Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Bu CehennemeBu Yasa Önerisi
Basın özgürlüğü düşmanı ülkeler arasında baş sırada yer alıyoruz…
\nSuudi Arabistan, Özbekistan, Kazakistan, Türkmenistan gibi azılı diktatörlüklerle birlikte Batı müttefiği olup da basın özgürlüğünü fütursuzca ihlal eden ülkeler arasında Türkiye…
\nBatı’da…
\nAvrupa Konseyi üyeleri içinde “ifade özgürlüklerini en çok ihlal eden ülke” olmak gibi bir “şeref madalyası” var…
\nBen bu bilgileri nereden buldum?
\n“Tutuklu Gazete”den…
\nHatırlarsanız 2012 başında demir parmaklıklar arkasında tutuklu bulunan gazetecilerimiz, “Tutuklu Gazete” diye bir gazete çıkartmıştı…
\nTürkiye’de o kadar çok gazeteci demir parmaklıklar ardında tutuluyor ki bir araya geldiklerinde boydan boya bir gazeteyi dolduracak kadar büyük bir ekip oluşturabiliyorlar….
\n‘Kafka’nın böcekleri gibiyiz’
\nTürk basını adına tarihe yüz karası belge olarak kalacak bu gazetenin sayfaları arasında Mustafa Balbay, Soner Yalçın, Tuncay Özkan, Yalçın Küçük gibi isimlerinden sık söz edilen ünlülerin yanı sıra daha az tanıdığımız imzalar var.
\n“Barış Açıkel” mesela…
\nTutuklu Gazete’de “Kafka’nın Böcekleri Gibiyiz” diye bir yazı yazmış…
\nYazının altına “Kandıra 2 No. lu F-tipi cezaevi. C5-80 Koğuşu Kocaeli” diye o tarihteki adresini koymuş. \t
\nBöyle…
\nKafka “teşbihi” artık dillere pelesenk olan bir deyim haline geldi.
\nNiçin yargılandığını bilmeyen “Dava”nın Josep K’sı ya da durduk yerde hamamböceği olarak uyanan “Dönüşüm” ün Gregor Samsa’sı gibi çok büyük bir kâbus ortamının kurbanına dönüştü gazeteciler…
\nHatta yalnız gazeteciler de değil...
\nOkuma yazma faaliyeti ile ilgili herkes aynı “Kafka vari kâbusun” parçası.
\nOn gün önce “Le Monde”da “Türkiye’de özgürlüklere büyük hapis” başlığıyla yayımlanan “Aydınlar Bildirisi” bu yüzden; “Akademisyenler, araştırmacılar, yayıncılar, öğrenciler ve gazeteciler üzerinde artan yargı baskısıyla hegemonya kuran AKP…” diye başladığı bildiride; “Binlerce öğrencinin geleceğinin… Kafkavari suçlamalar nedeniyle” tehlikede olduğunu belirtiyor, demir parmaklıklar ardında 771 öğrencinin tutuklu bulunduğunu söylüyordu…
\nAynı bildiride “terör suçundan sanık dünyadaki tutukluların üçte birinin Türkiye hapishanelerinde!” olduğu açıklanıyordu.
\nHafsala alıyor mu?
\nYeryüzünün tüm “terör tutuklularının üçte biri” Türkiye’de!
\nNeden?
\n“Çünkü” diyor “Le Monde” bildirisi: “Yasa, terör suçuyla silahlı eylem bağlantısı kurmak yerine, düşünce ve ifadeyi suç sayıyor… Hapishanelerdeki nüfus, Türkiye’de sekiz yılda yüzde 250 artış kaydetti. Bu nüfusun yüzde 40’ı hükümsüz tutuklu… AKP, askeri diktalardan miras kalan baskıları yok etmek yerine, o baskıyı muhaliflere yöneltti.”
\nBu mantıkla bugün Türk hapishanelerinde 100’ü aşkın gazeteci çile dolduruyor. Böylelikle Türkiye, dünyanın en kalabalık ülkesi Çin’den bile daha çok sayıda gazeteciyi kilit altında tutarak Paul Auster’a varana dek sağır sultanın konuştuğu feci “rekor”lara imza atıyor.
\n“Görünmeyen duvarlar”
\nBu dehşet cehenneminden yakayı zor kurtaran Ahmet Şık “içerinin” ve “dışarının” halini iyi bilen bir gazeteci olarak; “Benim şimdi özgür olduğumu söylüyorlar” diye konuşuyor:
\n“Ama dört duvar arasından çıktığım yer ‘görünmeyen duvarlara sahip’, sınırları çok net biçimde çizilmiş daha büyük bir hapishane oldu. Artık Türkiye’de iktidar olan zihniyet, kendileri gibi düşünmeyen hiç kimseye yaşam alanı tanımak istemiyor.”
\nŞakaları hiç yok yani…
\n“Özgürlükçü yeni anayasa”(!)nın tartışıldığı ortam budur.
\nBöyle bir ortamda AKP Anayasa Komisyonu’na, “basın özgürlüklerini” biraz daha sınırlayan bir madde teklif etmiş.
\nMadde uyarınca; “özgürlükler”(?), “milli güvenlik, kamu düzeni, genel ahlak, ailenin korunması…” gibi gerekçelerle daha da “sınırlanabilecekmiş”…
\nYapılan zaten bu değil mi?
\nTürkiye Yayıncılar Birliği’ nin her yıl yayımladığı “Yayınlama Özgürlüğü Raporu”nu açın bakın…
\nAçılan davalarda “müstehcen içerik”ten tutun, “dini değerleri aşağılamaya” kadar Anayasa Komisyonu önerisi içinde düşünülen her gerekçe var.
\nWilliam S. Burroughs’un “Yumuşak Makine” isimli eserinin çevirmeni ve yayıncısına “müstehcen içerik”ten dava açılmış örneğin.
\nMetis’in bir ajandası “dini değerleri aşağılamaktan” dava konusu olmuş…
\nFazıl Say’dan hiç bahsetmiyorum.
\nSon bir yılda “469 kitabın toplatıldığı, yasaklandığı ve yargılandığını” belirten rapor, “açık ve örtülü baskının” her türünü zikrediyor.
\nHal böyleyken…
\n“Yetmez ama evet”çi arkadaşlarımız henüz yeni kuşkuya kapılıyorlar…
\nHasan Cemal mesela dünkü yazısında sormuş:
\n“Darbe dönemlerinde askerin kurduğu ‘basın düzenini’ getirme sırası bu defa (yoksa/acaba???) Ak Parti iktidarının mı?... İnsanın aklına demokrasiye ‘asker freni’nden sonra şimdi de ‘sivil freni’ mi sorusu takılıyor?”
\nİlahi Hasan!
\nÜsküdar’da sabah oldu! Sen hâlâ orada mısın?
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
- Balbay'dan çarpıcı Saray kulisi!
En Çok Okunan Haberler
- Ünlü ton balığı markalarında 'yasaklı' madde!
- Diyanet'in rekor ihalesi 'Cengiz'e verildi
- Ünlü peynir markasından 'konkordato' kararı
- Demokrat Parti Kurultayı’nda adaylık krizi!
- AKP'nin 'asgari ücret' formülünü duyurdu
- Emekli askeri hakimden Varank’a sert yanıt!
- Narin cinayetinde 'demir kapı' ayrıntısı
- Süleyman Soylu 'tarafını' seçti
- Grip nedeniyle hastaneye gitti, hayatının şokunu yaşadı
- Muazzez İlmiye Çığ hayatını kaybetti