Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
AKP Kongresinin Düşündürdükleri...
“Cumhuriyet gazetesinin isim babası Atatürk’tür.”
\nVikipedi’de gazetemiz hakkında sıralanan en başta gelen açıklamalardan biri bu…
\nErdoğan; büyük manifesto kongresi olarak allanıp pullanan AKP’nin 4. Olağan Kongresi’nde böyle bir gazeteyi yasakladı…
\nCumhuriyet’in yanı sıra 5 muhalif gazete ve 2 kanal da maalesef evet yasaklandı. Bu yasakların tümü basın camiasının toplu direnç göstermesi ve tavır alması gereken çok kaygı verici özgürlük ihlalleridir…
\nAncak Cumhuriyet’e yönelik sansürün, Atatürk’ün isim babalığını yaptığı bir gazeteye uygulanmış olması hasebiyle simgesel, farklı bir boyutu var…
\nTarihi bağlamda Atatürk mirasıyla bu kadar iç içe geçmiş ve bu kadar somut biçimde özdeşleştirilmiş bir gazetenin; AKP kongresinden ötelenmesi, o mirasın da dışarda bırakılması anlamına gelmez mi?
\nBu ağır simge yüklü tavrı almakta tereddüt göstermeyen bir lider, aynı kongre kapsamında herhalde artık Atatürk adını da kolayına anmaz diye düşünüyor insan…
\nAma ne gam…
\nBaşbakan, Mustafa Kemal’in gazetesini kapıdan içeri sokmadı ama “Sultan Alparslan, Sultan Kılıçarslan… Sultan Selahattin Eyyubi’den başlayan bir çizgide… Gazi Mustafa Kemal’in torunları” retoriği yapmaktan da geri durmadı…
\nAta’nın ‘yol arkadaşları!’
\nBununla yetinmedi…
\n“AKP’nin beslendiği büyük çınarın” kollarını sayarken Gazi Mustafa Kemal’i şu cümleyle “çınarın” altına iliştirivermekten çekinmedi:
\n“Bizim yolumuz, Gazi Mustafa Kemal’in, merhum Adnan Menderes’in, merhum Turgut Özal’ın, merhum Necmettin Erbakan’ın yoludur.”
\nAtatürk’ün “yol arkadaşlarına” dikkat buyurun: Menderes, Özal ve Erbakan!
\nAtatürk’ün gazetesinin kovulduğu yerde olacak olan işte budur: Geçmişin arşivini oluşturan tarihi gazetenin üzerine bu denli rahatlıkla çarpı konulan bir yerde; Ata’nın dava arkadaşları da kolayca Menderes, Özal, Erbakan ve Erdoğan’a dönüşebilir…
\nNiye olmasın?
\nMeydan bir kez hamaset, retorik ve demagojiye kaldı mı çünkü, atış serbesttir.
\nİsteyen, isteyeni kendine yol arkadaşı tayin edebilir. Resmi tarihi eğip bükebilir. Uygun gördüğü kendi resmi tarihini yaratabilir ve avucunun içinde kil gibi sil baştan şekillendirebilir.
\n‘Karizma şovu’
\nPazar günkü AKP kongresinin benim için en çarpıcı yanı buydu…
\nÇarpıcı bulduğum diğer yan da, Erdoğan için hazırlanmış olan güç ve karizma koreografisi oldu…
\nSalona tahakküm eden, yükseklerde, basamaklarla çıkılan hayli görkemli bir podyum…
\nPodyumda, “dünyaya mesaj veren dünya lideri vurgusu yapan” bir dünya haritası…
\nAdına “demokrasi yolu”(!) denen bir kırmızı halı geçidi…
\n“İstenmeyen basın ile muhaliflerden arındırılmış” bir topluluk içinde, sevgi pıtırcığına dönüşen taraftarlara atılan karanfiller…
\nGörünür kamera açısına serpiştirilen genç ve başı açık kadınlar…
\nTüm detaylarıyla üzerinde çalışılmış ve “her kesimin lideri süper star Erdoğan görüntüsü” yaratmak için kullanılan öğelerdi.
\nİki buçuk saatlik konuşmada sınırsız kullanılan “retorik” ve “lider kültünü” öne çıkaran kongrenin bu mizanseni bana hüzünlü şekilde 30’lar Avrupası’nın manzaralarını hatırlattı…
\nO yılları konu alan filmlerden biliriz….
\nHizadan çıkmayan, disiplinli, muma dönmüş kitleler; konuşmanın uygun bölümlerinde zamanlaması ve dozu önceden hazırlanmış coşkuyla; yükseklerde duygusal içeriği bol konuşmalar yapan lidere tezahürat yapar...
\nLider, “davayı” her daim öne çıkarır.
\nMilletin üstün vasıflarına övgüler yağdırırken; mükemmel vasıflara sahip milletle arasına giren muhalif kesimlere sürekli bindirip onlara “şamar oğlanı” muamelesi çıkarır…
\nMillet=parti=lider
\nMillet ve parti ayrımını böylelikle tamamen ortadan kaldırır…
\nParti ile özdeşleşen liderin şahsında, “millet ve lider” ayrılmayan bir bütün oluştururlar.
\nAncak liderin böyle tümüyle kişileşmiş haline dönüşmüş rejimlere “demokrasi” denmez.
\nErdoğan’ı dinlerken hep bunları düşündüm.
\nŞu laflara bakın:
\n“Biz, sadece bize oy verenlerin partisi, sadece bizi seçenlerin iktidarı hiçbir zaman olmadık, bugün de değiliz. Biz, kendisine oy verenlerin muhabbetiyle, onların teveccühüyle yetinenlerden değiliz. Biz, Türkiye partisiyiz. Biz, Türkiye’nin, 75 milyonun partisiyiz…”
\nBu dil, kulağa hoş gelse de, “demokrasi dili” kullanan bir lider dili değil sevgili okurlar…
\nEn hafif deyimle, ağır popülistlerin ve demokrasiden nasiplenmemiş liderlerin dili…
\nPazar günkü kongrede “yenilik yoktu” diyenlere ben pek katılamıyorum.
\n“Lider kültü” ve “erişilmez karizma mizanseni” açısından, yeni bir “eşiğe”geldiğimizi düşünüyorum.
\nBu eşiği tek sözcükle “ürkütücü” buluyorum.
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
- Balbay'dan çarpıcı Saray kulisi!
En Çok Okunan Haberler
- Diyanet'in rekor ihalesi 'Cengiz'e verildi
- Ünlü peynir markasından 'konkordato' kararı
- AKP'nin 'asgari ücret' formülünü duyurdu
- Demokrat Parti Kurultayı’nda adaylık krizi!
- Emekli askeri hakimden Varank’a sert yanıt!
- Narin cinayetinde 'demir kapı' ayrıntısı
- Süleyman Soylu 'tarafını' seçti
- Grip nedeniyle hastaneye gitti, hayatının şokunu yaşadı
- Muazzez İlmiye Çığ hayatını kaybetti
- Salim Güran'ın ses kayıtları ortaya çıktı!