Meriç Velidedeoğlu

Savaş

11 Ekim 2019 Cuma

Demek sonunda, sınır komşumuz Suriye ile “2008” yılından bu yana yıllardır artarak süren sorunların gelip dayandığı durum, Güney Asya’nın komşu iki ülkesi “Pakistan” ile “Hindistan” arasında yaşanmakta olan, bitmez tükenmez anlaşmazlıklara dayanan “savaş”a dönüştü.
Değerli dostlar, bu haftaki yazıda bu iki ülkeden biri olan Hindistan’da yaşanan, Hint halkını da çok üzen bir olaydan söz edecektim; yine de değineyim diyorum, şöyle:
Hindistan’ın Kurucu Önderi Mahatma Gandi’nin başkentteki mezarından “külleri çalındı”, geçen hafta başında.
Hint halkı, alanlara, yollara sığmayan, olağanüstü yoğunluktaki bir yürüyüşle olayı kınadı.
Öte yanda Gandi’nin, dönemin İngiliz emperyalizmine, sömürüsüne karşı, “1930” yılının “12 Mart” günü başlattığı, “400 km.”lik “24 gün” süren ünlü “Tuz Yürüyüşü” sırasında, önüne çıkan tüm engelleri, Atatürk’ün “Kurtuluş Savaşı” sırasındaki tutumunu, direnişini örnek alarak aştığı da bilinir.
Ne ki, Mahatma Gandi’nin örnek aldığı Atatürk’ün kurduğu “TC Devleti”nin bugün başında olan kişi, Kurucu Başkan’a “ay...ş” diyebiliriyor...
Öte yanda, her gün ağırlaşmakta olan ekonomik durumumuz, “Suriye Savaşı” dolaysiyle daha da olumsuz boyutlara uzanacağı da apaçık ortada; “açlık sınırı”nın, “yoksulluk sınırı”nın, “asgari ücret”i geçtiği, aştığı biliniyor.
Sanırım yirmi gün önceydi, “Kadıköy- Göztepe”de, cadde üzerindeki bir çay bahçesinde, dolu fincanların olduğu tepsiyi, çaylar dökülmeden taşımakta güçlük çeken genç garson kıza, “üzülmemesini, zamanla alışabileceğini” söylediğimde daha da üzgünleşti; “duyulur duyulmaz” bir sesle: “Ben mimarım!” dedi...
Bu hafta ortasında yine gördüğüm, “mimar garson” genç kız, dört dolu çay fincanının olduğu tepsiyi, dökme korkusu olmadan, taşıyıp getirdi; fincanları masaya koyarken, “alıştığını, daha rahat çalıştığını, daha da önemlisi, bir işi olduğunu, az da olsa bir kazancı olduğunu, arkadaşlarının çoğunun henüz daha iş bulamadıklarını, bunun için üzüldüğünü” söyledi; bir de, birlikte çalıştığı, “ ‘meslekten garson’ arkadaşlarının onu pek kabullenmediklerini üzüldüğünü” söyledi; “Ama haklılar, iş bulamayan garson arkadaşları var!” diye de ekledi...
İnsan ister istemez düşünmeden duramıyor; iktidardakilerin daha doğrusu, CHP Genel Başkanı Sayın K. Kılıçdaroğlu’nun sık sık dile getirdiği, “Saray”ın durumunu da merak ediyor insan, Saray’ın gençlerinin durumu nasıl?
Örneğin Bilal Erdoğan’ın.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Erasmus 19 Mart 2021
‘12 Mart 1921’ 12 Mart 2021
‘Manifesto!’ 5 Mart 2021

Günün Köşe Yazıları