Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Soner Yalçın ve Yargılanan Gazetecilik
İlhan Selçuk’un “Cumhuriyet” gazetesinde beraber kutladığımız son doğum günü geldi aklıma...\n
\nErgenekon gözaltısı arifesinde yeni girdiği yaşı için kadeh kaldırırken; Gabriel Garcia Marquez’den yaptığı bir “idam mangası alıntısıyla” söze başlamıştı: \n
\n“Huanito o gün öğleden sonra yaşayacağı olayı, yıllar sonra idam mangasının karşısında kurşuna dizilirken anımsayacaktı…”\n
\nMarquez’in “Yüzyıllık Yalnızlık” kitabının; “Albay Aureliano Buendia, yıllar sonra idam mangasının karşısına dikildiğinde… o çok uzaklarda kalmış ikindi vaktini anımsayacaktı” şeklindeki giriş cümlesini Selçuk böyle anımsamış, sonra Ergenekon gözaltısından çıktığında kaleme aldığı ilk yazıda da gene bu alıntıya yer vermişti...\n
\nSoner Yalçın da İlhan Selçuk gibi Ergenekon kâbusunda yaşananlar için bir Marquez göndermesi kullanıyor. \n
\n‘Kırmızı Pazartesi’ sendromu\n
\n“Yüzyıllık Yalnızlık” yerine “Kırmızı Pazartesi”yi hatırlatıyor Yalçın… \n
\nGöz göre göre yapılan hukuksuzluklar için; “Biliyordum. Herkes biliyordu” diyor: “Marquez’in Kırmızı Pazartesi romanı gibi; işleneceğini herkesin bildiği, engel olmak için kimsenin bir şey yapmadığı cinayet gibi” bütün bunlar… \n
\nMedyada bir “dalgakıran” olarak tanımladığı Odatv için ardından şu sözleri ekliyor; “Ergenekon sürecinde yargısız infazlara uğrayanlara mikrofon tuttuk; savunmanın kutsallığına, masumiyet karinesine inandık. Kibirli iktidarlardan korkmadık. Medyada kurulu düzenin üzerine gittik… Bunların bedeli olmalıydı. Şimdi ‘Kırmızı Pazartesi’ günü polisler evimde işte…”\n
\nSoner’in Silivri külliyatına yaptığı “Samizdat, Hakikatlere Dayanacak Gücünüz Var mı?” isimli kitabı böyle başlıyor.\n
\nBahar aylarında çıkan kitap nicedir başucumda. Aylardır kapağını kaldıramıyorum. “Kırmızı Pazartesi” metaforunda ifade edildiği gibi çünkü; “engel olmak için kimsenin bir şey yapmadığı cinayete tanık olmak” fikri bana ağır geliyor.\n
\nAncak Soner’in bugünkü kritik duruşması öncesinde bu kitabı okumaktan artık kaçamayacağımı anladım. Bir kez elime aldıktan sonra da bırakamadım. \n
\nSürükleyici bir dille yazılan kitabın sayfaları arasında Ergenekon, derin devlet, çeteler... Silivri’de yaşama dek günümüz ve günün arka planına dair pek çok somut bilgi olduğu gibi zengin bir entelektüel içerik var. \n
\nTürkiye’nin esrarlarına ışık tutarken gereğinde “İvan İlyiç’in Ölümü” ile Tolstoy’dan bahsediyor yazar; gereğinde Steven Spielberg’in “Azınlık Raporu”, Camus’nün “Yabancı”sına atıf yapıyor. \n
\nTürkiye’de uzun boylu konuşulmayan “11 Eylül hukukunu” mercek altına alıyor. “Preventive strike/önleyici darbe” anlayışıyla Afganistan-Irak’a savaş açan ABD’nin “muhtemel tehdit” üzerinden yarattığı “yeni suç kavramına” odaklanıyor. Ergenekon hukukunun, “cadı avına” karşılık gelen yeni “11 Eylül hukukunun” uzantısı olduğunu söylüyor. 11 Eylül sonrası bu yeni hukuk yapısının ABD desteğiyle Türkiye’de nasıl yerleştiğine dikkat çekiyor… \n
\nArtık bu utanç bitsin\n
\nBu çarpıcı analizlerin yanında, gazeteci-insan Soner Yalçın’ın Silivri serüvenini gözler önüne seriyor “Samizdat, Hakikatlere Dayanacak Gücünüz Var mı?”\n
\nMetris’ten Silivri’ ye uzanan yolculuk…\n
\nSilivri yolunda söylenen; “Telli turnam selam götür sevgilimin diyarına. Üzülmesin, ağlamasın, belki gelirim yanına” türküsü…\n
\nYanakları ıslatan yaşlar… \n
\nÜst üste kapanan demir kapılar… \n
\nSemaver buharında pişen ilk cezaevi böreği…\n
\nBöyle çok katmandan oluşan, çok farklı düzlemlerde okunabilecek bir kitap “Samizdat”. \n
\nBugün Soner Yalçın’ın duruşması var. Odatv’den arkadaşları duruşma için cümlemize aşağıdaki daveti gönderdi. Paylaşıyorum: \n
\n“682 gün önce onlarca polisin evine girmesiyle özgürlüğü elinden alındı. Gazetecilik yaşamını; illegal yapılanmaları ve faili meçhul cinayetleri ortaya çıkarmaya adamıştı.\n
\nAma ortaya çıkarırken ölüm tehditleri aldığı bu yapılanmaların üyesi olmak suçlamasıyla tutuklandı.\n
\nOnun adı Soner Yalçın.\n
\nGazeteci.\n
\nGazeteciliğin yargılandığı Odatv davasının tutuklu sanığı.\n
\nYargılandığı mahkeme onun hakkında ‘Kaçma şüphesi YOK’ diyor…\n
\nYargılandığı mahkeme onun hakkında ‘Delilleri karartma şüphesi YOK’ diyor…\n
\nAma siz bu satırları okurken o hâlâ tutuklu, hâlâ hapiste…\n
\nArtık zekâmıza hakaret eden bu utanç bitsin istiyoruz.\n
\nVe suçun, suçlunun olmadığı; defalarca çökmüş bu davanın duruşmasına sizi davet ediyoruz.\n
\nSiz bu satırları okumak için 1 dakikanızı ayırdınız.\n
\nO, tutukluluğunun 682’nci gününde tekrar hâkim karşısında.\n
\nSuçsuz bir insanın hapiste 682 gününe itiraz etmek ya da neden 682 gündür hapiste olduğuna tanıklık etmek için 1 duruşmaya gelir misiniz? \n
\nSizi, gazeteciliğin yargılandığı Odatv davasının duruşması için 27 Aralık Perşembe sabah saat 9’da İstanbul Çağlayan Adliyesi’ne bekliyoruz…”
\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
- Balbay'dan çarpıcı Saray kulisi!
En Çok Okunan Haberler
- Cüneyt Özdemir'den teğmen Ebru Eroğlu'na iş teklifi
- Ünlü peynir markasından 'konkordato' kararı
- AKP'nin 'asgari ücret' formülünü duyurdu
- Demokrat Parti Kurultayı’nda adaylık krizi!
- Emekli askeri hakimden Varank’a sert yanıt!
- Süleyman Soylu 'tarafını' seçti
- Narin cinayetinde 'demir kapı' ayrıntısı
- Muazzez İlmiye Çığ hayatını kaybetti
- Fikret Orman'dan Talisca yanıtı!
- Salim Güran'ın ses kayıtları ortaya çıktı!