Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Tandoğan Baharı
Almanya’nın Bochum kentinde biliyorsunuz on gün önce büyük bir gösteri düzenlendi…
\nMadencilik kenti olan Bochum’da Erdoğan’a bir “ustabaşı” ödülü vereceklerdi…
\n“Steiger” adıyla bilinen ödülün Türkçe karşılığı “ustabaşı” imiş. Ben de sonradan öğrendim…
\n“Usta” sonunda “ustabaşı” ödülünü almaya gidemedi…
\n“Gurbetçi göstericiler”, “demokrasi” adına verilmesi planlanan ödülü protesto etti…
\nOtobüslerle Avrupa’nın dört bir yanından Bochum’a akan göstericiler, önce 30 bin kişilik kent stadyumunu doldurdu. Arkadan sokaklara taştı.
\nŞaşırtıcı bir “ilk” olan gösteriyi, “Youtube” dan izledim...
\nGösteriyi düzenleyenler, Avrupa çapındaki organizasyonun gerekçesini “Türkiye’de her geçen gün siyasal İslama sürüklenen ‘ılımlı İslam projesi’” ile açıklıyordu:
\n“Bu projeye dahil olmayan kesimler, birer birer susturuluyor” diyorlardı: “Artık tehlikenin son demlerindeyiz. Ya direnecek ya da teslim olacağız. Biz direnmeyi seçtik. AKP zihniyeti karşısında direnmekten başka seçeneğimiz olmadığını anladık.”
\nSokağa çıkan muhalefet
\nBochum’daki bu sözler ve protestocu kalabalıkları görünce, Türkiye’de de muhalafetin sokağa çıkması yakındır diye içimden geçirdim.
\nAlmanya ne de olsa küçük bir Türkiye kesiti/örneklemesi.
\nBu örneklemeye “ya direneceğiz, ya teslim olacağız” şeklinde bir yol ayrımı duygusu yerleştiyse, Türkiye’de de mutlaka bu duygunun karşılığı vardır… diye düşünmeden edemedim.
\nKılıçdaroğlu nitekim önceki gün Tandoğan konuşmasının sonunu; “Özgürlüğün bedeli vardır” diyerek bağladı: “Tarihte özgürlük için mücadele edenler ağır bedeller ödemiştir. Kimisi giyotinde, kimisi darağacında, kimisi hapishanelerde, kimisi faili meçhullerde gitmiştir ama size söz veriyorum, bütün halkıma söz veriyorum, bu mücadelede baskı, bedel ne olursa olsun kefeni giymek ve o yola çıkmak ahdımızdır ve öyle olacaktır...”
\nCHP lideri Kılıçdaroğlu’nun bu cümleleri retorik olsun diye sarf ettiğini düşünmüyorum. Kılıçdaroğlu “retorik” bir politikacı değil...
\nAna muhalefet lideri bu sözleri söylüyorsa artık gerçekten bu bir “ya direneceğiz ya teslim olacağız” noktasına gelindiği içindir…
\nCHP, Tandoğan mitingiyle “teslim olmayacağını” göstermiştir.
\nMitingin birinci mesajı bu.
\nTartışmanın kapanmadığını gösterdi
\nCHP lideri tabii ayrıca uzun uzadıya “4+4+4” dayatması ve bu dayatmanın bilançosunu anlattı.
\n“Cumhuriyete ve çocuklarımıza sahip çıkalım!” temasını işledi…
\nBu vurguyu yaparken genç bir annenin Tandoğan toplantısına beraberinde getirdiği minik bebeyi omuzlar üzerinden yukarıya doğru yükselterek kürsüdeki Kılıçdaroğlu’na göstermesi, kameralara yansıyan en etkileyici andı...
\nBebeğini kalabalık arasından ısrarla Kılıçdaroğlu’na göstermek isteyen genç kadın; “Hepimiz, aslında bugün onun için buradayız!” der gibiydi...
\nCHP Genel Başkanı da konuştuğu platformdan kendisine doğru tutulan bebeği “Allah bağışlasın!” diyerek selamladı.
\nKılıçdaroğlu sonra yasa teklifinin bir oldu-bittiyle “baskın” şeklinde ülkenin önüne konmasını eleştirdi…
\n“Milli eğitim komisyonu işgalinin”, bir faşizm örneği olduğunu söyledi. “Medyası özgür olmayan, yasama organı baskı altında olan, meydanları abluka altına alınan bir zihniyet demokratik zihniyet değildir” dedi.
\nTandoğan meydanını “korku imparatorluğu ülkesinde” böylesine büyük bir kalabalıkla doldurmak; az şey değil.
\nKılıçdaroğlu CHP’si böylece medyada ve parlamento çatısı altında, her yöntemle susturulmak istenen can alıcı eğitim tartışmasının kapanmadığını ve kolay kolay da kapanmayacağını göstermiş oldu.
\nTandoğan’daki buluşma; sadece iç kamuoyunun değil, demirparmaklıklar ardındaki gazetecileriyle dünya birincisi Türkiye’yi basın ihlalleri nedeniyle mercek altına alan dış dünyanın da ilgisini çekecektir.
\n“4+4+4”; gerek dayatma şekli, gerek de özü itibarıyla -özgürlüklerin korunması açısından-; Türkiye dışında ilgi çeken hapisteki gazeteciler kadar önemli bir konu.
\nKılıçdaroğlu’nun da belirttiği gibi ülkenin on yıllarını teslim alacak olan bir yasa bu her şeyden önce…
\nKılıçdaroğlu’nun “anayasadan bile önemli” diye tarif ettiği bu yasanın şimdi ana muhalafetin devre dışı bırakılması suretiyle yapılmaya çalışılmasını; Tandoğan mitingine dek fark etmeyen varsa. artık fark etmiş olacak.
\nSonuç belki değişmeyecek, yasa geçecek ancak Erdoğan’ın maskesi dış dünyada biraz daha düşecek.
\nKılıçdaroğlu Tandoğan’da zaten konuşmasını tam böyle bitirdi:
\n“Recep Tayyip Erdoğan’ın maskesini gittiği her yerde ve bütün dünyada indireceğim.”
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
- Balbay'dan çarpıcı Saray kulisi!
En Çok Okunan Haberler
- Ünlü ton balığı markalarında 'yasaklı' madde!
- Ünlü peynir markasından 'konkordato' kararı
- Diyanet'in rekor ihalesi 'Cengiz'e verildi
- Demokrat Parti Kurultayı’nda adaylık krizi!
- Narin cinayetinde 'demir kapı' ayrıntısı
- Süleyman Soylu 'tarafını' seçti
- AKP'nin 'asgari ücret' formülünü duyurdu
- Grip nedeniyle hastaneye gitti, hayatının şokunu yaşadı
- Muazzez İlmiye Çığ hayatını kaybetti
- Dünya’nın bütün çöplerini neden Güneş’e fırlatmıyoruz?