Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Rusları Akdeniz'e 'Stratejik Derinlik' mi İndirdi?
Reyhanlı saldırılarının hemen ertesi gün “Debkafile” da yayımlanan bir yazı; “Sovyet filolarının 1992’de Akdeniz’ i terk etmesinden bu yana Moskova ilk kez Ortadoğu’daki varlığını tahkim ediyor” diyordu…
İsrail istihbaratı Mossad’a yakınlığı ile bilinen “Debkafile” sitesi Rusya’nın Akdeniz’deki askeri varlığındaki takviye/tırmanışın, Reyhanlı patlamasının hemen arkasından gelmiş olmasına özel olarak dikkat çekiyordu.
Rus filolarının Akdeniz’deki hareketliliğine parmak basan, Moskova’nın bu denizdeki varlığını “ilk kez” kalıcı personelle güçlendirdiğine işaret eden İsrail sitesi, “bunun hemen 24 saat arayla, Reyhanlı’da patlayan bombaların arkasından gelmesine” mim koyuyor; Rusların bu hamleyi, Ankara’nın “Türk kamuoyu nezdinde Reyhanlı sonrasında korkak durumuna düşmemek için mutlaka misilleme yapacağı” varsayımına dayandırdığını belirtiyordu. (Bkz: “Russia staffs Mediterranean fleet. Turkey weighs payback for Syrian bombings”)\t
“Rus donanmasının adımı patlayan iki arabanın Reyhanlı merkezini enkaza çevirmesinden 24 saat sonra geldi” diyen “Debka”nın bu değerlendirmesi üzerine yorumuna başvurduğum bir diplomat; “Stratejik Derinlik sağ olsun” dedikten sonra sözlerine şöyle devam etti:
“Erdoğan’ın Suriye’deki atak siyaseti, Rusları son tahlilde cesaretlendirmiş oldu ve Akdeniz’de daha faal olmaya itti. Esad rejiminin Ankara tarafından açık biçimde markaja alınması ve bu politikanın beraberinde getirmiş olduğu sonuçlar, Rusların Akdeniz’deki (Suriye’nin) Tartus limanında varlıklarını güçlendirmek için bir bahane sağlamış oldu. Soğuk Savaş’ın ardından Ruslar ilk kez Akdeniz’e dönüyor!”
Rusların Akdeniz’e dönüşü ile buradaki varlıklarının kalıcılığı kastediliyor. Suriye’de artık her ne olursa olsun; Rusların, her dem düşünü kurdukları Akdeniz’in sıcak sularından çıkmasını beklemek hayal olarak görünüyor.
‘Rus füzeleri’ Esadları rahatlattı
Kıbrıs’ın tam doğu yamacındaki karşı sahiline isabet eden Suriye kıyı şeridindeki Tartus üssü, eski Sovyet coğrafyası dışındaki tek Rus üssü olarak biliniyor.
Şimdi bu üste demir alan Rus gemilerinin düzineyi aştığı ve Rusların, bu meyanda mevcut üssü daha da genişletmek istediği konuşuluyor.
Burnumuzun dibindeki Tartus’ta artan bu hareketliliğin ilk sonuçlarını Esad ailesinin basında yer alan rahatlamış pozlarında görüyoruz.
Medyadaki son fotoğraflarında, Esma Esad (yanında hiçbir koruma bulunmaksızın) gayet rahat spor giysileriyle herhangi bir anne gibi çocuklarını okula götürüyor.
Beşşar da, “Porsche” arabasıyla Şam’ı turluyor.
Bunlar salt “düşman çatlatmak” adına basına özel olarak verilmiş pozlar olsa da Şam’da bir gevşemeye işaret ediyor. Esadların birdenbire nefes almasının başlıca nedeni, Rusların gönderdiği son model “Yakhont füzeleri” olduğu anlaşıyor.
Moskova’nın Şam’a son teknolojiyle donanan “Yakhont füzelerini” sevk ettiğini yazan Amerikan basınına göre söz konusu silahlar, bölgedeki stratejik dengeleri değiştirebilecek güçte.
300 kilometrelik menzili olan ve bir “gemi katili” olarak tanımlanan “Yakhont”lar sayesinde; denizden yapılacak ablukaları olduğu gibi Irak ve Libya’da vaktiyle uygulanan “no fly zone/uçuş yasağı” stratejisini de etkisiz kılmak Şam rejimi için mümkün olabilecek.
Konuyla ilgili yapılan tüm yorumlarda Rusya’nın Şam’a sağladığı bu müthiş “füze desteği” ile birkaç kuş birden vurduğuna dikkat çekiliyor.
‘Hedef İran’a müdahaleyi önlemek!’
Bir yandan Cenevre konferansında siyasi çözüm için verdiği destek açıklamaları ile gündeme gelirken beri yandan da böyle açıkça pazularını gösteren Moskova, Libya’daki gibi Batı tarafından saf dışı bırakılmayacağını; bu defa oyunun merkezinde olduğunu güçlü biçimde vurgulamış oluyor her şeyden evvel.
Diğer deyişle Libya’nın rövanşını almaya hazır olduğunu belirtiyor…
Suriye’deki muhalif güçler bölünmüş bir manzara sergilerken Moskova, Esad rejimine zaman kazandırmak suretiyle ABD ve müteffiklerine karşı diplomatik bir üstünlük de sağlıyor.
Diplomasi masasında kolladığı aktörlerin elini güçlendiriyor.
Batı “Esad gitmeli!” korosunu sürdürürken Rusya tüm tarafların kendi aralarında -hiçbir dış müdahale olmaksızın-anlaşmaları gerektiğinde ısrar ediyor. Rusya ve Batı arasında, kolayına kapanması mümkün görünmeyen bu temel pozisyon farkına dikkat çeken İspanya’nın “El Pais” gazetesi, Rusya’nın tanınmış siyasetçilerinden Vladimir Jironovski’nin -misal!- birkaç ay öncesindeki bir demecine işaret ederek “Rusya’nın asıl derdinin Esad’ı korumak değil İran’a karşı yapılacak bir ‘askeri müdahale’ ile Rusya sınırlarında istikrarsızlık yaratmak olasılığının yok edilmesi olduğunu” söylüyor.
Özetle söylemek gerekirse Reyhanlı bir dönüm noktası olmuşa benziyor. Reyhanlı’dan bu yana birden sanki bahisler yükseldi ve çark hızlandı.
Okunması giderek daha da zorlaşan bir gölge savaşının çapraz niyetleri ile bilgi kirliliği içinde zarlar yeniden atılıyor.
Tanrı bu başdöndürücü hızlanmanın sonunu hayır etsin!
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
- Balbay'dan çarpıcı Saray kulisi!
En Çok Okunan Haberler
- Cüneyt Özdemir'den teğmen Ebru Eroğlu'na iş teklifi
- Emekli askeri hakimden Varank’a sert yanıt!
- Fikret Orman'dan Talisca yanıtı!
- Mustafa Kemal’in askerleriyiz!
- Muazzez İlmiye Çığ hayatını kaybetti
- Salim Güran'ın ses kayıtları ortaya çıktı!
- Kazaya müdahale eden polislerden biri şehit oldu!
- Enes'in cezaevi konuşmaları ortaya çıktı
- Nevzat Bahtiyar'ın oğlu ilk kez konuştu
- 'Bedeli çok ama çok ağır olur'