Meriç Velidedeoğlu

Kargaşadan Kargaşaya!

22 Eylül 2017 Cuma

“2013-2014” eğitim-öğretim yılında, liseye giderek öğretimini sürdürmek isteyen öğrencilere, AKP iktidarının bir armağanı (!) olan “TEOG” sınav sistemine, meğer Erdoğan çok kızıyormuş...
Ve artık dayanamamış ki, bu yıl her türlü kargaşayı ya da (Arapçası) arbedeyi göze alıp, kılıcı çekti, “Ben TEOG olayını istemiyorum!” dedi, “Yanlış buluyorum!” diye de ekledi...
Haklı olmasına haklı da, bu düzeni ya da (Arapçası) usulü çocuklarımızın, ailelerinin başına saran ya da (Arapçası) musallat eden peki kim? Kimdi?
Yanıt ya da (Arapçası) cevap kısa: Kendisi! Başbakan R.T. Erdoğan!
Ancak bu yıl nedense, eğitimin başlamasıyla birlikte, “TEOG”un kaldırılacağını bildirdi; “Cumhurbaşkanı ‘bir söyler’, yerine getirilir!” dedi; hani “pirimiz söyledi mi pir söyler!” edasıyla.
Yetti arttı... Ortalık, toz duman; “daha önceleri neredeydin?” diye soranlar varsa da, Başbakan Yıldırım, yumuşak yumuşak, gülümseye gülümseye yaptığı konuşmalarla durumu yatıştırır mı dersiniz?
Kolay değil; insanların bunca çektikleri, yitirdikleri ne olacak? Artık günümüzde, anaokullarında bile -bebelere de- öğretilen “Arapça” ile de soralım, “Maddi, manevi kayıplarımız ne olacak?”
Bu uygulama dile getirildiğinde, Arapça’nın gelişiminin, kullanımının en yaygın olduğu bir dönemde -Orta Asya’nın bir kenti olan Kaşgar’da doğan-Kaşgarlı Mahmut’un, Araplar’a, “Türkçe” öğretmek için yazdığı “Divan-ü Lûgatit Türk”ü (1074) “Türk Dilleri Sözlüğü”nü anımsarım.
Araplar’a: “Siz ‘âlim’ dersiniz, biz ‘bilgin’ deriz; siz ‘cevap’, biz ‘yanıt’, siz ‘kalb’, biz ‘yürek’, siz ‘kelâm’, biz ‘söz’, siz ‘ilim’, biz ‘bilim’, siz ‘sene’, biz ‘yıl’, siz ‘sual’, biz ‘soru’, siz ‘şehir’, biz ‘kent’, siz ‘fazilet’, biz ‘erdem’ deriz” diye sürdürüp seslenir Kaşgarlı Mahmut.
Ayrıca, “erkler ayrımı” ya da “yargı erki”, “yasama erki” ve “yürütme erki” denildiğinde de, Kaşgarlı’nın: “Araplar ‘kuvvet’ der, biz ‘erk’ deriz!” vurgulamasını -ara sıra olsa da- anımsamalıyız; ne dersiniz?
Öte yanda biz, Arapça’yı -neredeyse- ana karnında öğrenmeye, dilimize yerleştirmeye çalışırken, Araplar, Batı tekniğinin getirdiği sayısız kavram ve sözcüğe, “Arap Dil Derneği”nin çalışmalarıyla, “Arapça” karşılıklar bularak, dillerinden çıkartmışlardır, “dynamometre”ye “mikva”, “microscope” karşılığı olarak da “michâr”, “telescope” için de “micrâb” diyerek...
Üstelik bunlarla da yetinmeyip, uluslararası kavramlardan, adlardan çoğuna da Arapça karşılıklar bulunup, kullanmaya başlamışlar; “posta” yerine “berid”, “telgraf” yerine “berkiye”, “radyo” yerine “mîzya”, “istasyon” yerine “mahatta”, “asansör” yerine “miS’ad” örnek olarak gösterilebilir.
Doğu komşumuz İran’ın “Dil Derneği” de, böyle bir çalışma gerçekleştirerek, “bisiklet”e “düçarha”, “gazete”ye “rûzname”, “kültür”e de “ferhenk” diyerek, dillerini “yabancı” sözlerden arındırmaya çalışmaktadır.
Bize gelince, “Osmanlı Devleti”nin, “üç dil”in “Arapça, Farsça- bunlara göre daha düşük bir oran-da Türkçe”nin karışımından oluşan dili “Osmanlıca” da, “Batı” ile ilişkinin artması sonucu, Batı dillerinden pek çok sözcük alacaktır; üstelik iki Batı dilinin, İtalyanca - Fransızca çekişmesinin doğrultusunda, ilkin İtalyanca’dan alınan, örneğin “riziko”, “taraça” yerine, daha sonraları Fransızca “risk”, “teras” geçer.
Kuşkusuz, “1923 Devrimi”, “dil” olgusuna da uzanacak, “Türk Dil Kurumu” (TDK) oluşturularak “dilde Türkçeleştirme” çığrı başlayacak; ilk “Türk Dili Kurultayı”, “26 Eylül 1932”de toplanarak çalışmalara koyulacak; bu tarih “26 Eylül” günü “Dil Bayramı” olarak kutlanacaktır.
Ne ki, “1923 Devrimi”ne düşman iktidarların ilki olan “Demokrat Parti (DP) yönetimi, “TDK”nun özerkliğine son verecek, daha sonra da yok edilecektir...
Yavaş yavaş “dil bilincini” kaybettirmeye doğru ülkemizi sürüklemek isteyen bu iktidara karşı, “26 Eylül”ün “Dil Bayramı” olduğunu çocuklarımıza aşılayalım...
Sayın “Sevgi Özel”in, Başkanlığındaki “ Türk Dil Derneği”nin kutlamalarına katılalım; umarız ki gazetemiz “Cumhuriyet” de bu etkinliklerin tarihlerini yayımlar, kuşkusuz “CHP”de sahiplenir.
“26 Eylül Dil Bayramı” kutlu olsun!
“25 Eylül”de, Çağlayan’da, gazetemizin davasında buluşalım!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Erasmus 19 Mart 2021
‘12 Mart 1921’ 12 Mart 2021
‘Manifesto!’ 5 Mart 2021

Günün Köşe Yazıları