Mehmet Şakir Örs

Kurtuluşun ve kuruluşun kenti

06 Eylül 2024 Cuma

Üç gün sonra kutlayacağımız 9 Eylül; İzmir’in kurtuluş günü olduğu kadar, aynı zamanda ülkemizin de kurtuluş ve kuruluş sürecinin simgesidir. Bu yönüyle de özgün bir nitelik taşır. Tabii güzel İzmir’imize de önemli misyonlar ve işlevler yükler.

Bu durum, bir bakıma, bir kentin kaderi ile bütün ülkenin kaderinin birleşmesi ve ortaklaşması anlamına gelir. Dünyada ve tarihte sıkça rastlanan bir durum değildir. İzmir işte böylesine ‘öncü’ ve ‘özgün’ bir kenttir. Ulusal kurtuluşun ve kuruluşun önderi Mustafa Kemal Atatürk de, güzel İzmir’e böyle anlamlı bir rol biçmiştir.

102. YIL COŞKUSU

Bugünlerde, bu güzel kentimizin ve ülkemizin kurtuluşunun 102. yıl dönümünü kutluyoruz. Ülkelerin, halkların ve kentlerin tarihsel süreçlerinde, böylesi dönemeçler ve kutlamalar çok önemlidir. Hele Türkiye Cumhuriyeti’nin ikinci yüz yılını yaşamaya başladığı bir dönemde, bu kutlamalar daha da büyük önem taşıyor ve anlam kazanıyor.

Başta İzmir Büyükşehir Belediyesi (İBB) olmak üzere, Ege’deki yerel yönetimlerin ve yerel toplumsal dinamiklerin 102. yıl coşkusunu heyecanla karşılıyoruz. Bu coşkuyu hakkınca yaşayanlara ve yaşatmak için uğraşanlara teşekkür ediyoruz. Ancak aynı ilgiyi ve duyarlılığı, bütün çevrelerin göstermesini istiyoruz.

9 EYLÜL’ÜN ANLAMI VE ÖNEMİ

Çünkü bu çok anlamlı günlerin, ortak heyecanların ve güzelliklerin, el birliği / güç birliği yapılarak kutlanması gerektiğine yürekten inanıyoruz. Merkezi yönetimden yerel yönetimlere, tüm kurumlardan sivil toplum örgütlerine kadar hemen her kesim, aynı duyarlılığı göstermeli ve bu coşkuya ortak olmalıdır. Özellikle 9 Eylül, işte böylesine anlamlı ve önemli bir yıl dönümüdür. Türkiye’nin kurtuluşunun ve kuruluşunun simge tarihidir. Buna koşut olarak, elbette İzmir de ‘kurtuluşun ve kuruluşun simge kenti’dir!..

Nasıl ki Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş sürecinde ‘kurtuluşun ve kuruluşun birlikteliği’ ortaklaşa yaşanmışsa; Cumhuriyetin ikinci yüzyılında da bu birlikteliğin bir kez daha yaşanması gerektiğini düşünüyoruz. İnanıyoruz ki, önümüzdeki süreçte, Türkiye’nin ilerici yurtsever güçleri, bu tarihsel görevi ve sorumluluğu başarıyla yerine getirecektir.

İZMİR RIHTIMI

Kurtuluşu ve kuruluşu birlikte kutlayacağımız bugünlerde, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bu anlamlı destanı yazanları, büyük şairimiz Nâzım Hikmet’in ‘Kuvayi Milliye Destanı’ndaki dizeleri ile anıyor ve anılarını selamlıyoruz:

“Sonra. / Sonra, 9 Eylülde İzmir’e girdik ve Kayserili bir nefer / yanan şehrin kızıltısı içinde gelip öfkeden, sevinçten, / Ümitten ağlıya ağlıya, / Güneyden Kuzeye, / Doğudan Batıya, / Türk halkıyla beraber seyretti İzmir rıhtımından Akdeniz’i.”

***

CHP’li anılar...

9 Eylül’ün, Türkiye’nin siyasal tarihinde bir başka önemli anlamı daha vardır. Bu anlamlı gün, aynı zamanda, ulusal kurtuluşun önderi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurucu genel başkanı olduğu,

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu partisi Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) resmi kuruluş yıl dönümüdür. Görüldüğü gibi, 9 Eylül / İzmir / Türkiye Cumhuriyeti / CHP; ‘kurtuluş ve kuruluş yolu’nda buluşuyor / ortaklaşıyor.

Geçmişten günümüze yaşanan tarihsel süreçte; CHP, ‘kurtuluşun ve kuruluşun’ siyasal geleneğini oluşturuyor ve bu geleneğin siyasal partisi oluyor. Cumhuriyetin kurucu partisinin yeni yaşını kutladığı ve tüzük kurultayını topladığı bugünlerde; anlamlı bulduğumuz iki anıyı, hem tarihe not düşmek ve hem de daha geniş kesimlerce bilinmesi ve gelecek kuşaklara aktarılması amacıyla paylaşıyoruz.

