Nilay Küçük
Nilay Küçük nilay.cantank@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Mardin'in ihtişamlı yapıları: Kasımiye Medresesi ve Deyrulzafaran Manastırı

26 Kasım 2023 Pazar

Mardin'in büyüleyici atmosferini ve zenginliklerini keşfetmek için otelimizden ayrılıyoruz. Mardin'in kültürel mirasının bir bölümünü dünkü yazımda anlatmıştım. Mardin'de dükkân ve mağazalar 1. cadde olarak adlandırılan şehrin turistik merkezinde bulunuyor. Otelinizi bu caddeye yakın seçerseniz pek çok turistik noktaya yürüme mesafesinde olursunuz. Bu caddede hizmet veren kafelerden birinde Mardin'in ünlü lezzeti harire kahvesini tadıyoruz. Yanında da Mardin'e özgü bir lezzet olan reyhan şerbetini içiyoruz. Mardin'e gittiğinizde mutlaka bu iki lezzeti denemelisiniz. Mardin'in zengin tarihini yansıtan önemli dini yapılarından biri olan Deyrulzafaran Manastırı'na doğru yola çıkıyoruz.

DEYRULZAFARAN MANASTIRI 

Deyrulzafaran Manastırı, eski Mardin'den özel araç ya da taksi ile yaklaşık 20 dakika sürüyor. Deyrulzafaran Manastırı, Süryani Ortodoks inancının önemli bir merkezi olmasının yanı sıra, kültürel ve tarihi bir mirasın da sembolü. Ayrıca, manastırda günümüzde hâlâ ibadetlerin yapıldığı, duaların okunduğu ve dini etkinliklerin gerçekleştirildiği yerler bulunuyor. Bu sebepten manastır rehber eşliğinde geziliyor. Deyrulzafaran, "saf süt" anlamına geliyor. İnanışa göre, manastırın adı buranın verimli topraklarından ve bereketli doğasından geliyor. Üç kattan oluşan manastır 5'inci yüzyıldan başlayarak farklı zamanlarda yapılan eklentilerle bugünkü haline 18'inci yüzyılda kavuşmuş. Manastır, M.Ö. güneş tapınağı, daha sonra da Romalılar tarafından kale olarak kullanılan bir kompleks üzerine inşa edilmiş. Romalılar bölgeden çekilince Aziz Şleymun bazı azizlerin kemiklerini buraya getirterek kaleyi manastıra çevirmiş.

KASİMİYE MEDRESESİ

Deyrulzafaran Manastırı'nın ardından bir sonraki durağımız şehrin sembol noktalarından biri olan Kasımiye Medresesi oluyor. Kasımiye Medresesi, 15. yüzyılda Artuklu Sultanı Kasım tarafından yaptırılmış ve o dönemin eğitim merkezlerinden biri olarak kullanılmış. Medrese, Artuklu döneminin mimari özelliklerini yansıtan ihtişamlı bir yapıya sahip. Yüksek tavanları, oyma işlemeleri ve taş işçiliği, medresenin estetik güzelliğini ortaya koyuyor.

Medresenin avlusu, çevresindeki odaların her birinde farklı eserler yer alıyor. El Cezire Sanat Müzesi olarak hizmet veren yapının avlusunda bir çeşme ve büyükçe bir havuz bulunuyor. Bu çeşmenin hikâyesi ise şöyle:

Medresenin avlusundaki selsebilli eyvan içerisinde yer alan çeşme düzenlemesinde İslami tasavvuf felsefesine göre suyun akışıyla doğumdan ölüme kadar geçen insan hayatı ve sonrası simgelenmiş. Çeşmeden çıkan su, ana rahmini temsil etmekte. Hayatın başlangıç noktası olarak görülmekte. Döküldüğü ilk yer bebeklik bölümü, sırası ile akış yönüne göre çocukluk bölümü, gençlik ve yaşlılık bölümü yer almakta. Medresenin avlusunda yer alan ve suyun en son döküldüğü alan olarak görülen havuz ise "Mahşer" havuzu olarak değerlendirilmekte.

Medresede sergilenen eserler arasında bilim insanı El Cezeri'nin tasarladığı pek çok düzeneği görebilirsiniz.

Muhteşem manzarası ve atmosferi ile mutlaka görülmesi gereken bir yer olan Kasımiye Medresesi'ne giriş ise 20 TL.

MARDİN'DEN NE ALINIR?

Mardin'den hediye almak için soluğu yine şehrin popüler caddesinde alıyoruz. Öncellikle Mardin'in en güzel lezzetlerinden biri olan Süryani çöreğinden alıyoruz. Süryani çöreği hurmal bir harç ile hazırlanıyor. İçerisinde çeşitli baharatların bulunduğu bu enfes lezzeti Mardin'deki her pastanede bulabilirsiniz. Mardin'den alınması gereken bir diğer lezzet ise Süryani şarabı. Biz Süryani şarabının yanı sıra bir de hibisküs likörü satın aldık. Mavi badem şekerleri de Mardin'den hediyelik olarak getrilen lezzetlerden biri. 

Mardin'in zengin kültürel mirası, el sanatlarıyla da şekillenmiş. Bu sanatlardan biri de özellikle Mardin'e özgü olan "telkâri" sanatı. Telkâri, ince gümüş veya altın tellerin ustaca işlenmesiyle yapılıyor. Mardin'in çarşısında dolaşırken, telkâri ustalarının atölyelerini ziyaret ederek bu eserlerden satın alabilirsiniz. Mardin'in en popüler takı simgesi ise Süryani nazar boncuğu. Küpe, bileklik ve kolyelerde yer alan Mardin'e özgü bu nazar boncuğunu neredeyse her dükkânda görebilirsiniz.

Bu tarihi şehre veda etmeden önce, Mardin Kalesi'ne karşı Süryani şarabımızı yudumluyoruz. Gece karanlığını Mardin Ulu Camisi'nin minaresi aydınlatıyor. Gece ayrı gündüz ayrı bir güzelliği olan Mardin; yemekleri, tarihi eserleri ve kültürel zenginliği ile görülmeye değer.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

10 Kasım’da Anıtkabir 10 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları