Nilgün Cerrahoğlu
Nilgün Cerrahoğlu nilgun@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Fransa'ya Yaptırım:Dağ Fare Doğurdu

26 Ocak 2012 Perşembe
\n

Vowww! Çok sert!

\n

Ankaranın inkâr yasasınaverdiği tepkiyi görünce; Gülse Birselin yeni sit-comdizisinde ağızlardan hiç düşmeyen bu sözleri hatırladım: Çok sert!

\n

Şaka gibi.

\n

Malum yasa hani Fransada şakdiye geçtiğinde, Ankara takdiye yaptırım uygulayacaktı?

\n

Yaptırımlar haniaşamalıama kalıcıolacak; Türkiyenin Fransa Büyükelçisi tam gaz Ankaraya dönecek, Fransanın Ankara Büyükelçisi bavullarını toplayıpmarş marşmemleketine gidecek, ilişkiler İsraille olduğu gibi en alt düzeye indirilecekti?

\n

Davutoğlu bir yandan, Başbakan diğer yandan, devreye sokulması düşünülen yaptırımları böyle davul zurnayla açıklamamışlar mıydı?

\n

‘Tüm ilişkileri koparabiliriz’

\n

Siyasetçi değil bir diplomat olanBüyükelçimiz Tahsin Burcuoğlu bile, diplomasinin kılı kırk yaran temkinli ifadelerini bir yana bırakıp,Cevabımız sert olacak. Göreceksiniz. Belki tüm ilişkileri koparabiliriz!dememiş miydi?

\n

Göreceğimizi gördük.

\n

Erdoğan, Bir daha Fransaya gitmeyebilirim!dedi.

\n

O da şarta bağlı.

\n

Başbakan Sarkozy bir daha seçilirse Fransaya (belki!) gitmeyecek”.

\n

Bunun ötesinde Başbakan ezcümlesabırtelkin ediyor.

\n

Büyütecek ne var demeye getirircesine, yasa bizim için külliyen yok hükmündedir”, “ke-en-lem-yekûndur diyor. Ve en nihayet Sarkozynin encamınıFransız halkına havale ediyor”…

\n

Ankara da 60 imza bekleniyormuş da...

\n

60 Fransız parlamenterin imzasıyla Anayasa Konseyi’nde yasayı iptal ettirmek şansı varmış da Sürecin selameti adına böyle şimdilik alttan alınıyormuş da... Konu Anayasa Konseyi’nden de dönmezse, işte o zaman Ankaranın nelere kadir olduğu görülecekmiş de Filan da falan

\n

Ufak çocuk kandırır gibi.

\n

En çok buna içerliyorum. Kamuoyunun böyle küçük çocuk gibi her seferinde bu göz boyama oyununa tav olmasına hasta oluyorum.

\n

Önce afra tafra, tutmayın beni, “one minute havaları

\n

Sonra, yok bir şey”, ke-en-lem-yekûnedebiyatı.

\n

‘Onca tehdit niyeydi?’

\n

Öncesi ve sonrası arasındaki uçurumlar öyle derin ki, Fransız basını dahi buna vurgu yapmadan geçemiyor.

\n

Sarkozynin borazanlığını yaptığı bilinen Le Figaroen başta Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusuhesabına, bir yandan Erdoğan ortalığı yatıştırdıderken bir yandan da O kadar tehdit niyeydi?diye soruyor: Türk hükümeti, aralıktan bu yana Fransaya karşı ikinci bir misilleme paketi sözü veriyordu!

\n

Hani nerede? O büyük tehditler nerede kaldı? İşte hendek, işte deve! Kabadayılık demek safi laftaydı! Hodri meydan! Cürmünüz kadar yer yakarsınız! demeye getiriyor adamlar.

\n

Bu durumda havaya girip Türk yaptırımları kaçınılmaz”, “Fransa, stratejik bir ortağını kaybetmek üzere!şeklinde uyarılar yapan Le Mondeve Acı misilleme önlemlerinin geleceğiniilan edenLiberationgibi ciddi, ağırbaşlı gazeteler ters köşeye yatmış oluyor.

\n

Bir ülke kendi inandırıcılığını adım adım nasıl baltalara işte size bir örnek. Diplomasi derslerinde vaka çalışması olarak incelenebilecek bir örnek bu.

\n

Bu köşede defalarca yazdım..

\n

Yaptırımbu kadar göstere göstere, bağıra çağıra uygulanmaz.

\n

Böyle yapıldığında araya, Sarkozynin Söylediklerinizi nah yaparsınız. Uluslararası anlaşmalar ne güne duruyor?mealindeki mektuplarımisal!- girer. Dışişleri Bakanı Juppeden de aba altından sopa göstermek şeklinde de anlaşılabilecek- itidal çağrılarıyapılır vs...

\n

Yaptırımın etkilisi; kapalı kapılar ardında, olabilecekleri karşı tarafa belli belirsiz hissettirip gerektiğinde önlemleri tereddütsüz, hiç göz kırpmadan almaktır.

\n

Bizde her seferinde tam tersi yapılıyor.

\n

Milli spor gibi sadece kurusıkı atılıyor. Gerçek saati geldiğinde paşa paşa, hiçbir şey olmamış gibi -“ke-en-lem-yekûn!”- üzerine soğuk su içiliyor.

\n

Neden?

\n

Çünkü öncelik içeride tribünlere oynamak ve içeridekilerin gazını almak...

\n

Şişinme, yakınma, demagoji, retorik, Türke Türk propagandası gırla

\n

Neymiş?

\n

Sarkozynin dedesi Osmanlı Musevisiymiş”.

\n

Burada bile lafı döndürüp dolaştırıp Osmanlıya getirmiyorlar mı, hayret ediyorum...

\n

Bize ne Sarkozynin babası/dedesinden?

\n

Onu bunu bırakın siz şimdi Le Figaronun sorusuna cevap verin:

\n

Onca tehdit niyeydi?

\n

Bu basit ve yalın sorunun yanıtını kendi hükümetinden sorup da alamayan bir ülke kamuoyu, başka bir ülkeden nasıl hesap sorar, nasıl yaptırım uygulamaya kalkar takdirlerinize bırakıyorum.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Trump’ın dönüşü 10 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları