Nilgün Cerrahoğlu
Nilgün Cerrahoğlu nilgun@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

İtalyan Usulü ‘Fetret Devri’

19 Kasım 2013 Salı

Silvio Berlusconi’nin sonbaharı bir melodrama dönüşüyor.
Yirmi yıl önce “Bastır İtalya/Forza Italia” formatındaki ünlü futbol sloganıyla özdeşleştirdiği partisini yeniden bu isimle vaftiz eden Berlusconi, büyük “vaftiz töreninde” fenalık geçirdi.
Aradan geçen yıllar içinde “Özgürlükçü Halk Partisi” (ÖHP) adına evrilen partisine, başlangıç döneminin göz kamaştırıcı zafer günlerini çağrıştıran “Forza Italia” adını tekrar vermek üzere kongre toplayan politikacı, bu “köklere dönüş” kongresinde yandaşlara seslenirken birdenbire bembeyaz kesti; sararıp sendeledi. Ve cümlesini tamamlayamadı.
Politikacıya yanından ayırmadığı doktorunun, TV kameraları önünde “canlı” yaptığı müdahale sonunda… çok ciddi bir yol ayrımının yaşandığı kongre kaldığı yerden devam edebildi.
ÖHP adının “Forza Italia” olarak değiştirildiği kongrenin tek konusu gerçekte isim değişikliği değildi. Asıl mesele Berlusconi ile başlayıp Berlusconi ile biten partinin aylardır devam etmekte olan geriliminin bir bölünmeyle sonuçlanmasıydı.
Berlusconi’nin sözünün “kanun” olduğu bir tipik “tek adam partisi” olan Forza Italia; küllerinden dirilerek atak yapmaya hazırlandığı gün ortadan tam ikiye bölünmüştü.
Berlusconi’nin düne dek kendisine sadık olan sağ kolu, koalisyon hükümetinde İçişleri Bakanlığı, Başbakan yardımcılığı yapan 43 yaşındaki Angelino Alfano; yaşlı lidere sonunda bayrak açtı. ÖHP’nin “Forza Italia”ya dönüştüğü gün, “Yeni Merkez Sağ” adını verdiği kendi grubunu kurarak; partideki kırılmayı faş etti.
Ayrışma öncesinde Alfano’yu yanında tutmak için günlerce mesai harcıyan, “Düşmanları sevindirmeyelim! Aman partimiz bölünmesin!” diye dil döken Berlusconi’nin bu gayretleri başarısız olmuş; sabık Başbakan engellenemeyen sonunu gördüğü için kürsüde bayılma noktasına gelmişti.
Bakanları Berlusconi’yi terk etti
Berlusconi’yi parlamentodan atmak için yapılacak oylama arifesinde Şövalye’nin “Forza Italia” adıyla yeniden lanse ettiği ekip; koalisyon hükümetini düşürerek oylamayı karambola getirmeyi planlıyor; Alfano’cular ise ikballerini “hükümette devamdan” yana görüyorlardı.
Alfano’nun “Sağı” ile Berlusconi’nin “Forza Italia”sı arasında böylece salt iktidar hesaplarına dayanan bir restleşme patlak vermişti.
“Forza Italia”cılar; siyasette söz (iktidar!) sahibi olmanın yolunu, kanlarının son damlasına kadar hala Berlusconi’den yana çıkmak olarak görürken; “Yeni Merkez Sağ” adıyla konuşlanan ve 5 bakan, 30 senatör, 27 milletvekilinden oluşan Alfano grubu, miyadını doldurduğunu düşündükleri liderden mesafe alma vaktinin geldiğini düşünüyorlardı.
Bölünmenin ilk ve en önemli sonucu, Berlusconi’nin elinden “hükümet düşürme” silahının alınması oldu.
Geniş tabanlı koalisyondaki 5 Berlusconi bakanının toplu halde bir hamlede Alfano’nun yanına geçmesiyle; “Forza Italia”nın yaşlı lideri istediği an “hükümeti düşürme” şantajına başvurma olanağını yitirdi.
Berlusconi buna mukabil hâlâ kamuoyunu şartlayacak büyük medya organları ile finans kaynaklarını elinde tutmaya devam ediyor.
“Forza Italia”nın gövdesinden ayrılan “Yeni Merkez Sağ”ın hangi oranda başarılı olacağı önümüzdeki baharda yapılacak Avrupa Parlamentosu seçimlerinde belli olacak.
Sebep ‘ölçüyü kaybetmek!’
Her şeye rağmen elinde hâlâ büyük imkânlar bulunduran bir lidere, koca koca bakanların neden böyle sırt çevirdiği sorusuna gelince…
Bunu en iyi özetle “Corriere della Sera”nın (18 Kasım) baş sayfasında çıkan bir yorum açıklıyor:
“Liderin kendisini yalnızlaştırması, ölçüyü kaybetmesi, her şeyin kendisiyle başlayıp, kendisiyle bittiğini düşünmesi… ve ‘baş’a tapınanlardan oluşan bir iç saltanat grubunun ortaya çıkması… Bu saltanata yamanmak isteyenler; makam aşkı, ayrıcalıklar ve liderin yakınında olmak için bağımsızlıklarından vazgeçiyorlar. Baş’ı eleştirmenin olanaksızlığını biliyorlar. Yalnız itaat, sadakat ve şükran duygularının geçerli olduğu bir dünyada yaşıyorlar… Liderin benmerkezciliği… ardından ileriyi hazırlamanın önüne geçiyor…”
Berlusconi partisindeki bölünme, tüm bu unsurlardan kaynaklanıyor.
Yıllarca liderin yanında ağız açmaktan çekinen isimler arasında; “bunga bunga” skandalları ve yargıyla problemleri yüzünden yıpranan, giderek yorgun düşen “Berlusconi sonrasının” kavgası yaşanıyor.
“Kamu görevlerinden men” cezası alan, parlamentoda senatörlük koltuğunun düşürülmesi tehdidi ile karşılaşan Berlusconi’nin kurumsal sorunları nihayet bir “fetret devri başlattı” ve kavgayı hızlandırdı.
Yıllardır partiyi kendi mülkü gibi yöneten lider karşısında el pençe duran iç muhalefet odakları, bir düdüklü tencere gibi patladı ve açığa çıktı.
Güç zehirlenmesinin yarattığı iktidar kayıpları, böyle hep ani geliyor.
Yıllarca baskılanan zehir sisteme girdiğinde; dünyanın sade kendisiyle başlayıp kendisiyle bittiğini düşünen en baba liderler bile en önce en yakındakilerin sillesini yiyor.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Trump’ın dönüşü 10 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları