Nilgün Cerrahoğlu
Nilgün Cerrahoğlu nilgun@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Yeni Yılı Okurlarla Karşılamak

01 Ocak 2013 Salı

Bu zincirleme zamanmuhabbetinin müsebbibi, Kenter Tiyatrosundan gelen bir yeni yıl kutlaması oldu. \n

\n

Kenter Tiyatrosu, ilk fırsatta görmeyi arzuladığım son oyunları Toplu Hikâyelerden hoş bir alıntı taşıyanzaman temalıbir yeni yıl kutlaması göndermiş. Bunun üzerine İçimizden Geçen Zamanbaşlıklı bir yazı yazdım. Gelen okur mektuplarını görünce, AKP iktidarlarının niye tiyatroya düşman olduğunu anladım... \n

\n

Tiyatronun, başka hiçbir sanat dalında olmayan çok geniş spektrumlu bir düşünceyi kamçılama gücü var. Bir yılbaşı kartıyla bunu yapabiliyorsa.. bir tiyatro temsiliyle gönülleri ve zihinleri nasıl açar ve fetheder varın siz hesap edin... \n

\n

Aldığım okur mektupları, deniz derya gibi derin Yerim elverdiği ölçüde aşağıya koyuyorum. \n

\n

Zamana ‘nanik’ çekmek\n

\n

Amerikalı tiyatro yazarı Donald Marguliesin sözleri Yürüdüğüm yollarda şimdi senin yürüdüğünü görüp de geçen zamanı düşünmemek elde değil... Derdim bu. Görmüyor musun? Zaman.alıntısıyla başlayan son yazıma Aygün C. Ne yaptınız Nilgün Hanımsorusuyla karşılık veriyor: \n

\n

Zaten zamanla köşe kapmaca oynamaktaydım. Üstünde zıpladım, altını oydum, akıp gitmesini önleyemedim zamanın... Bir de katlamayı deneyeyim, dedim. Baktım ki gençliğimin tam üstündeyim. Şimdiki aklım işe yarıyor, ama o zamanki beden nerede? Gideyim şu ODTÜye, gençlerin önüne gerileyim, bana gelsin gaz bombaları, ne de olsa eski tüfeğim, doktor Dur! dedi. \n

\n

Ne yaptınız Nilgün Hanım? Tam da ben gençliğimle yaşlılığımı barıştırmaya çalışıyorken... Tam da kendimi ve yaşlılığımı kandırıp zamana bir genç edasıyla nanik çekiyorken... Oldu mu şimdi!...\n

\n

Oldu... Çok da güzel oldu. Zaman bana çok şey katarak, ben onun cebinden gizlice dakikalar çalarak, baharı da, yazı da geçirdik... Şimdi sonbahar zamanıdır... Güneş denizin dalgalarından şıkır şıkır binlerce şavkır, dağlardaki taze yağmış göz kamaştıran karlardan da... Yüzümden yansıyıp ölülerimin mezar taşlarından şavkır... Şimdi hem gencim, hem yaşlıyım. Zaman eskimemiş bir dost gibi yanı başımda, dilimizde özgürlük türküleri, el ele yürüyoruz kentin meydanlarında... \n

\n

Müthiş bir yazıydı... Ellerinize sağlık, yüreğinize sağlık... Kaleminize güç, sağlık ve özgürlük diliyorum yeni yılda size... Bu yazı beni benden aldı...” \n

\n

Uzun gecenin zamanı…\n

\n

Osman Aydoğan da; bir Halil Cibran alıntısıyla söze giriyor: \n

\n

Halil Cibranın Deli isimli kitabında çoğu zaman geceyi dinlenmenin zamanı olarak düşünür ve anarsınız, oysa gerçekte gece aramanın ve bulmanın zamanıdırdiye yazar. \n

\n

Yine Cibran geceye şöyle hitap ederdi; Evet, biz ikiz kardeşiz, ey Gece; çünkü sen evreni görünür kılarsın, ben ruhumu.’\n

\n

Yılın bu son uzun gecelerinde görünür kıldığım ruhumda neler aradım neler, neler buldum neler...\n

\n

Önce Fransız şair ve politikacı, Türk dostu Lamartineyi aradım, Onun bir şiirindeki dizeleri buldum:\n

\n

Ebedi gecesinde bu dönüşsüz seferin/Hep başka sahillere doğru sürüklenen biz/Zaman adlı denizde bir gün bir lahza için/ Demirleyemez miyiz?\n

\n

İnsan için liman yok, sahil yok zaman için/O geçer, biz göçeriz.\n

\n

Sevgili okurum Osman Aydoğan yılın bu son uzun gecelerinde Karacaoğlanı, Veyseli, Yunusu, Melih Cevdet Anday, Bedia Akarsu, Marcus Aureliusu ve Marquezi aramış ve anmış zamanın izinde... \n

\n

Hepsini buraya sığdırmam olanaksız. Ancak okurumuzun seçkisindeki çok değerli iki düşünce insanının alıntısına yer vermeden geçemeyeceğim: \n

\n

Melih Cevdet Anday; Binlerce yıl sözü masaldır, bir gün ise gerçektirdiyor: Zaman birimlerinin çoğulu doğaya, tekili bize ilişkindir, bizim yaşamış olduğumuzu gösterir.\n

\n

Felsefeci Bedia Akarsu içinse.. zamanın kesintiye uğraması fikri, aldatıcı bir yanılsamadan ibaret. Geçmiş zaman sürekli olarak bugüne akardiyor ünlü felsefecimiz: \n

\n

Böyle bir akıntıda zaman ortadan kalkar sürebaşlar. Süreyi yaşayabilmemizin koşulu, bellektir. Bellek zaman aralıklarını yener, geçmiş şimdi olarak yeniden yaşanır!\n

\n

Ben de bir Andy Warhol saptamasıyla bitireyim bu yazıyı: \n

\n

Zamanın hep her şeyi değiştireceği söylenir, ama bir şeyleri değiştirecek olan asıl sizsiniz!\n

\n

Evet karşıladığımız 2013ün içinde geçmiş yılların ağır yükü var. \n

\n

Yeni yılın bize, değiştirmek istediklerimizi değiştirme olanağı vermesi umuduyla...

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Trump’ın dönüşü 10 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları