Jale Özgentürk

Geleceğin ‘yıkımı’

22 Ekim 2021 Cuma

“Geçmiş olsun.” “Yandı gülüm keten helva.” “Atın ölümü arpadan olsun.” “Aaa bak ne yaptılar...”

Türkiye’nin en ciddi ekonomistlerinin artık ekonomi bilimine uygun yorumlar yapmak bile istemediği bir faiz kararını daha geride bıraktık! 

Merkez Bankası 1 puanlık faiz indirimi bekleyen piyasaları ters köşe yaptı ve faizi 2 puan birden indirdi. 

Bu şok karar CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun karar öncesi yaptığı “uyarıya” bir tepki miydi yoksa TÜSİAD’ın önceki gün açıkladığı “Geleceği İnşa” raporuna mı? Bilmek mümkün değil ...

Ama Türkiye’nin öngörülemez bir ülke olduğu tüm dünyaya bir kez daha kanıtlandı. Üstelik de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yabancı yatırımcıyı davet ettiği anlarda.

TL’nin değer kaybetmesi demek Türk vatandaşlarının biraz daha yoksullaşması demek, dünyada krize giren enerjide zam demek, iğneden ipliğe her şeyde fiyat artışı demek. Yani enflasyonda ipin ucunun kaçması demek!

MUTLULUĞUMUZ GERİLİYOR

İki gün önce TÜSİAD 50’inci yılını “Geleceğin İnşası” başlıklı bir raporla kutlamıştı. Türkiye’nin yeni bir geleceğe hazırlanması için politika önerilerinde bulunmuştu. 

Raporun açıklandığı toplantıda Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Tuncay Özilhan şu uyarıyı yapmıştı:

“Türkiye’de düşen sadece TL’nin değeri değil, birbirimize güvenimiz, ihracatımızda yüksek teknolojili ürünlerin payı, mutluluk ve huzurumuz da geriliyor.”

AKP’nin “Bir şeyler gevelemişler” yorumuyla karşılaşan rapor aslında Türkiye’ye 20 yılda 30 bin dolar kişi başına gelire götürecek bir yeni hikâye öneriyor. TÜSİAD Türkiye’nin en büyük şirketlerini bir araya getiren bir örgüt. 

En büyük yatırımlara sahip kurumlar bunlar ve alınan kararlardan etkilenme düzeyi çok yüksek. Bu rapor nereden çıktı? TÜSİAD’ın amacı ne? 

Raporun fikir babası ve öncüsü Hüsamettin Onanç. Eczacıbaşı Holding’de üst düzey yöneticilik yaptığı yıllardan tanıdığım Onanç, son yıllarda yeniden eğitim hayatına dönmüştü. Önce Koç Üniversitesi’nde master, daha sonra da Boğaziçi Üniversitesi’nde doktora yapıyordu. 

Aradım ve sorularımı sordum. Onanç, Türkiye’nin değişen dünyada güçlü şekilde yer alabilmesi için bu raporun yeni bir vizyon ortaya koymayı hedeflediğini söylüyor. 

Raporun güncel durumla da alakasının olmadığını çünkü iki yıldır üzerinde çalıştıklarını anlatıyor. 

Onanç’a rapora ilişkin yorumları da sordum. Bunlardan biri “Uzun zamandır sessiz kalan TÜSİAD, iktidarın muhalefete geçme ihtimali üzerine bu açıklamaları yaptı. Bu rapor TÜSİAD’ın muhalefete bir ekonomik program önerisi” olmuştu. Onanç bu yoruma karşı çıkıyor. “Bu gelişmiş bir ekonomiye sahip olmak istiyorsak bir platform. Bunu iktidar da uygulayabilir, muhalefet de” diyor. 

“Bu program uygulanırsa 20 yıl sonra 30 bin dolar gelirli ‘gelişmiş, saygın, eşit, adil, çevreci’ bir Türkiye’de yaşarız. Olmazsa 14 bin dolar gelirli yoksul, mutsuz bir ülkede” diyor. 

Önerenin TÜSİAD olması bana göre ayrıntı!

EN ÖNEMLİ UNSUR YETKİN İNSAN!

Hüsamettin Onanç tezinde 105 ülkeyi üç temel unsur üzerinden ele alıyor ve “Bu çalışmada sunduğumuz yeni anlayış, geleceğimizi ‘insani gelişme ve yetkinleşme’de, ‘bilim, teknoloji ve inovasyon’da ve ‘kurum ve kurallar’da sağlanacak gelişmeyle inşa etmeye dayanmaktadır” diyor. 

Bu üç unsurda atılacak adımlar ile varılmak istenen hedef ise raporda şöyle vurgulanıyor:  

- Ekonomik istikrara, öngörülebilir yatırım ortamına, düşük enflasyona ve güçlü makro ekonomik dengelere sahip, istihdam yaratan, sürdürülebilir büyümeyle kişi başı geliri yüksek, gelişmiş bir Türkiye, 

- Uluslararası alanda diplomasi ve işbirliğiyle rol model olan, AB entegrasyonu başta olmak üzere Batı dünyası ile ilişkilerini güçlendiren, uluslararası hukuka ve sözleşmelere bağlı, saygın bir Türkiye, 

- Gelir adaletini tesis eden, bölgesel farklılıkları gideren, toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlayan, dil, din, mezhep, ırk, köken ayrımı olmadan herkesin eşit ve özgür yaşadığı, toplumda hiçbir kesimi kalkınma sürecinde geride bırakmayan, adil bir Türkiye.

Demokrasi, hukuk, laiklik ve çevre konusunda önemli uyarılar yapan rapor “Biz, bu gelecek tahayyülünün toplumun tüm kesimlerini birleştirebileceğini, özlemlerimizi ortaklaştırabileceğini ve böylece ortak geleceğimizi hep beraber inşa edebileceğimizi düşünüyoruz” diyor.

Türkiye OECD ülkeleri içinde en mutsuz ülkelerden biri. Artık yeni bir hikâye gerekiyor!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Bölüşüm krizi 25 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları