Nilgün Cerrahoğlu
Nilgün Cerrahoğlu nilgun@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Bu Köşenin Adı Neden 'Sağnak'?

08 Ocak 2012 Pazar
\n

NedenSağanakdeğil de Sağnak”?

\n

Sağnakdiye bir sözcük yok. Sağnakda nereden çıktı? Neyin nesi?diye bana sık sık yazan okurlar oluyor.

\n

Bu sorunun yanıtını onuncu yılınıgeride bırakan bu köşenin ilk yazılarında aslında vermiştim Ama tabii üzerinden çok zaman geçti. Sağnaka yeni okurlar katıldı. Köşesinin isminin neden Sağanak değil de Sağnak olduğunu merak ettiğim yazarsorusunu yönelten Ekşi sözlükdahil, konuyu hâlâ gündeme getirenler oluyor

\n

Sağnak”, aslında bir yelkenli adı

\n

Başlangıçta -klasik imlayla!-Sağanakolarak açılan bu köşedeki ilk yazımda hayali hâlâ hatrımda olan o yelkenliyle ilk karşılaşma anımızı şöyle anlatmıştım:

\n

Onu gördüğüm günü, yeri, anı hatırlıyorum. 28 Şubat 2001. Öğleden sonra saat 3 suları olmalıydı. Boğazda yürüyordum. Hafif şaşkın, bir hayli kızgın, biraz kırgın, biraz çaresiz. Hani böyle içinizin çekildiği, şiştiği; durup durup boşaldığı anlar vardır ya. Öyle. Tam olarak ne hissettiğinizi bilemezsiniz. Adını koyamazsınız. Düşünmeye katlanamazsınız. Veya gücünüz kalmamıştır. Yaşamınızı altüst eden büyük hoyratlık anlarında üstünüze çöken bir ruh halidir bu. Akıntıya kapılıp gidercesine bırakıp koyarsınız kendinizi...

\n

Sağanakböyle bir anda geçip gitti yanımdan. Dingin, ağır; süzüle süzüle. Denizi gördüğümü, denize baktığımı o zaman fark ettim. Kâbus ortasında bir rüya gibiydi. En beklenmedik anda işte kışı devirmiş, bahara yelken açmış bir yelkenli! Tamamdedim: Bir daha sütunum olursa adı Sağanak olmalı!’

\n

Kış ortasında bahara yelken açano mucize yelkenliyle karşılaştığımda işini o gün kaybetmiş, kalemi kırılmışbir gazeteciydim. Mesleğimin artık sonuna geldiğimi düşünüyordum Bu köşeye ilham veren o yelkenlinin, böyle hiç umulmadık bir anda yanımdan geçmesi içimde bir umut ışığı yakmıştı

\n

‘Sağnak’tan gelen ilk mektup

\n

Bu köşede 2 Temmuz 2001 tarihinde çıkan ilk yazımda bunları böylece anlattım ki, ardından gün, saat, tarihiyle.gördüğüm yelkenlinin sahiplerinden beni çok şaşırtan bir mektup aldım:

\n

Ben 2.7.2001 tarihli yazınızda bahsettiğiniz Sağnak adlı teknenin sahibinin oğluyumdiyordu mektup:

\n

O gün ailece tekne gezisine çıktığımızda, aylar sonra karşımıza böyle bir köşe yazısı ile sizin çıkacağınız hiç aklımıza gelmezdi. Bu, bizleri çok duygulandıran, güzel ve hoş bir sürpriz oldu. Sözün bundan sonrasını anneme bırakıyorum.

\n

Sevgili Nilgün Hanım,

\n

Bundan 17 yıl önce yine bir temmuz ayında ilk oğlum doğdu. Adını babası Sağnakkoymak istedi.Sağnakbenim, edebiyat öğretmeni ve şair olan rahmetli babamın soyadı idi. Eşimin bu isteği beni onurlandırmıştı. Şimdi siz bizi ailece onurlandırdınız. Böyle güzel ve hoş sürprizlere hasretiz. Bu duyguları bize yaşattığınız için size teşekkür ediyoruz…”

\n

İşte böyle. Sade bir yelkenli de değil... Sağnakın; böyle yazı tutkusundan geçen uzun bir geçmişi ve yazıyla buluşan upuzun bir öyküsü var.

\n

Şair bir edebiyat öğretmeninin soyadından torununa geçen, sonra yüreği daralmış bir yazarın iç dünyasına dalıp yerleşen bir yelkenliye ve bir gazete köşesi adına dek uzanan çok uzun bir yolculuk bu...

\n

Sağnak”, okurlarıyla birlikte işte o gün bugün bu yolculuğu sürdürmeye çalışıyor

\n

Ve 2012’nin ilk mektupları

\n

Bu vesileyle burada 2012nin ilk iki mektubuna da yer vermek istiyorum.

\n

İnternet ağlarında dolaşan ve bana bir sevgili dostum tarafından ulaştırılan Noel Babamektubunun yazarı Türkan Şanverdi Avcı imiş:

\n

Yazımı köşenizde paylaştığınız için çok teşekkür ederim, sizin gibi birinin beğenisini kazanmak benim için gururdurdiyor Şanverdi Avcı ve devam ediyor: Bu yazım pek çok sitede isimsiz yayımlandı maalesef, ama www.yazmanyacanavari.com isimli sitemde bu ve benzeri diğer yazılarım bulunuyor. Vaktiniz olduğunda incelerseniz ayrıca mutlu olurum. En derin sevgi ve saygılarımla.

\n

İnternet sitelerinde tıklanma rekorları kırmaya devam eden Noel Babamektubu gibi; profösyönel iletişimciŞanverdi Avcının www.yazmanyacanavari.com sitesinde pek çoğu mektupbiçeminde ve güncel konularda yazılmış, birbirinden çarpıcı yazıları var.

\n

Türkan Şanverdi Avcıyı daha yakından takip etmek isteyen okurların dikkatine bu vesileyle arz ediyorum.

\n

Yılın ilk günü posta kutuma düşen ilk mektup M. Doğan Kantarcıdan...

\n

Kantarcı, Maya kehanetlerini ciddiye almayan “2012” başlıklı yazım için, Jeolojik dönemler ve ekosistemlerleilgili -aklımın ne yalan söyleyeyim... fazla basmadığı- çok teknik bir belge göndermiş: Ben jeolog değilimdiyor ve şöyle devam ediyor: Ama ekoloji ve ekosistemler ile uğraşarak ömrümü geçirdim. Jeolojik dönemleri de bu açıdan değerlendirmeye çalıştım. Günün birinde gene ekvatorun ve kutupların yeri değişecek. Nasıl ve ne zaman? Bazıları bu konuyu Tanrıya havale ederler. Ancak ekteki bilgiler konuyu hurafeler ile algılayamayacağımızı işaret ediyorlar.

\n

Bunu da böyle not edip konuyu Bilim ve Teknikdergimizin uzmanlık alanına havale edelim.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Trump’ın dönüşü 10 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları