Nilgün Cerrahoğlu
Nilgün Cerrahoğlu nilgun@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

'İlginç Zamanlarda' Yaşamak

24 Mayıs 2012 Perşembe
\n

Facebook kuklası/Facebook puppetsdiye bir şey duymuş muydunuz?

\n

Bilgi Üniversitesinin İstanbul Seminerlerinde konuşan Ulises Mejiastan işittim ilk kez ben de...

\n

Facebook, Twitter, sosyal medya/ağlarda sahibinin sesikontenjanından propaganda yapan ve yayan kişilere Facebook kuklalarıdeniyormuş.

\n

Mısır hükümeti karşısında -misal!- yeni bir Tahrir ayaklanmasımı mayalanıyor?

\n

Dijital ortamda istihbarat örgütleri namına derhal seferber olan kukla ajanlar”; Facebook, Twitter vesairede; yalan propaganda makinesini çalıştırıp, aktivistleri dilediklerince yönlendiriyormuş. Kısaca derslerini almışlar!

\n

Twitterda bundan böyle ikinci bir Yasemin devrimiya da Tahrir hareketibeklemeyin yani.

\n

‘Düzen’ teknolojiyi alt etti!

\n

Mejiasa göre; Twitter devrimleriönündeki tek engel dijital kuklalardanibaret değil...

\n

Dijital şirketler de aktivistleri doğrudan kontrol etme yöntemleri üzerinde yeni servisler geliştirmekteymişler...

\n

Cep telefonlarımızın, bulunduğumuz yeri saptamak için kullanılan birer araç ve de dinleme aygıtlarınadönüştürülebildiklerini biliyoruz.

\n

Şirketler, yanı sıra farklı bir servis daha geliştirmişler; o da cep telefonlarımızın videoya da fotoğraf makinesifonksiyonlarını toplu halde kapatmakmış!

\n

Bu yeni servisin gerekçesi konserlerde vs alınan yasadışı görüntüleriengellemek oluyormuş...

\n

ABD Suny OswegoÜniversitesinde iletişim fakültesinde yardımcı doçent olan Ulises Mejias -özetle!- Çiçeği burnundaki bu yeni tekniğin başka hangi uygulamalar için kullanılabileceğini kolaylıkla tahmin edebilirsiniz!diyor.

\n

Telefonunuzun viedosu toplu bir tıkla servis dışı kaldığında, Arap Baharı tarzı gösterilerde güvenlik güçlerinin uyguladığı baskı ve şiddeti aktarmak olanağı tamamıyla ortadan kalkıyor!

\n

Büyük telefon şirketlerinin otoriter hükümetlerle anlaşıp, cep telefonu servislerini demokrasi gösterilerinin en kritik anlarında -İranın Yeşil İsyanında, Mısırın Tahrir sürecindeolduğu gibi- tümüyle kapatmaları da ayrıca cabası!

\n

İletişim alanındahizmet veren büyük sermaye ve çokuluslu şirketler, kısacası zorbalıkla kol kola girmekte tereddüt göstermiyor. Dijital buluşların sağladığı farklı olanaklarla denetimden çıkan demokrasi taleplerinin yayılmasının önüne geçmenin yollarını mutlaka buluyorlar.

\n

Kurulu düzen”; özetle -kısa bir bocalama dönemi ardından!- yeni teknolojileri kontrol altına almanın üstesinden gelmeyi başarıyor.

\n

Ekonomi, demokrasi,egemenlik krizi

\n

Bilgi Üniversitesi ve İtalyan RESETvakfının Zor Zamanlarda Demokrasinin Vaatleribaşlığı altında ortaklaşa düzenlediği İstanbul Seminerlerinde bu yıl böyle birbirinden ilginç konu başlıkları vardı.

\n

Önceki gün de bahsettim. Aynı konferansta söz alan konuşmacılardan eski İtalya Başbakanı Giuliano Amato; Türkiyenin bir çoğunluk diktasına doğruyol aldığını söylerken bunun ne var ki eski dönemlerde olduğu kadar kolay başarılamayacağına dikkat çekmiş; Günümüzün gelişen dijital teknoloji ortamında tek tornadan çıkan toplumun yaratılması önündeki engellere” -bir teselli tonuyla da olsa!- işaret etmişti.

\n

Amato ile aynı çatı altında konuşan Mejias gibi uzmanlar görüldüğü üzere oysaki kurulu düzen çarklarıkarşısında işte yeni dijital olanakların birer sabun köpüğünden ibaret olduğunu söylemekte tereddüt etmiyor

\n

Büyük şirketler ve devletler; sosyal medya araçlarıyla artık çocuk oyuncağı gibi oynayabiliyorlar. Siyasi muhalefet ve direnişin yöntemleri, sanıldığı gibi -kısaca- çağ atlamış değil.

\n

İstanbul Seminerlerinin adındaki zor zamanlar yalnız teknolojik yeniliklerekarşı geliştirilen bu Orwellvari büyük biradertekniklerini ifade etmiyor.

\n

Demokrasilerin krizi….

\n

Siyasi partiler ve siyasetin krizi

\n

Ekonomik kriz

\n

Egemenliğin sınırları ile egemenlik krizi

\n

Post-sekülarizm/sekülarizm sonrasıdiye ifade edilen büyük dinlerin kamu arenasına dönüşü

\n

Ve Arap Baharının sınırlarına beş günlük konferans boyunca ayrı ayrı değinildi...

\n

On yıl öncesine kıyasla sahiden çok farklı bir dünyada yaşıyoruz.

\n

Sadece Türkiye yeniden kurgulanmıyor, dünya sil baştan yeniden resetleniyor.

\n

Ardı ardına İstanbul Seminerlerikonuşmacılarını dinlerken; Çinlilerin İlginç zamanlarda yaşayasın! sözü aklıma geldi.

\n

Çinliler birine beddua okumak istediklerinde -pusulanın şaştığı ucu belli olmayan büyük değişim, çalkantı dönemlerini kastederek!- “Hay ilginç zamanlarda yaşayasın!derlermiş. Bunun anlamı: Başın beladan hiç çıkmasın!demekmiş.

\n

İçeride ve dışarıda öyle ilginç zamanlardayaşıyoruz ki bela belli ki hiç eksik olmayacak.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Trump’ın dönüşü 10 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları