Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Ilımlı İslamdan Radikal İslama...
İçkinin Afyon’da “valilik kararıyla yasaklanması” aklıma nedense beş yıl önce vali götüren “günahkâr risotto” olayını getirdi… \n
\nNereden nereye? Bu ülkede valiler beş yıl önce konuklarına “şaraplı risotto” ikram ediyorlardı… \n
\nBugün alkolü yasaklıyorlar. \n
\nVali Temel Koçaklar’ın Muğla’da, dönemin İçişleri Bakanı Osman Güneş’e verdiği “risottolu” yemeği hatırladınız mı? \n
\nBakan Güneş tabağındaki “risotto”nun tadına doyamayıp aşçıdan tarifini istemişti hani... \n
\nAşçı, “soğanı kavurduktan sonra içine pirinç, yavaş yavaş et suyu ve şarap eklenir” deyince bakan kendini kaybetmiş; vali, aşçı, garson, “günahkâr risotto” olayına karışan kim varsa görevden aldırtmıştı…\n
\nRisotto skandalını Türkiye günlerce konuşmuş, “ateşte buharlaşan yarım bardak şaraba” tahammül edemeyen bakanın bağnazlığı alay konusu olmuş; Muğla valisinin görevinden alınması skandal yaratmıştı. \n
\nBugün böyle bir olaya şaşırmak kimsenin aklına gelmez.\n
\nZaten bundan böyle “risottolu yemek” sunan vali de çıkmaz. \n
\nBaksanıza Afyon Valiliği il sınırları içinde alkolü yekten yasaklamak noktasına geldi… \n
\nAfyonlular alkolü ancak evlerinin içinde tüketebilecek… \n
\nEvde alkol İran’da da serbest\n
\nİran’da da alkol olayı zaten bu. \n
\nŞeriatla yönetilen İran Cumhuriyeti’nde alkol aslında sadece kamuya açık yerlerde tüketilmiyor. \n
\nEvlerde, canı çeken İranlı içiyor. \n
\nCihana bedel “ılımlı İslam demokrasimiz”, adım adım İran’ın “radikal İslam cumhuriyetine” yaklaşıyor. \n
\nDevlet yönetimindeki normlar, “laik kriterlerden” her gün bir nebze daha uzaklaşarak, “referansımız İslam” kriterlerine yakınlaşıyor. \n
\nErdoğan ünlü “Demokrasi amaç değil, araçtır” söyleşisinde, malum, “Referansımız İslamdır. Referansımıza ters hiçbir şey yapmak ve yaşamak istemiyoruz!” demişti. \n
\nTürkiye, son dönemde tartışmasız artık tek “referansın” “din” olduğu sürece girdi... \n
\nEğitimi şekillendiren “4+4+4” yasasından tiyatro yönetmeliklerine, ülkeyi ekranlara kilitleyen TV dizilerinden yapılacak müstakbel müdahalalere dek yaşamın her alanına yayılan din merkezli referansların yönlendirdiği bir ülke olup çıktı Türkiye.\n
\nEn son Bülent Arınç, “Dizilerde karşı cinsler arasındaki ilişkiler tahammül sınırlarımızı zorluyor” demedi mi?\n
\nAlkol tüketiminde İran usulü “pilot kent” alıştırmaları yapılırken, “tahammül zorlayan” dizilere de günün birinde sıra gelir ve punduna uydurulan takiyyelerle yasaklar uygulanıverir. \n
\nBaşka türlüsü de zaten düşünülmez… \n
\n“Her çalının dibi yatak odası gibi, kanıma dokunuyor” diyen emniyet müdürlerinin kol gezdiği bir ülkede; kadın erkek yakınlaşması dizilerde uluorta ne kadar serginebilir?\n
\nGerçek yaşam içinde “alkolün” yasak listesine alındığı bir ortamda; dizi kahramanları hiçbir şey olmamış gibi nasıl kafa çekebilir?\n
\nReferansların ekseni bir kez böyle “laik” değerlerden, dini değerlere kaymaya görsün; yasağın sonu gelmez…\n
\nAfyon’nun alkol yasakları, yarın başka kentlere sıçrayıverir. \n
\nAlkolle başlayan liste, bir başka gün kadın erkek ilişkileri başta olmak üzere “muhafazakâr sanattan”, “eğitime” dek yaşamın tüm diğer alanlarına el atan “din referanslarına” eli mahkûm dönüş yapar… \n
\nÖnüne geçilemeyen bir yarış fitillenir. Kontrol edilemeyen bir iklim, hava yaratılır. \n
\nMuhalefet karşı duramadı\n
\nŞerif Mardin 2007’de verdiği bir söyleşide “mahalle baskısı” dediği böyle bir havadan bahsetmişti:\n
\n“Mahalle baskısı bilinmeyen ve sosyal bilimce ifade edilmesi çok zor olan bir havadır… Mahalle havası dediğimiz şeyin İslami alt çevrelerle yeni bir şekil almış olduğuna inanıyorum... Bu hava İran devriminde de çok etkili olmuştur… Böyle bir hava gelişirse AKP ona biat etmek zorunda kalabilir” demişti. \n
\nFazıl Say gibi sıradışı müzisyenlerinden birini, kontrolden çıkan “mahalle baskısı” ortamında fütursuzca linç eden Türkiye, Şerif Mardin’in işte sözünü ettiği o “ağır basınçlı havanın” tam ortasında… \n
\nÖyle ki artık Say’ın lincine kayıtsız kalamayan İngiliz Daily Telegraph gazetesi bile sonunda sadede gelip; “AKP Türkiye’yi radikal İslama doğru çekiyor” diye yazmak durumunda kaldı. \n
\nMardin; meşhur söyleşisini “risotto krizini” yaşadığımız 2007 yazın başında vermişti… \n
\n“Dindar cumhurbaşkanı” Gül’ün köşke çıktığı 2007 yaz ayları; büyük dönüşümün ilk kırılma noktası oldu. Bunu “yetmez ama evetçilerin” baştacı ettiği ikinci kırılma; 12 Eylül 2010 referandumu izledi ve Türkiye son beş yıl içinde usul usul “deri değiştirdi”. \n
\nAna muhalefet bu dönemde kayda değer bir karşı duruş sergileyemedi. \n
\nYargı iktidarın etkisine girdi. Medya el değiştirdi… \n
\nAKP’nin temel aldığı yeni referanslar önünde durabilecek hiçbir güç yok bugün. \n
\nDedim ya… Değerler yörüngesi bir kez yer değiştirmeye görsün…
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
- Balbay'dan çarpıcı Saray kulisi!
En Çok Okunan Haberler
- Ünlü ton balığı markalarında 'yasaklı' madde!
- Ünlü peynir markasından 'konkordato' kararı
- Diyanet'in rekor ihalesi 'Cengiz'e verildi
- Demokrat Parti Kurultayı’nda adaylık krizi!
- AKP'nin 'asgari ücret' formülünü duyurdu
- Narin cinayetinde 'demir kapı' ayrıntısı
- Süleyman Soylu 'tarafını' seçti
- Emekli askeri hakimden Varank’a sert yanıt!
- Grip nedeniyle hastaneye gitti, hayatının şokunu yaşadı
- Muazzez İlmiye Çığ hayatını kaybetti