Işıl Özgentürk
Işıl Özgentürk isilozgenturk@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Halklar Masum Ama 'Devlet' Masum Değildir

09 Ekim 2011 Pazar
\n

\n\n\n

Altı yıl önce, Güneydoğu Kültür Mirası Projesi çerçevesinde çektiğim Yesemek - Bir Hitit Açık Hava Heykel Müzesiadlı filmin ön çalışmaları sırasında beni gözyaşlarına boğan bir bilgiye ulaşmıştım. İlk milli kazıyı Çorum Alacahöyükte başlatan Mustafa Kemal Atatürk, Ankarada çok hastadır. Bir sabah yaveri odasına girer ve Mustafa Kemalin yatağında olmadığını görür, dehşete kapılır, bütün köşk dehşete kapılır, aramaya başlarlar, şoför de yoktur. \n

\n

Epey bir süre sonra anlaşılır ki, Atatürk sabahın erken saatlerinde, şoförüne emretmiş ve Alacahöyük kazısına gitmiştir, ne durumda diye.\n

\n

Neden ben şimdi bu hikâyeyi anlatıyorum, tuhaf bir şey, Alman vakıfları PKKye yardım etmekle suçlandığından beri (burada yanlış anlaşılmamak için, CHPli belediyelerin ve Alman vakıflarının haksızlığa uğradığını düşündüğümü söylemeliyim) evet, bu suçlamalardan beri, bazı hikâyeler beni resmen dürtüyor, anlatmak istiyorum.\n

\n

Bir hafta önce Eskişehirde Frigya uygarlığının önemli merkezlerinden birinde, bir kazı yerindeydim; Aizanoi. Kazı başkanları bir seminer için kazı yerinden uzaktaydı ve Pamukkale Üniversitesinden öğrenciler bunun ilk kazıları olduğunu söylediler, ben de Daha önce kim kazıyormuşdiye sordum, Alman ekiplerdediler, ama artık kazılarda yabancı ekiplerden çok bizler olacağız. Gözlerinin içi parlıyordu, birden Berlinde bir müzede gördüğüm, yerinden hiç de hoşnut olmayan Bergama Tapınağını düşündüm. Kültür Bakanlığının kazılarla ilgili bu yeni politikası doğrusu çok hoşuma gitti. Demek ki istenilirse para bulunuyormuş, zaten yetişmiş insan kadrosu fazlasıyla var. \n

\n

Anadolu toprağında yaşayan insanlara sonsuz bir güven duyan Mustafa Kemal Atatürkün anısı önünde bir kez daha saygıyla eğilmek isterim.\n

\n

Nedense bu hafta Necip Hablemitoğlu sürekli aklımdaydı. Alman Vakıfları ve Bergama Dosyasıadlı kitabın yazarıydı o ve dünyanın en uğursuz madeni olan altın üstüne oynanan büyük oyunu anlatıyordu. Bu konuyla ilgili mahkemesi vardı ve 18 Aralık 2002de öldürüldü. \n

\n

Dokuz yıldır bu cinayetin failleri bulunamadı.\n

\n

Necip Hablemitoğlunu düşündüğümde, aklıma ilkin, bana Bergama altın madeninde Türk mühendislerinin gösterdiği bir harita gelir. Harita uydudan çekilmiş, Türkiyenin maden coğrafyasını gösteriyor. Evet, Batıdan başlayarak Doğuya kadar her yer altın kaplı. Mitoloji okuyanlar bilir, mitolojide antik Bergama kentinin güneşle rekabet ettiği söylenir. Neden mi, altın o zamanlar öyle bolmuş ki, nehirlerden akıp dururmuş ve Bergamalılar, evlerinin damlarını altınla sıvarlarmış.\n

\n

Çeşitli sakıncaları nedeniyle bizler, küçük bir azınlık, ülkemizdeki bu altının çıkarılmasını istemiyoruz ama yeryüzünde bir altın borsası var. Özellikle Nazi döneminde işgal edilen ülkelerdeki tüm altınlar ve de soykırım sırasında öldürülen insanların altın dişlerinden yapılan altın kalıpları, Almanyada çok sıkı bir biçimde kasalarda saklandı ve şimdi altın borsasında en büyük söz sahibi Almanyadır. \n

\n

Her bulunan altın madeni altın borsasında düşüş yaratır. Yani altın için maalesef devletlerin derinalanlarında çok acımasızca bir savaş vardır.\n

\n

Bergama altın madeninde gördüklerimi yazdığımda, çok suçlanmıştım. Halkın tepkisiyle; en gelişmiş teknoloji kullanılıyordu, siyanür dolu havuzda ördekler ve kuğular yüzüyordu, İzmirde hava çok kirliydi ama maden bölgesinde hava temizdi. Ayrıca dinamit patlatılırken domino sistemi uygulanıyordu ve ne acı ki, Bergama için direniş yapan kişilerin çocukları madende işçi olarak çalışıyordu. Necip Hablemitoğlu da bazı belgeleri sunacağı duruşmadan sanırım bir hafta önce öldürülmüştü.\n

\n

Üzüldüğüm şeylerden biri, altın ve diğer madenlerimizi çıkarmak için yerli sermayenin kılını bile kıpırdatmamasıydı, çünkü bu yatırımlar çok pahalı, uzun vadede kâr sağlıyordu ve bizim sözüm ona kapitalistlerimiz dükkân açmakla yetiniyorlardı. Şimdilerde durum biraz düzeliyor.\n

\n

Yani diyorum ki, hiçbir devlet masum değildir. Yukarıdaki bilgilere, sevgili arkadaşım Hikmet Çetinkayanın bir yazısında belirttiği gibi, PKKnin uyuşturucudan elde ettiği paraların Alman ve Hollanda bankalarında nemalandığını da ekleyelim. \n

\n

Sonuçta halklar her zaman masum ama devletler asla masum değildir.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Başımız dönüyor... 10 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları