Nilgün Cerrahoğlu
Nilgün Cerrahoğlu nilgun@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Mardin’in ‘köprü’ çağrısı...

04 Haziran 2015 Perşembe

Mardin’de bulunduğum sürece, “köprü” sözcüğünü çok duydum. Sözcük, zamanın ruhuna karşılık geliyor...
Halklar arasında köprü, muhalif güçler arasında köprü ve değişik görüşler, inançlar arasında “köprü olma misyonunu” ifade ediyor.
7 Haziran seçimleri özelinde “CHP - HDP” arasında köprüye atıf yapıyor.
Bir tür tabanda kendiliğinden oluşan bir doğal koalisyonu tanımlıyor...
Ahmet Türk kentte en sağlam köprüleri kuran isimlerden.
Türkiye’nin en geniş etnik çeşitliliğine sahip Mardin halkı tarafından çok takdir ediliyor ve beğeniliyor.
AKP kodamanlarının koruma orduları ile gezdiği yerde, Türk’ün yanına hiç kimseyi almadan elini kolunu sallaya sallaya insan içine karıştığı; Mardinlilerle fırsat bulduğunda çay-kahve içtiği anlatılıyor.
Aslında “doğal” olması gereken bu konu çok sıradışı bir nitelik haline gelmiş: “Biliyor musunuz?” diye anlatıyorlar; “Ahmet Bey korumasız geziyor!
Belediye başkanlığını geçen yıl devralan Türk’ü görmeden Mardin’den ayrılmak istemedim.
Belediyenin AKP’den HDP’ye geçmesi HDP için etkili bir vitrin olmuş ve parti konumunu güçlendirmiş.
Türk’le buluştuğumda beraberinde bir İspanyol-Bask gazeteci vardı.
Bask meslektaşım HDP içinde özellikle “bağımsızlık yanlılarının” ağırlığını öğrenmek istiyordu.
Türk’ün bu yöndeki yanıtı, “partinin yüzde 90-95’inin birlikte yaşama yanlısı” olduğu şeklindeydi.

‘5+1 bekliyoruz’
Bizim bir saatlik konuşmamızdan not ettiğim konu başlıkları şöyle:
1. Bu yeni bir dönemin başlangıcı. Halklarımızın birbirini anladığı bir dönemin başlangıcı. Geçmişte yalnızlaştırılmış bir Kürt siyaseti vardı. Şimdi bir değişim, açılım var. Kürt sorununun çözümüne talep var. Kürtler tek başına özgürleşemez. Türkler, Kürtler, Ortadoğu halklarının özgürleşmesi beraber olmak zorunda...
2. Bağımsız adaylarla seçime girmek, bir potansiyeli tanımlıyordu.
Ama “bağımsızlarla” bir parti, daha ne kadar devam edebilir? Sistemdeki problemler ve sürece bakışta, bağımsızlarla halka fazla bir şey veremiyorsunuz. Siyasi parti olunca, “program” ve “projeler” netlik kazanıyor. Parti olarak seçime girmek evet bir risk olabilir. Ama siyaset “risk” işidir. Bu mücadele bizim için her türlü kayıp değil kazanç olacak.
3. (Toplam 6 milletvekili olan) Mardin’de (baraj aşılırsa) 5+1 düşünüyoruz...
4. Türkiye genelinde HDP yüzde 12 potansiyelinde. Ama bir hafta uzun süre. Sürpriz olabilir. AKP’nin mevcut listesinin desteklenmesi zor. AKP’nin geçmişteki inandırıcı söylemleri artık yok. İnsanlar AKP’ye inanmıyor. Benimsenmeyen aday listesinin de (kan kaybında) etkisi hissedilecektir. Kobani’de yaşananlar HDP’yi kaldı ki toplumda daha çok sahiplenilmesini gerektiren bir noktaya taşımıştır. Farklı bir süreçteyiz. Sürecin hassasiyeti ortada. DAEŞ (IŞİD) olayı da bir etki yaratır. DAEŞ’in eline silahların nasıl geçtiğini halk çok iyi biliyor. Erdoğan’ın unutulmayan “Kobani düştü düşecek!” sözü üzerine “AKP’ye asla oyumu vermem!” diyen çok.

8 Haziran miladı
5. Barajı aştığımız takdirde TBMM’de 65- 70 vekilimiz olacak. Seçmenin sandığa giderken şimdi dengelerin nasıl oluşacağı konusunda hesabı çok iyi yapması lazım. Başka nedenle olmasa bile sırf antidemokratik yüzde 10 barajının indirilmesi için bile demokrasiye inanan, vicdanlı insanların HDP’ye oy vermesi doğaldır. Bunlar “emanet oy” değil, demokrasiye verilen “kalıcı oylar”dır...
6. 8 Haziran bir “milat” olacak. Eski siyasetin iflası ve yeni tarz bir siyaset yapma anlayışının miladı olacak!..  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Trump’ın dönüşü 10 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları