ağır yükü var. \n
\nYeni yılın bize, değiştirmek istediklerimizi değiştirme olanağı vermesi umuduyla...
\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
- Balbay'dan çarpıcı Saray kulisi!
En Çok Okunan Haberler
- Cüneyt Özdemir'den teğmen Ebru Eroğlu'na iş teklifi
- Ünlü peynir markasından 'konkordato' kararı
- AKP'nin 'asgari ücret' formülünü duyurdu
- Demokrat Parti Kurultayı’nda adaylık krizi!
- Emekli askeri hakimden Varank’a sert yanıt!
- Süleyman Soylu 'tarafını' seçti
- Narin cinayetinde 'demir kapı' ayrıntısı
- Muazzez İlmiye Çığ hayatını kaybetti
- Fikret Orman'dan Talisca yanıtı!
- Salim Güran'ın ses kayıtları ortaya çıktı!