Bu yıl yenisi gelir mi?

26 Aralık 2024 Perşembe

Ankara Büyükşehir Belediyesi Ankaramızın Güvenparkını, içindeki Güven Anıtını elden geçirdi. Parkımız ne büyükmüş, ağaçlar çoğalmış, bitkiler yenilenmiş; gece gündüz pırıl pırıl... Hava serinceydi, bir Angaralı olarak gezerken gönendim; bütün banklar dolu... 10-12 yaşlarındaki iki çocukla asık yüzlü kadının yanına iliştim. Sevincim, beş dakika sürdü.

İki genç kokusunu salarak önümüzden geçtiler. Sıcakken pek güzel kokar...  

Kadın oğluna, “Yarın bizim oradan alırım” dedi. Oğlan, “O zaman simit dünyasından al!” diye diklendi.

Parktan çıktım. Kaldırımın bir yanında simit dolu büfesini bekleyen bir kadın; öte yanda büfelerdeki unlu ürünlere fark atan ışıklı simit dünyalarından biri... Simit sokak büfelerinde 10, pastanelerle pastanemsi yerlerde 15 lira...

Bir anne sanki ekmek arası döner ısmarlayacak, çikolata, cici giysiler alacakmış gibi bir simit için gün, saat, yer belirliyor. Çocuğuna bir simit alamayan, bir simidi bölüştürmeyen ana babaları düşünerek eve geldim.   

Yeni yıl yolda; bize hep “yeni” maskesiyle gelirken... Bizim şavalakların çoğu da giden yılın gelenin sırtına yüklediği sorunlarla şişmiş çuvalı göremez; kafayı, düşsel Noel Babanın düşsel çuvalına takar, yılbaşı kutlayanlara bulaşırlar.

Tek derdimiz simit olsa... Bilgisunarı açtım; hiç şaşırmadım.   

MEB’nin yılbaşı yasağı, bir “şube müdürü”nün “okul etkinlikleri” başlıklı yazısıyla 4 Aralık 2024’te resmi-özel bütün okullara dağıtılmış... 

“Okullarımızda yılbaşı etkinlikleri adı altında kültürümüze, geleneklerimize ve inancımıza uymayan etkinliklerin ve okul-sınıf süslemelerinin yapılmaması hususunda gereken hassasiyetin gösterilmesini, 

Ayrıca, eğitim-öğretim sürecinde öğrencilerimizin milli manevi kültür değerlerine uygun etkinliklerin tercih edilmesi önem arz etmekte olup, bu konudaki anlayış ve işbirliği içinde çalışılması hususunda; 

Gereğini rica ederim.”

Dil-yazım yanlışlarını geçelim... Baylar bayanlar, siz istemeseniz de dünya dönüyor. Yoksulu varsılıyla bir simide hasret çocuklar eski yıldaki yaş ve boyda kalmayacak... Kültür, gelenek, inanç, sınıfları süsleyecek kâğıttan bir çiçek, bir fenerle mi yok olacak?

Bir simide uzaktan bakan, arife geceleri yeni ayakkabı giysi düşü kuramayan çocukların fark edilmesi “hususunda hassasiyet gösterilmesini” rica etmiyoruz; çünkü çoğunun ne yaşadığını biliyoruz. 

Baylar bayanlar, dün batıl batının “b”sine karşıydınız; bugün kendi doğrularınızı, batılın teknolojisiyle yaygınlaştırıp sınırını pergelle çizdiğiniz, “kültürü, geleneği, inancı” dayatmıyor musunuz? 

Ders yılı boyunca işlenmesi için 70 gün ve haftayı, “Belirli Gün ve Haftalar Çizelgesi”yle belirlemişsiniz, ne güzel! Bu 70 gün ve haftayı gerçekten bilimsel akılla irdeleyebiliyor musunuz?

“İnsan Hakları ve Demokrasi Haftası”nı, Diyanet+MEB ürünü ÇEDES’li Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’yle tarikatlar mı işliyor? 

Her eylülde “Dünya Okul Sütü Günü”nde, aralıktaki, “Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası”nda okula aç giden çocukların önüne bir bardak süt, bir simit koyabiliyor muyuz? 

 Çocuklar, “Dünya Çocuk Hakları Günü”nde, “Çocuğun, yeterli beslenme, barınma, eğlenme ve sağlık hizmetlerine hakkı vardır” diyen “Çocuk Hakları Bildirgesi”ni yüksek sesle okuyabildiler mi?

“Atatürk ve Cumhuriyet Bayramı Haftaları”yla “Türk Kadınına Seçme-Seçilme Hakkının Verilişi” ve “Dünya Kadınlar Günü”leri kültürümüze, geleneklerimize, inancımıza uygun yaşanıyor mu?

2024 azca doğrusu, çokça yanlışıyla gidiyor; çocuklar için çok ağladık...

Ağlatan gülmez...

2025, çocukların ağlamayacağı bir yıl olsun...    



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Bu yıl yenisi gelir mi? 26 Aralık 2024
Bağışlayabilir miyiz? 12 Aralık 2024
‘Kadim yalanlar...’ 28 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları