Nilgün Cerrahoğlu
Nilgün Cerrahoğlu nilgun@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Erdoğan'ın Ülkesi

01 Kasım 2012 Perşembe

Gözlerin Ulusa çevrildiği 29 Ekim günü İstanbulda dudak uçuklatan bir skandal yaşandı.

\n

Ankaradaki kutlama krizinin gölgesinde kalan skandalın merkezi, İstanbulda Suudi Arabistan Başkonsolosluğunun önüydü. Konsolosluk kapısı ve bahçesi dışında bulunan nöbetçi kulübesine, güvenlik görevlileri bir Atatürk posteri ile bayrak asıyor.

\n

Sen misin asan?

\n

Haddini bilmez Suudi Başkonsolosu; yaz kış, gecesi ve gündüzüyle mendil kadar kulübe içinde nöbet tutarak kançılaryasının güvenliğini sağlayan memura, o bayrak ve o posteri oradan derhal indirmesini talep ediyor.

\n

Ancak emri sökmüyor.

\n

Güvenlik noktasından sorumlu polis emeklisi Turgay Şentürk çetin ceviz çıkıyor.Hayır efendim!diyor: Burası kaldırımdır ve siz bizim kaldırımımıza karışamazsınız!

\n

Diplomat nasıl cesaret buldu?

\n

Ağzım açık Fox TVde izlediğim haberde olaya tanık olan mahalleli de konuştu. Kameralar önünde söz alan herkes Suudi diplomatın terbiyesizliği, densizliği karşısında şoke olmuştu. TVde konuşan herkes Şentürke teşekkür etti.

\n

Orada bulunsam Turgay Beye; Bu bayrak ve bu poster buraya ilk kez mi asılıyordiye sorardım.

\n

Önceki yıllarda da eminim ki, Atatürk fotoğrafları, posterleri ve Türk bayrakları oraya; şehrin çeşitli noktalarında gördüğümüz benzeri güvenlik kulübelerinde olduğu gibi olanca doğallıyla asılıyordur.

\n

Ama şimdiye değin hiçbir diplomat, kapı dışındaki bir mekândan; bayrağı indir!demek cüretini kendinde bulmamış/bulamamış.

\n

Bugün buluyor!

\n

Niye?

\n

Çünkü TC artık başka bir şekil aldı ve başka bir şey oldu. Başkonsolos belli ki artık burayı bildiğimiz Atatürk Cumhuriyetiolarak değil yeni deyimle Erdoğanın ülkesi/R.T.C. Recep Tayyip Cumhuriyetiolarak görüyor.

\n

ABD Genelkurmay Başkanı Martin Dempseyin Cumhuriyet Bayramı arifesinde gündeme gelen sözlerini anımsayacaksınız...

\n

Ne diyordu ABDli komutan: Orası Erdoğanın ülkesi!

\n

Demek ki ABDden Suudi Arabistana dek Türkiyeyi bundan böyle bir R.T.Cşeklinde görmek eğilimi var.

\n

Suudi diplomat da, bizi harbiden böyle gördüğü; böyle algıladığı için;İndir bakayım oradan o sabık rejimin simgelerini!demek cesaretini kendinde buluyor.

\n

Nereden bakarsanız bakın, böyle bir temel siyasi algı değişikliği olmasa hiçbir diplomat bu hadsizliği yapamaz. Yaptığı anda büyük skandal olur. Bildiğim kadarıyla resmi düzeyde Türkiyede bu skandala hiçbir tepki gösterilmedi.

\n

TCnin onurunu aslanlar gibi tek başına Turgay Şentürk korudu. Şentürke mahallelileri gibi biz de teşekkür ederiz.

\n

Zulmün artsın

\n

Suudi başkonsolosunun cüret ettiği bayrak indir!dayatmasıyla 29 Ekim kutlamasını ilk Mecliste yapmak isteyenlere barikat çekilmesi arasında bire bir paralelik var.

\n

İki olay da R.T.C paradigmasınınürünleri...

\n

Başbakan’ın, barikatın yıkılmasına bunca hiddetle sinirlenmesinin temel nedeni bu.

\n

Her zamanki Dediğim dedik çaldığım düdük!tavırının ötesinde, barikatların aşılmasını yedi düvelde kabul gören R.T.C paradigmasına bir meydan okuma olarak algıladı Başbakan. Bu sebeple dört koldan olayın peşine düştü. Başta Gül olmak üzereyeni paradigmanın”; “tek başlılığınıolanca gücü ve yalınlığıyla ilan etmek hamlesine girişti.

\n

Tazyikli su-biber gazı sınavından sonra barikatların yıkılmasını ve on binlerin coşkuyla Ataya koşmasını sevinçle izledik. Ancak olayın akabinde yaşananlar, bu sevinci kursağımızda bıraktı. Barikat krizinin -heyhat!- burada bitmeyeceğini, giderek sertleşen bir tırmanışa doğru yol aldığını endişeyle gördük.

\n

Başbakan’ın 29 Ekim olayları ile ilgili olarak Güle yerini bil!ayarı vermesi; göstericilere illegal örgüt/teröristmuamelesi çekmesi, barikat dehşetini eleştiren gazetecilere Bu ne had bilmezliktir?hiddetiyle saldırması ve bu çıkışları izleyen saatlerde yürüyüşe soruşturma açılması kaygı veren bir tırmanışın işaretleri.

\n

Tehlikeli tırmanışı engelleyebilecek denge-fren mekanizmaları; 12 Eylül referandumundan bu yana bu köşede düzenli olarak yazdığım gibi ne yazık ki artık tümüyle devre dışı.

\n

Öyle olduğu için zaten Başbakan yeni R.T.C paradigmasınıbu fütursuzlukla sahiplenip savunabiliyor.

\n

İş o noktaya geldi ki; Gülün taktik adımlarından medet umar olduk.

\n

Bir de galiba artık yalnız o eski Anadolu sözünden: Zulmün artsın ki zeval bulasın!

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Trump’ın dönüşü 10 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları