Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Madrid Mektupları (6) Sonu Olmayan Kriz
İspanya’nın ayrılıkçılık probleminin göbeğindeki Bask, Katalan bölgeleri, ülkenin en zengin ve en gelişmiş yöreleri. \n
\nBask yöresi, kişi başına düşen gelir açısından AB ortalamasının yüzde 30 üzerinde. Katalonya’da gelir düzeyi de aynı şekilde AB ortalamasının yüzde 14 üstüne çıkıyor.\n
\nYakın tarihin en büyük ekonomik ve sosyal krizi yaşanırken, bu iki en zengin bölgeden özellikle Katalonya’nın ayrılıkçılık bayrağı ile öne çıkması İspanya’da yaşanan endişeyi katlıyor. \n
\nAyrılıkçılık sorununun yarattığı gerilim ve istikrarsızlıkların, istihdam sağlayan kaynaklara şiddetle ihtiyaç duyan ekonomiyi ve dış yatırımları olumsuz etkilemesinden korkuluyor. \n
\nİspanya’nın ekonomik sorunlarını ve içinde bulunduğu bu negatif spirali “Bask ve Katalan ayrılıkçılığı” konusunda görüşlerine başvurduğumuz Sosyalist Parti milletvekili Juan Moscoso ile konuştuk.\n
\nAynı zamanda bir iktisatçı olan Moscoso, İspanya’nın ekonomik krizden çıkmasının yıllar alacağını söylüyor. \n
\n“Bugün İspanya’da 6 milyon işsiz var. İşsiz sayısı 4 yıl önce 1 milyon 600 bindi. Son dört yılda 4 milyondan fazla işin yok olduğu anlamına gelir bu” diyor Moscoso ve ekliyor: \n
\n“Buhar olup eriyen 4 milyon işin yarısı inşaat balonundaydı. Bunun anlamı, artık o sektörde o işlerin bir daha yaratılmayacak olmasıdır. İnşaat sektöründe işlerini yitiren 2-3 milyon kişinin (diğer sektörlerde çalışabilmeleri için) tekrar eğitilmesi gerekiyor. Bu birkaç yılda yapılabilecek bir şey değil. İşsizlik probleminin diğer boyutu, bölgesel dengesizliklerdeki artış. Yitirilen 4 milyon iş zengin kuzeyde değil, azgelişmiş güneyde: Kaybedilen işlerin 1 milyonu Endülüs’te. Öbür 1 milyonu Valensiya ve Murcia’da... Sonuç kuzey-güney dengesizliğinin büyümesi ve farkın açılması. Sorun salt makro ekonomik dengeleri tekrar yerine oturtmakla çözülebilecek bir sorun değil. Yeni faaliyet alanları da yaratmak gerekiyor. Bu kolay değil.” \n
\n‘Refah devletini yıkıyoruz’\n
\n- Muhafazakâr Rajoy hükümetinin ekonomik krizi yönetiş biçimini nasıl değerlendiriyorsunuz?\n
\n“İspanyol ekonomisi rakkamlarına göre İspanya borçlarının gayrisafi milli hasılaya oranı, Almanya’nın borç oranıyla karşılaştırıldığında hâlâ daha düşük. Ancak Almanya borcuyla mutlu ve sağlıklı biçimde büyüyor. Buna mukabil biz bütün iktisat politikalarımızı borç yüküne yoğunlaştırıyoruz ve (borç yükünü düşürmek kaygısıyla) refah devletini yıkıyoruz. Bunun bize hiçbir faydası olmayacak. Çünkü sorunun kaynağı burada değil.”\n
\n‘Avro bizi çürütüyor’\n
\n- Sorunun kaynağı nerede peki?\n
\n“Avrupa’da. Avro’nun yapılandırılışında. Avro yapısı bizi çürütüyor. Bu yapı yüzünden borçlara, Almanya’dan yüksek prim (spread) ödüyoruz. Faiz hadleri arasındaki farkla bizim borç finansmanının altından kalkmamız mümkün değil. Aradaki fark, Avrupa Merkez Bankası’nın yaptığı kötü tercihlerden kaynaklanıyor.” \n
\n- Madrid’in hiç hatası yok mu?\n
\n“Son on beş yılın olumlu ekonomik döngüsünü, emlak ve inşaat sektörüne yoğunlaşmak suretiyle ne yazık ki kaçırdık. Şimdi de hükümet aşırı kemer sıkma politikaları uyguluyor. Pazar olmadığı için şirketler arka arkaya kapanıyor. Özellikle küçük ve orta çaplı şirketler İspanya’nın her yanında kapanıyor. Sanayi sektörleri yıkılıyor. Bunları yeniden yaratmak kolay değil. Kamu gelirleri bu yıl GSMH’nin yüzde 42’sinden yüzde 29’a düştü. Son iki yılda bu gelirlerin dörtte birini kaybettik.”\n
\n‘Hüsran ve öfke’\n
\n- Üretim azaldığı için vergi gelirleri de daralıyor…\n
\n“Keza tüketim de... Her şey daralıyor.” \n
\n- Kamu harcamalarındaki daralma ne bu durumda?\n
\n“Beşte bir. Harcama kısıldıkça, kamu gelirleri artmıyor. Daha çok daralıyor.” \n
\n- Gelin Keynes’i hatırlamayın…\n
\n“Keynesçi önlemler için sürekli olarak AB’ye ve Merkel’e talepte bulunuyoruz. IMF bile bu yönde çıkışlar yapıyor. Tek başımıza bu işin altından kalkamayız. Önümüzdeki yol uzun ve meşakkatli. Sade bu yıl İngiltere’ye 60 bin, Almanya’ya da 30 bin İspanyol göç etti. Bir beyin göçü bu. Genç, üst düzey eğitim almış İspanyollar gidenler…”\n
\n- İspanya’da yaşadığım 80’li yıllarda burada harikulade bir demokratikleşme süreci yaşanıyordu ve ülkede müthiş idealler, değerler vardı. Bu kabına sığmayan bir pozitif enerji, iyimserlik yaratıyordu. Günümüz İspanyası’nın ruh halini nasıl tarif edersiniz?\n
\n“İspanyollar bunalımda değil ama endişeli. Bazı aşırılıkları da olan çok iyi bir dönemi arkalarında bıraktıklarının farkındalar. Uzun sürecek güç bir döneme giriyoruz ve insanlarda kötümserlikten çok hüsran ve öfke var. Yozlaşma, yolsuzluğa karşı güçlü bir öfke bu!”
\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
- Balbay'dan çarpıcı Saray kulisi!
En Çok Okunan Haberler
- Cüneyt Özdemir'den teğmen Ebru Eroğlu'na iş teklifi
- Ünlü peynir markasından 'konkordato' kararı
- AKP'nin 'asgari ücret' formülünü duyurdu
- Demokrat Parti Kurultayı’nda adaylık krizi!
- Emekli askeri hakimden Varank’a sert yanıt!
- Narin cinayetinde 'demir kapı' ayrıntısı
- Fikret Orman'dan Talisca yanıtı!
- Muazzez İlmiye Çığ hayatını kaybetti
- Salim Güran'ın ses kayıtları ortaya çıktı!
- Kazaya müdahale eden polislerden biri şehit oldu!