Mine Söğüt
Mine Söğüt minesogut@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Adam köpeği ısırmıyor

14 Haziran 2019 Cuma

Nicedir gazetecilerin politikacılardan korktuğu bir ülkede yaşıyorsunuz.
O yüzden tercihlerinizin sahiden kendi tercihleriniz olup olmadığı hakkında devamlı tereddüt geçiriyorsunuz.
Kendinizi tam olarak anlamlandıramadığınız bir şeylere karşı yersizce kışkırtılmış hissediyorsunuz.
Öfkeniz çok sık yükseliyor ve her seferinde içinizde patlıyor.
Kafanız gerçeği ve yalanı ayırt etmekte devamlı karışıyor.
İçinizi aynı anda, hem güçlü ve haklı, hem de güçsüz ve haksız olduğunuz duygusu kaplıyor.
Kimi neden sevdiğinizi, kimden neden nefret ettiğinizi bir türlü çıkaramıyorsunuz.
Kimin iyi, kimin kötü olduğunu karıştırıp duruyorsunuz.
Başınıza geleni ve geleceği hiçbir zaman tam olarak anlayamıyorsunuz.
Dün sevdiğinizden bugün neden nefret ettiğiniz belli değil. Bugün nefret ettiğinizin yarın nasıl olup da peşinden koştuğunuz muamma.
Bu arada...
Televizyonda izlediğiniz onca korkunç haberin ortasında beyninizde patlayıp duran reklamlarda gördüğünüz her yeni deterjanın ismi her nasılsa aklınızda kalıyor ve makineden çıkardığınız kar gibi beyaz çamaşırların kokusu etraftaki tüm kötü kokuları bastırıyor.
Gündemi televizyondan izliyorsunuz ve zehirleniyorsunuz. O zehrin sinsi etkisiyle her gün biraz daha ölüyorsunuz. Kâh bir tüketici olarak, kâh bir seçmen.
Önce aklınız ölüyor, sonra hevesleriniz, ideolojileriniz ölüyor ve istekleriniz. Erdeminizi kaybediyorsunuz, adalet duygunuz yerin dibine giriyor, korkularınız arşa çıkıyor.
Siz televizyon izlediğinizi zannederken aslında televizyon sinsice sizi izliyor.
Hiçbir şeye odaklanamadığınız bir çağda ekran karşısında kalakalıyorsunuz.
Sadece “Evde bir ses olsun” diye alışkanlıkla açtığınız televizyonlardan çıkıp kalbinizin derinlerine ve zaten titrek olan iradenize sinsice nüfus eden tehlikeli bir hayvanı şuursuzca besliyorsunuz.
Politikanın bin bir yüzünün görünürlüğünü ortadan kaldıran ve bu arada halkı da kendi iradesinden yoksun kalmaya gönüllü kılan algı yönetiminin en etkili aracı evinizdeki televizyonlar.
Atın o televizyonları hayatınızdan. Yandaş ya da muhalif fark etmez, kalkanlarınızı elinize almadan izlemeyin o kanalları.
Reklam arası haber sunan hiçbir medyadan medet umulmaz; hele hele siyasi oyunlara açık açık alet olan kurgu bir dünyayla asla iyi bir yere varılmaz.
Seçime bir hafta kala...
İki adayın tek bir televizyon programında, tek bir televizyon programcısının karşında, tek bir kez çıkacağı bir “düello”ya bel bağlanmasını olağan karşılamayın.
Hatırlayın...
Bir zamanlar bu ülkede politikacılara gözünü kırpmadan cesur sorular sorabilen televizyoncular çıkabiliyordu. Gözü pek program yapımcıları olabiliyordu. Titiz araştırmacı gazeteciler halkın güvenini koşulsuz kazanabiliyordu.
Ekranlarda saatlerce süren politik tartışmaları hatırlayın.
Hatırlayın ve düşünün...
Önce politikacıların gazetecilerden korktuğu bir dünyanın ne anlama geldiğini düşünün; sonra da gazetecilerin politikacılardan korktuğu bir dünyanın ne anlama geldiğini.

***

Bir de benden söylemesi...
İki belediye başkan adayının bir televizyon programına çıkacak olması gazetecilikte haber değeri taşımaz.
Ama iki belediye başkan adayının bir televizyon programına çıkacak olmasının haber değeri taşıyor olması haber değeri taşır.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yanık saraylar 4 Ağustos 2021
Patron çıldırdı 30 Temmuz 2021

Günün Köşe Yazıları