Nilgün Cerrahoğlu
Nilgün Cerrahoğlu nilgun@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Saldırı, Yaptırım Kıskacında İran (III)

05 Şubat 2012 Pazar
\n

\n\n\n

Dokunulmazlık alanı…”

\n

Yıl başından beri yeni bir ivme kazanan ve her geçen gün tırmananİrana yapılacak olası saldırıiddialarında kullanılan anahtar kavram bu:Dokunulmazlık alanı

\n

Gerek Washington Post”- ta iki gün önce çıkan ve ABD Savunma Bakanı Panettaya atfen İsrailin baharda İrana saldıracağını iddia eden David Ignatius yazısı; gerek geçen hafta sonu New York Timesta (NYT) yayımlandığından beri referans alınan Ronen Bergmanın saldırı tarihi 2012dirdeğerlendirmesi hep aynı dokunulmazlık alanıkavramına dayanıyor.

\n

İsrail Savunma Bakanı Barak tarafından üretildiği söylenen kavram; İranın nükleer alandaki teknik bilgi, donanım ve hammadde kaynaklarının; dışardan yapılacak herhangi bir saldırıya karşı, Tahrana zırh/muafiyet sağlayacağı noktaanlamına geliyor.

\n

Artık geri dönüşü olmayan bu noktayı NYT 9 ay sonrasına koyuyor.

\n

Nükleer donanımdaİranın 9 ay sonra dokunulmazlık alanınagirmesi; o tarihten sonra yapılacak müdahalelerin beyhude/sonuçsuz kalmasını ifade ediyor.

\n

İran nükleer kapasitesinde bir kez bu dokunulmazlık alanınıniçine girdi mi diyor kısaca İsrail otoriteleri; bu ülke artık bir daha hiçbir biçimde durdurulamaz. İsrailin varlığını tehdit edecek olan nükleer silah donanımlı İrana bu kapıyı iyisi mi biz yol yakınken kapatmalı ve Tahrana karşı dokunulmazlık alanı içinegirmeden evvel bir önleyici saldırı gerçekleştirmeliyiz!

\n

Yaklaşık on yıl önce Irakı hedef alanönleyici savaşgibi tıpkı bu defa da gene önleyici bir saldırıdan söz ediliyor.

\n

Iraka karşı yapılanönleyici savaş”; (sonradan palavra olduğu anlaşılan) Bağdatın kitlesel imha silahlarıargümanına dayandırılmıştı.

\n

İran için önerilenönleyici saldırıda bu kez İsrailin ortaya attığı dokunulmazlık alanı tehdidinedayandırılıyor.

\n

Propaganda çarkı başlatıldı

\n

Bu kapsamda belli başlı üç senaryo gündeme geliyor: 1) İsrailin, İranı tek başına vurması. 2) ABDnin İsrail saldırısına arkadan destek vermesi; İsraile cevap veren İrana karşı, ABD nin de bilahare saldırıya katılması. 3) Hürmüz Boğazı ya da herhangi bir sıcak noktada çıkabilecek herhangi bir yerel olayın ABDyi içeren çatışmaya dönüşmesi.

\n

Saldırı senaryolarının hepsi dönüyor dolaşıyor; sonunda İsrail kaynaklarından menkul bir dokunulmazlık alanı tehdidiylebağlantılandırılıyor.

\n

İranın nükleer kapasitesi gerçekte hangi takvimle bu geri dönüşü olmayan tehdit alanınagirer/girmez bunu biz aslında bilmiyoruz. Nihayet bu tehdit de Saddamın kitlesel imha silahları tehdidimisali hayal mahsulü olabilir.

\n

Ancak bildiğimiz; sözü edilen tehdidin giderektartışılmaz verihaline getirilmesi ve uluslararası kamuoyuna da kuşkuya yer vermeyen söylemlerle pompalanması.

\n

‘Deja vu’ duygusu

\n

2003-2008 yıllarında Tahranda İtalya büyükelçisi olarak görev yapan, daha sonra bir dönem ABD düşünce kuruluşu Woodrow Wilson Centerda çalışan İran uzmanı Roberto Toscano; bu girdiğimiz yeni propaganda aşamasını Irak savaşı öncesiyle karşılaştırırken çarpıcı bir anekdot aktarıyor:

\n

Uluslararası Atom Enerjisi Kurumunun eski başkanlarından Hans Blixdiyerek başlıyor Toscano; Saddam Hüseyinin olası kitlesel imha silahlarının gündeme geldiği dönemde, ABDnin kuşkuları birer katiyethaline getirdiğini ve tüm soru işaretlerinin ünlemedönüştürdüğünü söylemişti. Bugün de korkarım benzer bir süreçten geçiyoruz. İranın nükleer silah kapasitesine ilişkin soru işaretleri, (kuşku kaldırmayan) ünlemlere dönüştürülüyor. İnsanda bu kaygı veren bir deja vu (daha önce bunu görmüştük) duygusu yaratıyor.

\n

‘İran’da muhatap kim’ sorusu…

\n

Romada görüştüğüm Büyükelçi Toscanaya;müzakere, diyalogkapısının bundan böyle hepten kapalı olup olmadığını soruyorum.

\n

Toscano; Amerikalıların öteden beri tüm seçeneklerin masada olduğunusöyleyegeldiklerini belirtiyor.

\n

Ancak bu meyanda bir süre önce New Yorkerda yer alan bir karikatüre değinmeden geçemiyor. Karikatür aralarındatüm seçenekler masadadiye konuşan askerler ve siviller arasında yapılan bir toplantıda, masanın üzerindeki bir bombaya dikkat çekiyor!

\n

İran rejiminde muhatap bulmanın zorluğu; görüşme/diyalog yolunun önündeki diğer büyük engel.

\n

İran rejiminin geleneksel çokbaşlılığına dikkat çeken büyükelçi; Tahranda muhatap kim olacak ki?diyor: “(Birbirleriyle sürekli sürtüşme içinde olan) Ahmedinejad? Hamaney mi?

\n

Yaptırımlarla sonuç almak mümkün müdür? sorusu da salıya

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Trump’ın dönüşü 10 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları