Meriç Velidedeoğlu

‘Pes!’ artık...

06 Ekim 2017 Cuma

Gerçekten de öyle değerli dostlar; bilmem ki geçen hafta sonu İran’da yaşanan bir olayı TV’de izlediniz mi ya da okudunuz mu bir taksi şoförünün eşine verdiği cezayı?
Görmeyince inanılır gibi değil; eşini arabasının dışına önüne oturtmuş, kendi de geçmiş direksiyona, sürdükçe hızını artırıyor... Kadın hızla bir sağa bir sola savruluyor, düşmemek için çırpınıyor... Ha düştü ha düşecek.
Her gün onca kadının öldürüldüğü ülkemizde, bu yöntem nasıl karşılanmıştır yeni cinayetlere niyetlenenlerce?
Ne ki, ülkemizde de bu katillerin son zamanlarda türlü vahşetler sergiledikleri, görüntülü-yazılı basında ayrıntılarıyla yer alıyor; geçen hafta sonu, küçücük kızıyla birlikte olan bir anne önce bıçaklandı, sonra üzerine benzin dökülerek yakıldı, dahası katil evi de ateşe verdi; böylece bıçakladığı kadınla birlikte bulunan bir kadın da yanacaktı...
Önceki gün de ayrıldığı eşinin evini basıp, bir elinde koca kasap bıçağı, öteki elinde tabancayla karşısına dikilmek de, İranlı şoför gibi insanlıktan uzak değil mi?
Aynı akşam TV’de de; kadın cinayetleriyle ilgili bir oturum vardı; katılımcılar “kadın öldürme nedenleri” olarak ortaya konanlar, “faktörler”, üzerinde ayrıntılı görüş bildirdiler, açıklamalar yaptılar.
Kuşkusuz bir ara “din faktörü”ne de değindiler. Musevi, Hıristiyan ve İslam dinlerinde, “kadın-erkek ayrımına” değindiler, buna dayanan eşitsizlikten de söz ettiler haklı olarak; çünkü bu üç dinin kutsal kitaplarının pek büyük bir bölümü bu “cinsel ayrıma” özgülendiği, erkeğin üstünlüğü, kadının erkeğe bağımlı olduğu, böylece kadının “ikinci sınıf kulluğu”, uzun uzun anlatıldığı bilinir.
Dolaysiyle kadınların öldürüldüğü durumları yaratan nedenler arasında inançla bağlantılı bu faktöre de yer verilmesi doğal görülür.
Her üç dinden de, konuyla ilgili kimi örneklere yer vermeden önce, kadının erkeğin kaburgasından yaratıldığı inancının her üç dinde ortak olduğu unutulmamalıdır.
Kısaca anımsarsak, ilk dinin beş bölümlü kutsal kitabı “Tevrat” da, Yaradan’ın, “Adem’in yalnız olması iyi değildir, kendisine uygun bir yardımcı yapacağım” (1) bildirisi en başta yer alır ki böylece eşitsizlik bir kez daha belirlenir, üstelik kadına biçilen görevle de katmerleşir. K
itaplı ikinci din Hıristiyanlığın kutsal kitabı “İncil”de de kadına: “Bilmenizi isterim ki, her erkeğin başı Mesih (Hz. İsa), her kadının başı erkektir” (2) uyarısı yapılır.
İslamda da, “Erkekler, kadınlardan üstündür. Çünkü Allah onları birçok şeylerle kadınlardan üstün etmiştir” (3) ayetiyle ayrım ortaya konulduğu gibi, kadın kulun ikincil durumu da belirtilir; ayrıca Yaradan’ın, “Aranızdaki üstünlüğü unutmayın” (4) uyarısıyla da anımsatılır.
Bilindiği gibi kitaplı bu üç dinden ilki, yalnızca “İsrailoğulları”na özgüdür; İsrail, Filistin’in çıbanbaşı olarak kalması için kutsal kitabını maşa olarak kullanmaktan çekinmemektedir.
İkincisi, İsa dini, Hıristiyanlığın 16. yy’da “reform” geçirmesi dolayısıyla her ulusun İncil’i kendi dilinde okuyabilmesi, daha sonra Hıristiyan toplumunun (ümmetinin) Rönesans’ı yaşaması, ardından gelen Aydınlanma sürecinde, din olgusu da en ince ayrıntılarına dek ele alınması -ister istemez- bu inancın, çağın koşullarına, kaçınılmaz “değişim”e uyumu sağlamıştı.
İslamda da cinsel ayrımcılığa, kadınların ikinci sınıf insan (kul) sayılmasına ülkemizde “Laiklik İlkesi”nin kabulüyle son verilmiştir. “1923 Devrimi”nin bastığı en önemli mühürlerden biridir “Laiklik.”
Ne ki dinselliğin günlük yaşam alanında yeniden boy göstermesi, bu eşitsizliğin, daha anaokullarında öğretilip yer yer uygulanmasının sonuçları alınacaktı kuşkusuz; az-buz değil “15 yıllık” bu sürecin ürünleri ülkeyi çepeçevre sarmış gibi; her gün gazetelerde bu konuda bir haber yayınlanırken artık “sayfa” ayrılır oldu; kuşkusuz basına yansımayanlardan haberimiz pek olmuyor...
Bu durum İslama da zarar veriyor; hep belirtildiği gibi “laiklik” İslam dini için de dayanaktır.
1) Tevrat (Tekvin 2.18)
2) İncil (Korintoslulana)
3) Kuran (Nisa - 34)
4) Kuran (Bakara - 237)



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Erasmus 19 Mart 2021
‘12 Mart 1921’ 12 Mart 2021
‘Manifesto!’ 5 Mart 2021

Günün Köşe Yazıları