Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
İleri Demokrasilerde "Seçim Mühendisliği"
İran rejimi kendisini dünyanın en ileri demokrasisi görüyor.
\nSerde Acem mübalağası da var tabii… “İslam demokrasisi” olduğu için Tahran, kendi rejimini, rejimlerin en makbulü ve en ilerisi sayıyor…
\nRusya keza…
\n“Yönetilebilir”, “egemen demokrasi” kavramlarıyla tanımlanan Rus demokrasisi; Moskova liderleri tarafından standart Batı demokrasilerine fark atan bir sistem olarak tanıtılıyor…
\nHerkesin ileri demokrasisi sonuçta kendine….
\nKendine de... bu iki ileri demokraside geçen hafta sonu art arda iki seçim yapıldı.
\nİran’ın 2 Mart’taki “meclis seçimleriyle” Rusya’nın 4 Mart’taki “devlet başkanlığı seçimleri” çakışınca; “ileri demokrasilerin” bazı ortak özelliklerini daha yakın plan izlemek olanağı bulduk…
\n‘Al gülüm ver gülümün’ \tdayanılmaz çekiciliği
\n“İleri demokrasiler”; iktidarı bloke eden siyaset oligarşisi anlamına gelen “al gülüm ver gülüm” modeline büyük zaaf duyuyorlar…
\nModelin patentini taşıyan Rusya’da, 8 yıl başkanlıktan sonra 4 yıllığına dizginleri görünürde “kanka” Medvedev’e devreden Putin; pazar gecesi malum emaneti geri aldı.
\n2018’deki bir sonraki devlet başkanlığı seçimlerini de alırsa Putin, Stalin’in çeyrek asrı bulan rekorunu kıracak...
\nBöyle on yıllar boyunca dönüşümlü iktidarı garantileyen “al gülüm ver gülüm modeli”; komşu İran’da da meğer Ahmedinejad’ın aklını çelmiş…
\nİsyan çıkaran 2009’daki “cumhurbaşkanlığı seçimlerinde” koltuğu tehlikeye giren İran Cumhurbaşkanı, bir sonraki 2013 seçiminde has adamı İsfendiyar Rahim Mashaei’yi cumhurbaşkanlığına getirmek suretiyle kendisini garantiye almayı hedeflemiş.
\nİran’ın, Medvedev’liğine soyunan Mashaei, Ahmedinejad’ın halefi olacak; ikili, “al gülüm ver gülüm” devletin tepesinde hanedanlarını sürdüreceklermiş…
\nAncak İran “ileri demokrasisinin” dini lider faktörü; Ahmedinejad’ın planını yarı yolda bırakmış.
\nSürprize geçit yok
\nPutin, malum Rusya’da devletin hâkim tek gücü.
\nİran devleti ise çift başlı.
\nBir yanda Cumhurbaşkanı Ahmedinejad var. Diğer yanda asıl gücü tutan; sistemde kimin önünün açılacağına, kimin kesileceğine karar veren dini lider Hamaney…
\nHamaney, kendi gücünün ilerde mayınlanması anlamına gelen bu ikili yakınlaşmayı görür görmez, harekete geçmiş. “Yılanın başı küçükken ezilir” hesabına… geçtiğimiz bahar aylarında İsfendiyar Mashaei’nin kellesini istemiş.
\nAhmedinejad ile Hamaney arasında işte o gün bugündür süren ve geçen cuma yapılan son meclis seçimlerini şartlayan bilek güreşi böyle ortaya çıkıyor…
\nMasa başında sonucu önceden ölçülüp biçilerek tezgâhlanan seçim sonuçları uyarınca şimdi -tam öngörüldüğü üzere- dörtte üç çoğunlukla zafer, sandıkta Hamaney yandaşlarına gidiyor. “Ahmedinejadçılar” hezimet yaşıyor. Reformcu cepheye zaten seçimde yarışmak şansı bile verilmiyor.
\nSandık sonuçlarının böyle milimetresiyle öngörülebildiği, sonuçları önden kotarılan; sürprize geçit vermeyen seçim şovlarına bu ülkelerde “seçim mühendisliği” adı veriliyor.
\nHedef ‘statüko’
\nİran’da da Rusya’da da yaygın bir mühendislik türü bu. Öyle ki seçimlerin kritik sonuç rakamları bu titiz “seçim mühendisliği” çalışmasıyla ayarlanıyor.
\nMuhalefeti olmayan İran seçimlerinin kritik rakamı; kâh paslaşan, kâh koz paylaşan iktidar hiziplerinin aldığı oy oranlarından çok; “katılım oranı” olarak belirleniyor.
\n2009 isyanının açtığı güven bunalımının aşıldığını göstermek isteyen mollalar, “yüksek katılım oranını” rejimin kredibilitesinin tesisi için kullanıyor. Savaş tamtamları karşısında, halkın rejimle et tırnak olduğunu Batı’ya göstermek için bu aracı kullanmayı fırsat biliyorlar.
\nMollaların beklentisi bu nedenle seçimde en az “yüzde 60” katılım olarak ilan ediliyor, ve bu kritik oran, tam isabetle seçim ertesi yüzde 64 olarak tebarüz ediyor...
\nSon üç ayın sokak gösterileriyle yıpranan Putin’in, Rusya’da imajını tamir edecek “kritik oy yüzdesi” de seçim arifesinde -gene aynı şekilde- yüzde 60 bandında belirleniyor…
\nPutin’in böylece ikinci tura kalmaksızın zaferini tescilleyeceği; “iç düşman” muhaliflerle, “dış düşman” Batı’ya karşı -aynı mollaların hesabında olduğu gibi! -bu fiyakalı oy oranının “kem gözlere şiş” sergileyeceği düşünülüyor….
\nÇünkü Moskova ve Tahran’da “oy mekanizması” seçmenlerin tercihlerini yansıtmaktan çok; rejimin devamını sağlayan bir “istikrar” ve “meşruiyet” nişanesi olarak görülüyor...
\nBu nedenle; “kritik orana” varmak için oy satın almaktan hileye dek her yol mübah sayılıyor.
\nPutin de aynı mollalar gibi pazar akşamı sonuçta “kritik rakam” yüzde 64’ü buluverdi.
\n“Yüzde 64”; iki ileri demokrasi ülkesinde statükoyu sürdürmeye yarayan sihirli anahtar oldu.
\nBu yazıyı Ortadoğu analisti Gary Sick’in sözleriyle bitirmek istiyorum:
\n“Batı demokrasilerinde seçim, yurttaşların tercihlerindeki değişimi belirlemek için yapılır. (Doğu’nun ileri demokrasilerinde!) amaç tam tersine, sandıkta temel yön değişikliklerinin önünü kesmek olmaktadır.”
\nBunun nasıl kotarıldığını da gelecek yazıda anlatacağım.
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
- Balbay'dan çarpıcı Saray kulisi!
En Çok Okunan Haberler
- Ünlü ton balığı markalarında 'yasaklı' madde!
- Ünlü peynir markasından 'konkordato' kararı
- Diyanet'in rekor ihalesi 'Cengiz'e verildi
- Demokrat Parti Kurultayı’nda adaylık krizi!
- Narin cinayetinde 'demir kapı' ayrıntısı
- Süleyman Soylu 'tarafını' seçti
- AKP'nin 'asgari ücret' formülünü duyurdu
- Grip nedeniyle hastaneye gitti, hayatının şokunu yaşadı
- Muazzez İlmiye Çığ hayatını kaybetti
- Dünya’nın bütün çöplerini neden Güneş’e fırlatmıyoruz?