Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, üç gündür Ege’de tam anlamıyla bir siyaset rüzgârı estirdi. Yalnızca iklimsel sıcaklıktan değil, iktidarın yarattığı ekonomik yangından da bunalmış Egeli seçmenlere, biraz olsun rahatlatıcı esintiler getirmeye çalıştı. 

İzmir ve Ege, geçmişten günümüze adeta bir siyaset laboratuvarı gibidir. Ülkemizde birçok siyasal hareket çoğunlukla önce bu bölgede test edilir. Siyasal değişim dönemlerinin ilk işaret fişekleri de hep bu yörede atılır. Doğrusu bütün bu gelenekler ve deneyimler ışığında; Ege’nin ve Egeli seçmenin, kendi içinden çıkardığı CHP’nin yeni genel başkanını sahiplendiğini ifade etmek gerekiyor. Gördüğümüz kadarıyla CHP örgütleri ve CHP’li belediye başkanları, genel başkanlarının temposuna yetişmekte zorlanıyorlar. 

Özgür Özel, 31 Mart yerel seçimindeki başarısını, kalıcılaştırmaya çalışıyor. Sokak röportajındaki sözleri nedeniyle mağdur olan Dilruba’yı cezaevinde ziyaret ederek ve siyasal baskıya maruz kalan sanatçı Suavi’nin Çine’deki konserine giderek onlara sahip çıktı. Bu simgesel girişimlerle, korku iklimini dağıtmak, CHP’nin tüm mağdurların ve mazlumların güvencesi olduğunu göstermek istedi. Dilruba’nın, Özel’in ziyaretinin hemen ardından serbest bırakılması da doğrusu ilginçti.

YÜKSELEN SES

Ege’de esen CHP rüzgârının en geniş kesimlerle buluştuğu yer Turgutlu oldu. CHP’nin çalışkan Manisa il başkanı İlksen Özalper ve yöre örgütlerinin gayretleriyle kısa zamanda örgütlenen mitinge, çevre il ve ilçelerden de yoğun katılım vardı. İktidardan umudunu kesmiş çiftçiler, Özgür Özel’i can kulağıyla dinledi. Bizce konuşmasının en ilginç bölümü, iktidara geldiklerinde tarım ve çiftçiler için yapacaklarıydı. 

GEÇİM YOKSA SEÇİM VAR

Mitingin farklılığı, bu kez tek ürünü değil, sıkıntı yaşanan tüm ürünleri kapsamasıydı. Bizce bu doğru bir yaklaşım. Özel’i karşılayan genç çiftçilerin domatesleri döküp çiftçilik yapmayacaklarını söylemeleri ve alanda çiftçinin durumunu simgeleyen tabut dolaştırmaları ilginçti. Mitingin yapıldığı Turgutlu Koza Pazarı’ndan yansıyan temel mesaj ise “geçim yoksa seçim var” oldu.

Bu yıl “teknoloji” temasıyla 93. kez kapılarını açan İzmir Enternasyonal Fuarı’nın (İEF) açılış törenleri, tarihi boyunca hep önemsenir ve kamuoyuna ilginç mesajlar verir. Geçmiş yıllarda, Ege’de yetişen ve bu dönem hasadı yapılan birçok ürünün taban fiyatı bile bu törenlerde açıklanırdı. İEF açılışlarının aynı zamanda toplumsal ve siyasal yönü de vardır. İşte bu kez de öyle oldu. Özel ve bu yılki fuarın konuk kenti İstanbul’un Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, açılışa damga vurdu.  

Üç gündür Ege’de siyaset rüzgârı estiren Özel’in son durağı İzmir Fuarı’nın açılışıydı. Özel, Türkiye’nin birinci partisinin lideri olarak, İzmir’den Ege’ye ve tüm Türkiye’ye mesajlar verdi. Ege’nin büyük kentlerini yerelde yönettikleri gibi, yakında tüm ülkeyi yönetmeye hazırlandıklarını gösterdi. Bu yılki açılışın bir diğer önemli ve farklı yanı, İEF’in uzun yıllar sonra ilk kez Egeli bir siyasi lider tarafından açılmasıydı.