Alyanak ve CHP'liler, 9 Eylül yürüyüşünde

ALYANAK’IN DERSİ

Birincisini, bir 9 Eylül kutlaması sabahında, yakın bir tarihte kaybettiğimiz dönemin İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Sırrı Aydoğan’dan dinlemiştik. 1977 yılı 9 Eylül kutlaması; rahmetli Sırrı Bey Bornova Belediye Başkanı’dır. O dönemin İzmir Belediye Başkanı da rahmetli İhsan Alyanak’tır. Ege Ordu Komutanı ise, bir süre sonra genelkurmay başkanı olacak ve 12 Eylül darbesini gerçekleştirecek olan Kenan Evren’dir. O yıllarda geleneksel 9 Eylül kutlamalarında, resmi kurumların ardından partiler de yürümektedir.

Geçit töreni uzun sürünce, ayakta durarak geçenleri selamlayan protokol de yerine oturur. Sıra CHP’ye gelince, rahmetli Alyanak ayağa fırlar ve hazırola geçip CHP’lileri selamlar. Yanında oturmakta olan Evren’e de ‘Paşa, paşa kalk ayağa!.. Bak Cumhuriyetin kurucu partisi geçiyor’ diye haykırır. Alyanak’ın bu seslenişine kızan ve kızarıp bozaran Evren de, arkasına bile bakmadan sinirli biçimde orayı terk eder.

‘DARBECİLERE MÜHÜR BIRAKMAM’

İkinci anıyı da, Tariş’te görev yaptığımız yıllarda, çok iyi bir cumhuriyetçi - sosyal demokrat ve kooperatifçi olan, Ödemiş’in eski belediye başkanlarından rahmetli Tahir Çaylı dostumuzdan dinlemiştik. Ödemiş’in Çaylı kasabasından yetişen ve eskilerin deyimiyle tam bir ‘çarıklı erkânı hârp’ olan bu eli nasırlı, koca yürekli halk önderi; gür sesiyle anlatırdı... 1977 seçiminde halkın güveni ve desteğiyle CHP’den belediye başkanı olan Tahir Çaylı’yı, 12 Eylül’de darbeciler görevden alırlar. Başkanlık mührünü teslim etmesini isterler. O da, ‘ben bu mührü halkımdan aldım, ancak halkıma teslim ederim. Darbecilere mühür bırakmam’ deyip, başkanlık mührünü Gölcük gölünün derin sularına atar. 12 Eylül döneminde hakkında soruşturmalar açılır…

Her anımsayışımızda yüreğimizi titreten bu anılar, bazı çevreler tarafından, zaman zaman darbe ve militarizm taraftarlığıyla suçlanan CHP’nin, darbelerle ve militarizmle hesaplaşmasının izdüşümleridir. Tabii aynı zamanda, günümüz siyasetçileri ve yöneticileri için de pek çok dersle doludur…

***

İzmir’de 9 Eylül’ler...

9 Eylül İzmir’in kurtuluşunun, Ege’deki kurtuluş günlerinin, CHP’nin kuruluşunun ve İzmir Enternasyonal Fuarı’nın (İEF) temellerinde ortak bir harç olduğunu düşünüyoruz. Bu harç, Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde kurulan genç Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş harcıdır.

Geçmişten günümüze İzmir’de 9 Eylül’ler coşkuyla kutlanır. Egeliler, o anlamlı günü kutlamak ve doyasıya yaşamak için adeta sel olup İzmir’e akarlar. Bizim de eski bir İzmirli ve Egeli olarak anılarımızda 9 Eylül’lerin çok başka yeri vardır. Geçmişte İzmir’de 9 Eylül ulusal kurtuluş gününü ve Fuar sevincini her daim doyasıya yaşardık.

Bütün bu önemli günlerin ve Fuar’ın temelinde ulusal bağımsızlık, barış, demokrasi ve toplumsal ilerleme değerleri olduğunu düşünüyoruz. Bu değerler, çağdaş Cumhuriyetin de temelini oluşturan yapı taşlarıdır. İEF, farklı dönemlerde, ülkemizin çağdaş uygarlık yolunda kat ettiği mesafeleri gösterir. Bu niteliğiyle de, aynı zamanda toplumsal ilerlemenin simgesidir.

Günümüzde bütün bu değerlere sahip çıkmak; bu değerleri simgeleyen 9 Eylül’ü, kurtuluş günlerini ve İEF’yi yeni bir anlayışla ele alıp geleceğe, ikinci yüzyıla taşımak; yeni kuşakların güncel ve temel görevidir.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Çiftçi nasıl üretsin? 15 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları