Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Kıyakçı Cumhurbaşkanı Nasıl Gitti?
Alman Cumhurbaşkanı Christian Wulff sonunda istifa etti.
\nİstifaya gerekçe teşkil eden nedenler, Türk standartlarına göre aslında incir kabuğunu doldurmayacak şeyler; eşten dosttan düşük faizle kredi almak, varlıklı dostlar tarafından lüks oteller/mekânlarda “ağırlanmak”, ekonomi bileti ile uçakta “beleşten” birinci sınıfa atlamak gibi leblebi çekirdek işler….
\nBunların gerçek anlamda “yolsuzluk”, “rüşvet” ilişkileri sayılıp sayılmadığını, Cumhurbaşkanı’nın dokunulmazlığının kaldırılmasını isteyen Hannover savcılığı araştıracak.
\nOrtada henüz güçlü kanıtlara dayanan bir “yolsuzluk dosyası” yok. Kuşkular var sadece. Alman Cumhurbaşkanı’nın “nüfuz ticareti” yaptığına ilişkin kuşkular ve belki karineler var….
\nWulff’un işadamı dostlarının kendisine temin ettiği “kıyaklara” -al gülüm ver gülüm kontenjanından- bulunduğu konum itibarıyla “ayrıcalıklarla” karşılık verip vermediğini yargı kanıtlayacak.
\nSabık Cumhurbaşkanı’nın basına bu süreçte gözdağı vermesi ve “Bild” genel yayın yönetmenine “Daha fazla üstelerseniz sizi yakarım!” anlamına gelen sözlü tehditler savurması ortadaki en ele dişe gelir skandal. Ama bu da doğrusu -içinde bulunduğumuz aşamada!- “Watergate” boyutlarına ulaşan bir skandal değil.
\n‘Yasa önünde herkes eşit!’
\nAncak böyle de olsa savcılık, Alman Cumhurbaşkanı’nın dokunulmazlığının kaldırılmasını istediği an her şey bitti. Wulff’un cumhurbaşkanlığı koltuğunu bırakmasına bu kadarı yetti!
\nSavcılık talebi önünde Wulff, dokunulmazlık zırhının er geç parlamento tarafından kaldırılacağını biliyordu. Koltuğa yapışıp kaldığı sürece yargılanması mümkün olamayacağından, İsrail Devlet Başkanı Katsav’ın geçmişte yaptığı gibi, istifasını vermek zorunda kaldı.
\nÇünkü, Başbakan Erdoğan’ın küçümsediği İsrail demokrasisinde olduğu gibi Almanya’da da hukuk devleti tıkır tıkır işliyor...
\nWulff’un istifası ardından Merkel’in üzerinde durduğu ilk nokta nitekim bu oldu. Alman şansölyesi “hangi pozisyonda olursa olsun tüm yurttaşların Almanya’da yasa karşısında eşit olduğuna” vurgu yaptı.
\nHukuk devletinin temelindeki “güçler ayrılığı” Almanya’da mükemmel çalıştı. Yargı ve medya “denge-fren mekanizmaları” içinde görevlerini tam yaptılar.
\nCumhurbaşkanı karşısında basın hiç geri adım atmadı; en ağır ve ciddi gazetelerden, sansasyon medyasına dek bu olayı sistemli, düzenli bir “fikri takip” içinde sonuna dek kovaladılar.
\n“Wulff-gate”in gözler önüne serdiği ilk dersler bunlar…
\nTahammül götürmez itibar kaybı
\nHukukun üstünlüğü ilkesini içeren bu derslerin yanı sıra, bu öyküde Alman halkına özgü çok çarpıcı başka özellikler, başka dersler de var.
\nAlman basınının önde gelen yorumcuları, Cumhurbaşkanlarının istifasını, dev bir “rüşvet ve yolsuzluk skandalından” çok, bir “yetersizlik”, “onursuzluk”, “zavallılık” öyküsü olarak değerlendirmek eğiliminde…
\n“Der Spiegel”den Dirk Kurbjuweit örneğin, “Skandal burada… önemsiz gibi görünen ufak tefek çok şeyin bir araya gelerek bardağı taşırmasında” diyor ve özetle şöyle devam ediyor:
\n“Ortaya çıkan Wulff portresi, kıyak ve ayrıcalıklar peşinde koşarken bulunduğu konuma saygı göstermeyen bir adamın portresi… ‘Ucuzluk kralı Wulff’ için... beleşçilik sabit fikir sanki… Sürekli ondan bundan indirim bekleyen biri; konumu kadar kendi kişisel vakarını da ayak altına alıyor demektir!”
\n“Onur”, “vakar”, “haysiyet”, “şeref”, “itibar”…
\nBunların Almanya’da çok ciddiye alınan anahtar değerler olduğu anlaşılıyor.
\nAlmanlar; cumhurbaşkanlığı konumunda bulunan birinden, “soylu” duruş talep ediyorlar.
\nBal tutan parmak yalamak şerefsizlik
\nTüm Alman toplumunun imajıyla özdeşleşen bir kişide, “özenti davranışlar”, “ucuzculuk”, “beleşçilik”, “kıyakçılık” gibi tarz ve irtifa kayıpları anlamına gelen davranışlara tahammül edemiyorlar…
\n“Yolsuzluktan” ziyade Alman yorumcular ısrarla Wulff’un “mini minnacık bir adam” olmasından şikâyetçiler.
\n“Spiegel”den bir başka yazar Roland Nelles; “Geride kalan…. ‘büyük olmak isteyip’ de bulunduğu konum için ziyadesiyle küçük kalan bir adamın imajı” diyor: “Almanya’nın cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan kişinin sonuçta bir devlet adamı değil, siyasi bir irtifaperver/sonradan görme olduğunu anladık. Wulff’u kendi vasatlığı öldürdü!”
\nTüm bunlardan Almanya’da “Bal tutan parmağını yalar!” duruşunun; özür götürmeyen büyük bir şerefsizlik olarak algılandığını çıkarıyoruz.
\nWulff fiilen savcılığın harekete geçmesi yüzünden istifa etmiş olsa da kamuoyundaki “itibar” ve “inandırıcılık” kaybını bu yüzden yaşadı.
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
- Balbay'dan çarpıcı Saray kulisi!
En Çok Okunan Haberler
- Ünlü ton balığı markalarında 'yasaklı' madde!
- Ünlü peynir markasından 'konkordato' kararı
- Diyanet'in rekor ihalesi 'Cengiz'e verildi
- Demokrat Parti Kurultayı’nda adaylık krizi!
- Narin cinayetinde 'demir kapı' ayrıntısı
- Süleyman Soylu 'tarafını' seçti
- AKP'nin 'asgari ücret' formülünü duyurdu
- Grip nedeniyle hastaneye gitti, hayatının şokunu yaşadı
- Muazzez İlmiye Çığ hayatını kaybetti
- Dünya’nın bütün çöplerini neden Güneş’e fırlatmıyoruz?