Nilgün Cerrahoğlu
Nilgün Cerrahoğlu nilgun@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Fransa Büyükelçisine Açık Mektup

08 Temmuz 2012 Pazar
\n

Sayın Büyükelçi,

\n

Bu mektup için bilgisayar başına oturmadan önce tereddüt ettim. Gazete sayfalarından şimdiye kadar hiçbir büyükelçiye seslenmemiştim ama Fransa ile ilişkilerde kritik bir dönüm noktasında olabileceğimiz düşüncesi, bazı konuları yeniden birlikte gözden geçirmek amacıyla beni bu satırları yazmaya yöneltti.

\n

Sayın Büyükelçi, ilişkilerimiz öyle büyük bir irtifa kaybı yaşadı ki; 14 Temmuzkutlamaları için dahi artık Palais de Franceın önünden geçmek istemez hale gelmiştik. Türkiye-Fransa ilişkilerine önem veren çok sayıda Frankofon aydınbile Fransız büyükelçiliğinden ayaklarını kesmişti. Eminim en çok bunun siz farkındasınızdır.

\n

Önümüzdeki 14 Temmuzun, bizzat sizin ilişkilerde esen ılık meltemsözleriyle ifade ettiğiniz yeni dönem ruhuna uygun şekilde kutlanması dostane temennimdir.

\n

Ancak yeni döneminyeni bir ruhlaşekillendirilebilmesi için geçmişin, kısa da olsa, hasar tespitini yaparak söze girmeliyiz.

\n

Sarkozynin diplomatik gelenekleri çiğneyen düşmanca politikaları, üzerimizde bir günden diğerine unutulmayacak izler bıraktı. Fransaya olan güveni sarstı ve derin bir inandırıcılık problemiyarattı.

\n

Dün dünle gitti

\n

Sabık Fransa cumhurbaşkanının ayrıca Türkiye-Avrupa ilişkilerini sabote etmek için verdiği özel mesai sade; Türkiyeyi, Fransaya yabancılaştırmakla kalmadı tüm Avrupadan uzaklaştırdı. Sizin de yakından takip etmiş olacağınız gibi, AB üyeliğine verilen destek müzakerelerin açıldığı 2005 tarihinden bu yana -rekor düzeylerdeki- yüzde 80oranından çok gerilere düştü.

\n

Bu durum, Avrupanın Türkiye üzerinde soft powerdenilenyumuşak gücünüyitirmesine yol açtı.

\n

Türkler üzerinde AB etkisinindolayısıyla eskisi gibi telaffuz edildiği anda iştah açan bir havuç etkisi yaratmasını beklemek pek gerçekçi değil.

\n

Utku Çakırözerin köşesinde dün okuduğumuz gibi;Fransadaki yeni yönetimin Türkiyenin AB üyeliğine olumlu bakması”, bu konudaki mevcut olumsuz atmosferi değiştirmek istemesi”, “Fransanın tutumunun bundan sonra Türkiyenin lehinde olacak olmasıiyi şeyler.

\n

Ancak aynı zamanda;Fransanın resmi görüşü bundan sonra Sarkozy öncesindeki Chirac dönemi kararlarına dönecektirşeklinde bir cümleniz dikkat çekiyor.

\n

Bunun Türkiye-AB ilişkileri için umut vaat eden bir milat olabileceğine dair kuşkularım var...

\n

Türkiyenin AB üyeliği içinreferandumyapılması gerekliliği şartını Chirac getirmişti. Başka adaylara uygulanmayan bu koşulu Chirac, Türkiyeye dayatabilmek için Fransada kanunları değiştirmiş; bu yeni engelin Türkiyenin adaylığını yokuşa sürmekle eşanlama geldiği, tüm uzmanlarca kabul edilmişti.

\n

AB üyeliği babında bu nedenle size Sarkozy değil Chirac verelim!demek; bizdeki yaygın deyişle ölümü gösterip sıtmaya razı etmek!oluyor.

\n

Türkiye-AB ilişkilerinde yeni bir sayfaaçmaktan söz edilecekse artık başka şeyler söylemek lazım Sayın Büyükelçi.

\n

Siz de bilirsiniz Mevlananın ünlü sözüdür: Dün dünle gitti cancağızım, bugün yeni şeyler söylemek lazım!Aynı fikri Aynı nehirde iki kez yıkanılmaz!özdeyişiyle de ifade edebiliriz.

\n

Ne Türkiye ne Avrupa, Chiracın bıraktığı yerde Sayın Büyükelçi

\n

Bildik, tanıdık, bayat AB söylemlerine hiçbir şey olmamış ve yaşanmamış gibi kalınan yerden dönüp devam edemeyiz

\n

Beş yıl öncesinden devam edelim derseniz bu yalnızstatüko anteye dönüş olur ki 2012 Türkiyesinde hiçbir heyecan yaratmaz.

\n

İtibar tesisi ‘değerlerle’ olur

\n

Ankara ile muhtemelen. aranızı düzeltip ekonomik ilişkileri tekrar rayına sokabilirsiniz.

\n

Avrupanın yaşadığı ağır kriz şartlarında şüphesiz ki bu sizin için önemlidir.

\n

Öncelik taşıyaniki dosyadan biri olduğunu söylediğinizErmeni dosyasında keza Dışişleri Bakanı Davutoğlunun Paris yolunda ucunu çıtlattığıaçılımlarla ilerleme kaydedebilirsiniz. Ancak Türk halkının kalbini ve beynini” -diğer deyişle Fransanın itibarının yeniden tesisini”- eski ezberleri bozmadan kazanamazsınız.

\n

İtibar ve güvenilirlik, bugünün dünyasında ne denli önemli? Onu siz ölçün. Ama kendi hesabıma bu değerlerin ben Fransa gibi bir ülke için hâlâ önem taşıdığını düşünmek istiyorum.

\n

Yeni cumhurbaşkanınız seçildiğinde karşımızda yeni bir Fransa göreceğimize dair içimde bir umut ışığı belirmişti.

\n

Hollandeın cumhurbaşkanı olur olmaz yaptığı ilk konuşmada Ben laikliği savunacağım ve ırkçılıkla mücadele edeceğim. Fransa tüm halklara saygı gösterecek, özgürlükler ve ezilenlerin onurunu, kadın haklarını hep koruyacakşeklindeki sözleri; çok ülkeye olduğu gibi geçmişte Türkiye Cumhuriyetine de ışık tutmuş olan değerler Fransasıile yeniden buluşabileceğimiz düşüncesini uyandırmıştı.

\n

Çakırözerin köşesinde yer alan mesajlarınızda, önümüzdekiyeni dönemitanımlarken Türkiyenin demokrasisi, özgürlükleri en önemli mesele olacaktırşeklinde bir ifade kullanıyorsunuz. Hollande’ın yeni başlangıç çizgisi paralelinde olan bu tespit ilgimi çekti...

\n

Türkiye ile ilişkilerdeki aslan payı; iş dünyasının ihalelerine değil; umarım gerçekten de demokrasi ve özgürlükdeğerlerine biçilen öneme ve değere ayrılır. Verdiğiniz mesajlarda en vurucu olduğunu düşündüğüm bu sözlerinizin güçlü şekilde hayata geçmesi temennisiyle...

\n

Saygılarımla.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Trump’ın dönüşü 10 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları