Yaldızlar ve Yıldızlar

02 Ağustos 2011 Salı
\n

Zıpkın atıldı; vurulan balina fırlayıverdi ileri. Ateş hızıyla boşalan ip birden bir yere takıldı. Ahap ipi kurtarmak için eğildi; kurtardı da. Ama tam o sırada ipin fırlayan bir halkası boynuna dolanıverdi. () gemicilerin görmesine bile vakit bırakmadan aldı götürdü onu.

\n

Herman Melville, Moby Dickte, Kaptan Ahabın büyük beyaz balinayı yakalayıp yok etme saplantısını ve av sürecini, olağanüstü bir cüretle, delice yönetmesini anlatır. Sonuçta yolculuk bir intikam ve kendi kendini yok etme görevine dönüşür. Önce bacağını alarak onu sakat bırakan balinanın getirdiği son ise ölümdür. Gemi sulara gömülür, her şey biter: Ve denizin alabildiğine geniş kefeni dalgalanmaya başladı.”

\n

Melville, 1819da New Yorkta doğdu. Babası, yüklü bir borç bırakarak öldüğünde, on üç yaşındaydı. Çeşitli işlerde çalışarak geçirdiği beş yılın ardından, on sekiz yaşında gemici oldu. Uzun yolculuklar yaptı, Güney Denizlerinde balina avına çıktı, bir adada yamyamlara esir oldu. Kurtarıldıktan sonra yeniden denizlere açıldı ama iş zordu, otuzunda evine döndü. Yazarlık pırıltısından yoksun olmasa da, ortalama bir hayal gücüyle deneyimlerini yansıttığı birkaç beylik kitapla ün kazandı ve büyük edebi eserleri keşfe koyuldu.

\n

Moby Dick, 1851de yayımlandı ve okurlar ve eleştirmenlerce beğenilmedi. Kimileri romanı bir kötülük ve delilik alegorisi saydı, kimileri de zıtlıklar karışımı olarak gördü. Yazarın, dinsizlikle ahlakçılığı, çılgın hayallerle doğruluk söylemini, mevcut ekonomik gücü meşrulaştırma ile suçlu çıkarma gibi çelişkili fikirleri, kafa karışıklığına yoruldu ve roman çorbaya benzetildi. Melville, hayal kırıklığına karşın bir süre daha yazdı, iki yıl sonra en önemli eserlerinden birini, Wall Streeti anlatan Kâtip Bartlebyöyküsünü yayımladı. Paranın hükmündeki bir dünyanın sınırlarını kayıtsızlık ve inatla ihlal eden kahramanı Bartleby, onun özgür ve tehlikeli bir yazar olma arzusunun ifadesiydi belki de. Ancak yine ilgisizlik ve anlaşılmazlıkla karşılandı. “Yazmak istediklerim para getirmiyor, öteki tarzda yazabilmem de mümkün değil, diyerek yazmaktan vazgeçti. New York gümrüğünde çalıştığı ve edebiyattan uzaklaştığı son otuz dört yılında hiç kitap yayımlamadı. 1891’de öldüğünde kimsenin hatırlamadığı bir yazardı. Değerinin bilinmesi ve yerine konması için zamana ihtiyacı vardı.

\n

***

\n

Moby Dickin, çılgın bir intikam yolculuğu öyküsünden çok daha fazlası olduğu ve gerçekte, tehlikeli bireylerin hem içinde hem de dışında bulunan bütün kötülük öğelerini içeren ezoterik bir anlam taşıdığı epey sonra yazılıp söylenmeye başlandı. D.H. Lawrence, 1923’te Moby Dickin Tarif edilemeyecek kadar korkunç bir avve yaşlı balinanın kesinlikle bir sembol olduğunu saptadı. Av, kapitalizmin, fanatizmin ve doğayı acımasızca sömürmenin alegorisiydi ve kaçınılmaz biçimde yenilgi ve yok oluşla sona erecekti. 1941de yapılan bir başka önemli değerlendirme de, Ahapın, diğer insanları yalnızca isteklerinin gerçekleşmesi için gerekli kollar ve bacaklar olarak gören, ruhları kavruk ve tükenmiş kişileri temsil ettiğiydi. Bunlar kendi amaçlarının çoğunluğun arzusuyla çakıştığından emin, mutluluğa kayıtsız ve peşinden koştukları dışında her şeye kördüler. Bu tanım, özünde faşizmi barındıran bir zorbalığı ifade ediyordu.

\n

***

\n

Melvillein, yazdığı dönemin çok satan ve çok okunup tutulan gürültücü yazarlarını adının üstünden silkeleyip gömmesi uzun sürdü. Ama o bunun sayısız örneğinden yalnızca biri. Ne de olsa yaldızların parıltısı her zaman akıl çeliyor ve gerçek yıldızları görmeyi güçleştiriyor.

\n

\n\n



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Veda (08.01.2013) 8 Ocak 2013
Burhan Günel 1 Ocak 2013
Edebiyatın Sağı Solu 25 Aralık 2012

Günün Köşe Yazıları