Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
'Saidi Nursi'li Anayasa Taslağı
TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu’na “Genç Hukukçular Topluluğu” takıyyesiyle giren bir grup Nurcu genç, Saidi Nursi referanslı anayasa taslağı sunmuş…
\nSunumu yapan gençler Galatasaray, Bilkent ve Marmara Üniversitesi öğrencileri…
\nSaidi Nursi fotoğrafı ile sunulan ve “Bediüzzaman Saidi Nursi’nin Görüşleri Çerçevesinde Talep ve Temenniler” başlığı taşıyan taslakta özetle, “Özgürlüklerin sınırsızlığı anarşizmdir” deniyor. “Özgürlük anarşizmini” engellemek adına, internetin sınırlandırılmasından içkinin, zinanın yasaklanmasına (suç sayılmasına) dek bir dizi “yasak” isteniyor.
\nBaşörtüsünün kamuya girmesi, mesai saatlerinin namaza göre düzenlenmesi vs.. savunuluyor.
\nÖzetle yeni “demokratik anayasanın” din kuralları çerçevesinde belirlenmesi hedefleniyor…
\nEskiden olsa buna “şeriat istemek” denirdi…
\nBugün bu istekler, “demokrasi/demokratik anayasa talebi” şeklinde gündeme geliyor.
\nZurnanın zırt dediği yer burası…
\nDin temelleri üzerinde yükselen rejime “demokrasi” denir mi?
\nEskiden denmezdi. Bugün deniyor.
\nDemokrasi ve ABD jeopolitiği
\nYanı başımızdaki “ABD yapımı” Irak Anayasası’nda rejimin adı örneğin “demokratik, parlamenter cumhuriyet”. Ama yasalarının kaynağı “şeriat”.
\nMısır’da Mübarek sonrası dönemin geçici anayasası da keza rejimi “demokrasi” olarak tanımlıyor. Ancak orada da yasanın kaynağı gene “şeriat” oluyor.
\n“Müslüman demokrasi” dediniz mi bitti!
\n“ABD küreselleşmesine” dahil olan ülkeler için bir “şeriat demokrasisi” icat edildi…
\nEski Doğu Bloku ülkeleri iyi kötü demokrasiye devşireli beri; demokrasi kavramı ABD için illaki olmazsa olmaz “jeopolitik bir markaya” dönüştü...
\nABD etkisi altında olup da doğrudan “diktatörlük/şeriat” damgasıyla anılan ülke kalmadı gibi…
\n“Şeriatın” hafif yumuşatıldığı, rötuşlandığı “soft şeriat” ülkeleri, “Müslüman demokrasi” olarak anılıyor. Bu ülkelerde seçimlerin düzenli yapılması; “demokrasi” sayılmalarına yeterli sayılıyor.
\nYeter ki “Pax Americana” ve kapitalist sistem içinde kalsınlar….
\nTürkiye, ABD’nin allayıp, pulladığı bir numaralı “Müslüman demokrasi” olunca iş işte böyle, “Saidi Nursi” damgalı din referanslı bir anayasa tartışmasına kadar geldi.
\nEvrensel demokrasi \t\t‘duvar’ arkasında
\n“Demokrasiler” ABD eliyle dünya yüzünde böyle (“Batı demokrasileri” ile “Müslüman demokrasiler” şeklinde) ikiye ayrılmadan önce, aslında bizim “evrensel demokrasi modeli” olarak bildiğimiz tek bir demokrasi çeşidi vardı.
\n“Evrensel” bellediğimiz “liberal demokrasilerin” bir numaralı ereği, -bugün anayasa uzlaşma komisyonuna katılan Nurcu öğrencilerin “anarşizm getirir!” diye karşı çıktığı- “özgürlüklerin” güvence altına alınmasıydı…
\nEvrensel anlamda bir “demokrasi” için “seçimler” yeterli değildi.
\nDemokrasiyi evrensel -yani “gerçek”- yapan unsurlar; seçimle birlikte “güçler ayırımı”nın sağlanması, “kutsal” addedilen bireysel özgürlüklerin temini, “fikir ifade özgürlüklerinin” tanınması gibi bir dizi karmaşık, ince “özgürlük”, “denge inşasından” geçiyordu..
\nDogmaya dayanan “dini” inançların referans alındığı yerde bu özgürlükler ve dengeler inşa edilemeyeceğinden, “laiklik” pratiği, evrensel demokrasilerin vazgeçilmez koşulu olarak karşımıza çıkıyordu…
\n“Laiklik” ile beraberinde gelen “bireysel özgürlükler” bu nedenle “evrensel demokrasi”nin olmazsa olmaz sacayaklarıydı...
\nTürkiye’nin önünde artık böyle bir “evrensel demokrasi” modeli yok.
\nBu “evrensel demokrasi” modeli, Yunanistan sınırında yükselmesi beklenen fiziki “duvar” dan sonra artık sadece “Batı”da kalacak.
\nÜzerimize biçilen “Müslüman demokrasi” modeli içinde biz, 80 yıllık laik geçmiş kazanımlarımızın bundan böyle ne kadarını koruyabilirsek, o ölçüde özgürlükler muhafaza edilecek…
\n“4+4+4” miladından sonra hele bu ay ve gün gibi net görülüyor…
\nGeçmiş bile “yasaklı”
\n“Müslüman demokrasilerin”, birinci özelliği hep geriye doğru yürümek olarak karşımıza çıkıyor.
\n“Arap Baharı’nı” gerçekleştiren “Müslüman demokrasi” coğrafyasında Mısır’da şu son olanlara bakın!
\n“Müslüman Kardeşler”, Arap dünyasının en görkemli film endüstrisi “Mısır sinemasına” bile savaş açtı.
\nArşivdeki eski filmleri bile artık denetimden geçiriyorlar.
\nGöbek dansı, öpüşme, koklaşma, kadın erkek yakınlaşması içeren ve “gayri ahlaki” aşk ilişkilerini konu alan tüm eski filmler makaslanıyor. Yıllarca sinemalarda oynayan filmler budanıyor.
\nYalnız gelecek değil “geçmiş” dahi, soluk aldırmayan “yasaklar” kıskacına giriyor…
\nSahip olduğumuz özgürlüklerin değerini bilmediğimiz sürece, bizim de bir gün başımıza gelecek olan bu.
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
- Balbay'dan çarpıcı Saray kulisi!
En Çok Okunan Haberler
- Ünlü ton balığı markalarında 'yasaklı' madde!
- Ünlü peynir markasından 'konkordato' kararı
- Diyanet'in rekor ihalesi 'Cengiz'e verildi
- Demokrat Parti Kurultayı’nda adaylık krizi!
- Narin cinayetinde 'demir kapı' ayrıntısı
- AKP'nin 'asgari ücret' formülünü duyurdu
- Süleyman Soylu 'tarafını' seçti
- Grip nedeniyle hastaneye gitti, hayatının şokunu yaşadı
- Muazzez İlmiye Çığ hayatını kaybetti
- Dünya’nın bütün çöplerini neden Güneş’e fırlatmıyoruz?