Çiller-Miller!

28 Şubat 2024 Çarşamba

Erdoğan’ın İstanbul Büyükşehir Belediye başkan adayı Murat Kurum’un son destekçilerinden biri olarak Tansu Çiller sahneye çıktı.

Kurum geçen hafta “İstanbul’u büyüten kadınlar” temalı bir toplantı yaptı. Toplantıda Çiller’i de görünce, “acaba” dedik, toplantının gerçek adı, “İstanbul’dan payını büyüten kadınlar mı?”

Her neyse... Çiller, 1990’lı yıllardaki derin siyasal öngörülerini anımsatan bir açıklama yaptı. Dedi ki:

“Murat Kurum bir heyecanla geliyor. İstanbul bu heyecanı arıyor sanırım! Kentsel dönüşümü o çözer. Gençlerimizin, kadınlarımızın aradığı bu. Hayırlı olsun.”

Demeci okuyunca Kurum’u en son ne zaman heyecanlı gördüğümüzü anımsamaya çalıştık!

İmamoğlu bu heyecanın gerçek nedenini açıklamakta gecikmedi:

“En son İstanbul’da 13 bin metrekarelik bir araziye ballı börek imar çıkardılar. Biz itiraz ettik. Kurum ısrarla çıkardı. Tabii onu destekler...”

***

Türkiye’nin 1990’lı yıllarına damgasını, tekmesini vuran Tansu ve Özer Çiller ailesiyle ilgili çok şey yazıldı ama demek ki daha yazılacaklar varmış. Çiller’in geçen seçimlerde de Erdoğan’a desteği biliniyor. İkisi arasındaki benzerlikler sıralansa çok madde bulunur, ilk beşi şöyle özetleyebiliriz:

-İkisi de memleketi arsa, tapu gibi seviyor.

-İkisi de Amerika’ya meftun.

-İkisi de amaca giden yolda hiçbir değere acımıyor.

-İkisi de İstanbul’un en çok rantını seviyor.

-İkisi de iktidarı amaç, devleti araç olarak görüyor.

Pazar günü Ankara’nın kış güneşi bulutlarla saklambaç oynamaya çıkarken Şükrü Elekdağ aradı. Diplomat, siyasetçi, yazar Elekdağ o güzelim akıcı Türkçesi, ışıyan bilinciyle 13 Ekim 1997’de Milliyet gazetesindeki köşe yazısını anımsattı. Başlığı, “Çillerler nerede?”

ABD’nin Şikago kentinde Türk-Amerikan Dernekleri Kurulu’nda konuşan Nobel ödüllü ekonomist Morton Miller, bir ülkeyi bitiren, batıran en tehlikeli olayın yolsuzluk, kirlilik olduğunu, yükselen Tayland’ın bu nedenle gerilere düştüğünü vurgulamış. Türkiye’de Çillerlerin bu erozyonun başlıca sorumlusu olduğunun altını çizerek vurgulamış. Miller sözünü, “Her iki Çiller hâlâ hapiste değil” diye sürdürmüş. Şöyle demiş:

“Yaptıklarının yanına kâr kalması ahlaksızlığı kurumlaştırır.”

Elekdağ bu yazıya Çiller’den bir açıklama gelebileceğini düşünmüş ama gelmemiş. Üç gün sonra 16 Ekim’de de Ümit Zileli Cumhuriyet’teki köşesinden konuyu işlemiş.

***

Neyin kurumlaştığı, neyin kurumlaşmadığı birbirine karıştı ama aradan yıllar geçti Murat Kurum İstanbul’a belediye başkan adayı oldu.

Yukarıda Çiller’le Erdoğan’ın benzerliklerinden ilk beş maddeyi yazdık. Genel çerçeveden bakınca Erdoğan, Çiller’in yapamadıklarını, çok isteyip gerçekleştiremediklerini yaptı. Ne pahasına olursa olsun satamadıklarını sattı. Neye mal olursa olsun kapatamadıklarını kapattı.

Çiller, özelleştirme yasasını çıkardığında, “Son sosyalist devleti de yıktık” demişti. Türkiye Cumhuriyeti’nin birikimlerini satmayı böyle tanımlamıştı. 5 Nisan 1994 kararlarıyla Türk Lirası dolar karşısında yüzde 50 erimiş, iflaslar, intiharlar yaşanmıştı.

Onca istemesine karşı Özal’dan sonra Çiller de toplam 8 milyar dolarlık satış yapabildi. AKP ise 70 milyar dolara yaklaştı. Bu paranın nereye harcandığı belirsiz. Belli olan tek şey, ekonomik kriz ve bedeli halkın ödeyeceği!

Miller, Çiller’le uyarmış ama her şey kurumlaşmış!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

ABD gezisi iptal gibi! 25 Nisan 2024
ABD ile Hamas gerilimi! 24 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları