Eteğin saçağı, askerin kaçağı

26 Ekim 2024 Cumartesi

Ezya arşipelinin en küçük, en yoksul, en sömürülmüş adası Mikronezya’nın ordu toplayıp savaş açmaya hazırlandığından sonunda kadim düşman ada Yutania’nın da haberi olmuştu. 

Yutania’nın keyif ehli bir ahalisi olduğu gibi, müstebiti Tzatziki Keftedes de rahatına düşkün ve eğlenmeyi seven muktedirlerle çevrili bir çobandı. 

Haber, Tzatziki Keftedes’in canını sıkmıştı. Her ne kadar ihtimal vermese ve Germania’nın araya girmesiyle ortalığın yatışacağını düşünse de ne olur ne olmaz seferberlik ilan etmiş asker topluyordu.   

Ancak sevişmeyi savaşmaya yeğleyen Yutanlarla ordu kurmak kolay değildi. Kimse gönüllü yazılmıyor, zorla askere alınanların çoğu da kaçıyordu. 

Bıçkın Yutan delikanlısı Stifado, onlardan biriydi. Eğitime alındığı karargâhtan kaçmış, peşine takılan mangayı ekebilmek için ıssız bir patikaya sapmıştı. 

Soluk soluğa koşarken yolda yürüyen iri yarı bir kadın gördü. Köylü olduğu uzun, bol, işlemeli eteğinden belliydi. 

Stifado, kadına yaklaşıp “Hemşire” dedi. “Arkamda bir manga asker beni kovalıyor. Onlar geçene kadar eteğinin altına saklanabilir miyim?”

Kadın başını, “Olur” anlamında salladı. Asker kaçağı Stifado, eteğin altına girdi. Peşinden gelen askerler yanlarından geçip gidince saklandığı yerden çıktı. 

Kadına teşekkür ederken kendini tutamayıp “Doğrusu bacakların da pek güzelmiş, hemşire!” diye eklemeyi de ihmal etmedi.

Köylü kadın, parmağını sallayıp “Seni gidi şapşik!” diye kıkırdadı. “Biraz daha yukarı baksan benim de asker kaçağı olduğumu görürdün!”



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Kurtuluşa doğru... 20 Ekim 2024

Günün Köşe Yazıları