Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Yer Gök Porno!
\n\n\n
Farkındayım, ağır bir başlık ama insanın tepesini attırıyorlar. Aman aman ne ahlakçı bir ülkeymişiz. Pes vallahi! Siyasilerin porno kasetleri bilinmeyen bir yerlerden havada uçururken kendilerini ahlak bekçisi gören kurumlar ve kişiler aman da aman ülkede ahlak elden gidiyor diye, bir sıkı işbaşı yaptılar ki, sormayın!
\nDurum vaziyeti tüm çıplaklığıyla görmek için önce size birtakım insan manzaraları anlatmam gerek. Çok karlı bir kış günü, İç Anadolu bölgesinde Allah’ın unuttuğu bir yerlerde arabamızla ilerlemeye çalışıyoruz, kar dört metre, bırakın ilerlemeyi sığınacak bir yer arıyoruz, sadece kar ve kar üstünde oynaşan kurtların sesi var. Birden uzaklardan bir ışık yanıp sönüyor, güç bela ışığa ulaşıyoruz, bu yarısı karlara batmış bir kahve ve tepedeki çanak anteni ayın da etkisiyle göz alıyor.
\nApar topar içeri giriyoruz, kapıyı açtığımız anda kahvenin silme erkek ahalisi gözlerini diktikleri televizyondan başlarını çevirip bize bakıyorlar. Bir derin sessizlik oluyor, bu arada ben televizyona göz atıyorum ve şok geçiriyorum. En sertinden porno görüntüler birbiri ardından akıyor. Ahaliye bakıyorum, içersi her yaştan erkekle dolu, 12 yaş bile var.
\nŞimdi oldu mu ya, ben kadınım ya, böyle bir şeye tanık olmam herkesi rahatsız ediyor, kahveci gönülsüz televizyonu kapatıyor, ahali de söylene söylene kahveyi terk edip ayazda porno görüntüleri belleklerinde evlerine dağılıyorlar.
\nYer Kadıköy, günlerden pazar, Hasanpaşa’da kurulan bir antika pazarı var, rahmetli kankam Rıfat’la pazara gidiyoruz, amacımız ucuz bir şeyler düşürmek. Rıfat antikacılarla konuşurken ben dolaşıyorum, pazarın arkalarına doğru kocaman masalardan oluşmuş bir masalar yığını var ve üstlerinde binlerce CD duruyor, masalardan çok masanın etrafındaki erkek kalabalığı dikkatimi çekiyor. Her yaştan erkek bir ahali, birbirlerinin önüne geçerek canla başla CD seçmeye çalışıyorlar, bazen benim saflığım tutar, acaba CD’lerde ne var diye masalara doğru ilerliyorum. Ahalide bir tedirginlik, hâlâ anlamıyorum ve birden bir el kolumdan tutuyor, Rıfat, “Işıl ne yapıyorsun” diye soruyor, “buraya girilir mi?” Sonunda anlıyorum, bu binlerce CD sert porno CD’leri.
\nBunları neden anlatıyorum, bilesiniz istedim, halkımız, dünyadaki pek çok halk gibi pornoya meraklı. Buna söylenecek hiçbir sözüm yok. Ama ahlak bekçiliği yapmaya soyunanlara bir çift sözüm var.
\nÖrneğin bugünlerde aile koçu bir hanımefendi, çok samimi bir biçimde erkeklerin din gereği dört eş alabileceğini söylüyor ve manşetlere, televizyonlara konu oluyor.
\nBravo, doğrusu bu bayanı çok takdir ettim. Mevcut ahlaki düzenimizi açık ve seçik ifade etti. Ve bana İran’da rastladığım bir durumu anımsattı. Devrimin 11. yıldönümünde İran’dayım, az önce Brecht’in Kafkas Tebeşir Dairesi oyunundan çıkmışım, oyunun yönetmeni Amerika’da eğitim görmüş gencecik bir İran kadını. Birlikte çay içiyoruz, sohbet ilerliyor ve genç kadına evli olup olmadığını soruyorum. “Siga nikâhıyla bir genç adamla birlikteyim” diyor. “Nedir bu siga nikâhı?” diye soruyorum, “insanların birlikte olabilmek için din yetkililerinden aldıkları bir onay, siga bir saatliğine de yapılabilir, üç yıllığına da.”
\nİnsanoğlu özellikle cinsellik söz konusu olduğunda, ne olduğu meçhul genel ahlaka uymak için mükemmel kılıflar bulmakta inanılmaz yeteneklidir, siga da, imam nikâhı da mevcut durumu kılıfına uydurma yöntemlerinden birkaçı. Bu yöntemle dört ya da beş kadın alınabilir. Sizin hiç aklınıza şöyle bir şüphe düştü mü? TOKİ’lerin yaptığı 1 artı 1 evleri en çok kimler satın alıyor? Nezih Meclisimizin çok ahlaklı ahalisinin de pek çok ev aldığını duydum, söyleyenlerin yalancısıyım. İmam nikâhlı kadınlar için de eve ihtiyaç var, öyle değil mi?
\nNeyse, şimdi bir başka porno rezalete geçelim. Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kurulu çağımızın en önemli yazarlarından biri olan Chuck Palahniuk’un “Snuff/Ölüm Pornosu” adlı kitabını sakıncalı bulmuş. Bulur ya, ben de 1927 yılında çıkarılan bir yasayla kurulan bu kurulun üyeleri içinde hiçbir edebiyatçının, hiçbir dilbilimcinin olmamasını ve direkt Başbakanlık’a bağlı olmasını sakıncalı buldum.
\nHakikaten yetti artık, öncelikle her alanda insanı artık lanet olsun dedirten iki yüzlülüğümüzden sıyrılmanın zamanı geldi. Ben YÖK başkanının kadın bedenini çağrıştıran bir testi formundan tahrik olduğu bir ülkede yaşamak istemiyorum!
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- Kaynanasını hiçbir zaman sevemeyen 4 kadın burcu
- Avrasya tüneli trafiğe kapatıldı!
- Fatih Altaylı ve İsmail Saymaz'a soruşturma
- Nasuh Mahruki'nin tutuklanma gerekçesi belli oldu!
- Albaya verilen ceza belli oldu!
- AKP’li belediyeden bir ayda 33 konser
- Beşiktaş'tan Talisca açıklaması: 'Karar verilmiştir'
- Elektronik kelepçeyi kırıp cinayet işledi
- Fakülteyi kâğıt üzerinde kurmuşlar!
- Teğmenlerin avukatlarından açıklama geldi!