Mine G. Kırıkkanat
Mine G. Kırıkkanat kirikkanat@mgkmedya.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Bir anarşistin ardından

07 Temmuz 2024 Pazar

Tarihin sansürlediği “lanetlilerin” tarihçisi Elias Petropulos, antropolog unvanını sevmeyip kendisine “kent folkloristi” diyen bir ozan ve yazardı.

1992 yılında Paris’te Yüksel Arslan’ın yakın arkadaşı olarak tanıdığım Elias’a, 2003’te verdiği son soluğa kadar eşlik ettim. Öylesine severdik ki birbirimizi, ölümünden kısa süre önce yapımcı Maria Gentekou ile yönetmen Kalliopi Legaki’nin ona ilişkin “Bir Yeraltı Dünyası” belgeseline katkıda bulunmasını istediği tek Türk oldum. Belgesel 2005 yılında Selanik Film Festivali’nde birincilik ödülü alırken de oradaydım.

1928 Atina doğumlu Elias Petropulos’un Yunanistan’da mahkûm edilmesiyle sonuçlanan davalardan birinde, bilirkişi Prof. Savidis, onu: “Yunanistan’ın savaş sonrası yetiştirdiği en büyük sanat eleştirmeni” diye tanımlamıştı. Elias, yurdu Yunanistan’da Türkiye’yi seven ve Türkleri öven lanetli bir tanrıydı. Şiirleri ve yasaklı kültürde antropolojik kazıya benzeyen araştırma kitapları, Kazancakis’ten sonra en çok okunan yazardı. “Yunanistan’da Türk Kahvesi” adlı eseri, Türkçeye de çevrilmişti.

SIKIYSA VERME!

Elias, Yunanistan’daki Albaylar Cuntası’nı hep hapiste geçirdi. Demokrasi geri gelip damdan çıktığında tek bir düşüncesi vardı: Yurdunu bir daha dönmemek üzere terk. Ancak sözde demokrat iktidar bile kendisine pasaport vermiyordu. Oysa yeni içişleri bakanı, Petropulos’un adını pek sevdiğim nikâhsız eşi Maria Kukulis’in eniştesi oluyordu.

Sonunda Maria kolları sıvayıp bakan eniştenin karşısına çıktı. Elias için pasaport istedi. Ret yanıtı alınca “Sen bilirsin” dedi eniştesine. “Ama Elias’a pasaport vermezsen kız kardeşime, yani karına evdeki hizmetçiyle yattığını söylerim!”

Bakanın başından aşağı kaynar sular boşalmıştı, korkuyla sordu: “Sen nereden biliyorsun?” Maria, “Hizmetçi söyledi” dedi. “Haydi bakalım, sıkıysa verme şimdi pasaportu!”

Pasaport alındı, tabii. Elias Petropulos, Yunanistan’da Albaylar Cuntası’nın düşüşünden bir yıl sonra 7 Temmuz 1975’te kapağı Paris’e attı. Başkentin en eski sokaklarından Mouffetard’da, Maria’nın evine yerleşti.

GIYABEN ‘DIŞKI KIYICI’

Orada yazdığı “Usta Hırsızın El Kitabı”, taze demokrat Yunanistan’da gıyaben yargılanmasına ve on bir ay hapse çarptırılmasına neden oldu. Ülkesine dönmeye zaten niyeti olmayan Elias, tınmadı. Yunan geleneklerine, ayrımsız tüm siyasetçilere, Ortodoks kiliseye, yerleşik ahlaka ve uyduruk efsanelere saydırmayı sürdürdü. Örneğin Yunancada “dışkı kıyıcı” anlamına gelen “Kuradokoftis” başlıklı kitabında böyle bir efsaneyi yerle bir etti.

YUNAN KAHRAMANI ARNAVUTMUŞ

Osmanlı Devleti can çekişirken 1912 yılında Fethi Bülent adlı Türk gemisini batıran Yunan savaş kaptanı Voçis, tüm tarih kitaplarında Yunan diye tanıtılıp övülürmüş. Hatta bu uğurda uyduruk bir doğum yeri, uyduruk bir ana baba bile bulunmuş kendisine.

Elias Petropoulos, “Sizin safkan Yunan diye övündüğünüz Voçis, Arnavuttu. Oldum olası aşağı bir ırk görüp küçümsediğiniz Arnavut soylu birine ulusal kahraman payesi veremezdiniz, tabii” diye başlayıp Voçis’in gerçek kimliğini belgeleriyle açıklar kitabında.

Yine aynı kitapta, hayranı olduğu Turhan Selçuk’u dünyanın en iyi çizerleri arasında sayar ve okurlarının çoğunu barındıran Yunan entelijansiyasına dönüp: “İyi bakın bu çizgilere ve söyleyin; Yunanistan’da böylesine cesur ve yetenekli bir karikatürist var mı?” diye sorar.

YAZ GÜNLERİ YAZILARI

Tahmin edebileceğiniz gibi, “Yunanistan’da Türk Kahvesi” kitabını da bizim kahveyi Grek Kafe diye sunan Yunanlara inat olarak yazmıştır, Elias Petropoulos.

Bence Elias, zekâ zenginliği, kültür birikimiyle dünya düzenine kafa tutan bir anarşistti. Onunla sabahlara kadar sohbetlerimizi özlüyorum. Siyasal yozluğun, ekonomik yolsuzluğun, toplumsal ahlaksızlığın daha da çekilmez duyumsandığı şu yaz günlerinde size onun ve başkalarının sıradışı öykülerini anlatmayı sürdüreceğim.

SUKUŞU

Tanrı’yı alıp

deniz kıyısına

getiresim var,

‘bak Butimar

işte Tanrı

deniz ayaklarında

su avuçlarında

iç içebildiğin kadar.’

Ferziye KÜÇÜK



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yıkımda son perde 24 Kasım 2024
İyiyi kovan kötü 17 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları