İlhan Selçuk

Babamın Kuran-ı Kerim'i!..

22 Kasım 2009 Pazar

PENCERE

İLHAN SELÇUK

Babamın Kuran-ı Kerim’i!..

Ne zamandı?..

Unuttum..

Daha önce bu köşede bir kez daha yazmıştım, bugün yineliyorum...

Kitaplığımın bir köşesinde Kuran-ı Kerim’ler durur. İçlerinde biri var ki ne zaman elime alsam yüreğimi garip duygular sarar, nefti renkte bez ciltli Kuran’ın iç kapağına babam eski yazıyla not düşmüş...

Aktarıyorum:

‘’Birinci ‘Cihan Harbi’nde Cebelilübnan ve havalisi 43’üncü Fırka Erkânıharbiye Reisi Kıdemli Erkânıharp Yüzbaşısı olup 1333 (1917) senesi Arabistan ricatında Baalbek şimalinde (kuzeyinde) bir gece yürüyüşü (çekilişi) sırasında, benimle helalleştikten ve öpüştükten sonra şakağına dayadığı tabancasıyla kamyon içinde intihar eden merhum Bahaeddin Bey’e ait olup tarafımdan muhafaza edilmiştir.

İmza:

Kasım Selçuk.’’

Yaşanan olaya ilişkin ek bilgim yok, babam bu konularda çocuklarıyla pek konuşmazdı.

*

Doğrusunu isterseniz ben de bu köşede eski defterleri ancak gerektiği zaman karıştırırım; bugün nedense içimden geldi, babamın öyküsünü de anlatayım...

Birinci Dünya Harbi patladığı zaman babam Harbiye’de öğrenci...

Sınıf arkadaşlarıyla birlikte zabit vekili olarak Şark cephesine gönderiliyor...

Sonuç?..

Bozgun!..

Sonra 43’üncü Fırka’ya, Cebelilübnan’a yollanıyor...

Sonuç?..

Ricat!..

Sonra Milas’ta Kuvayı Milliye’ye katılıyor; daha sonra Uşak’ta cepheye gönderiliyor...

Sonuç?..

Zafer!..

*

Cumhuriyet’in ilanından sonra bakıyorlar ki Ordu’da Harbiye’den mezun olmamış bir sürü subay var. Hepsini jandarmaya atıyorlar, emir yukardan geliyor:

- Haydi eşkıya takibine!..

Bu da yetmiyor, ülkede güvenlik sağlanınca bir emir daha:

- Siz Harbiye’yi bitirmeden subay olmuşsunuz!.. Eksik kalan öğreniminizi tamamlayacaksınız!..

1936-1937 yıllarında babam ve arkadaşları Harbiye’de özel bir tabur oluşturmuşlardı. Yüzbaşı rütbesindeki öğrenciler omuzlarında mavzer, sırtlarında çanta Şişli tramvay caddesinde rap rap yürüyerek Hürriyet-i Ebediye Tepesi’nin ötelerinde tatbikata çıkarlardı; ardından Maltepe Atış Okulu’nu da bitirdiler...

*

Yazıya Erkânıharp (Kurmay) Yüzbaşı Bahaeddin Bey’in Kuran-ı Kerim’inden başlayışım boşuna değil!..

Türkiye’nin askeri ne dinsizdir ne de dincidir; bugün AKP iktidarının hedef tahtasına dönüştürülmesi neden?..

Çünkü bugün takıyyeciler kutsal Müslümanlığı kullanarak ele geçirdikleri iktidarlarında ülkeyi soyuyorlar ve sömürüyorlar; yolsuzluk ve rüşvet ‘arş-ı âlâ’ ya çıktı!.. Yakında bu yoldaki gerçekler tüm çıplaklığıyla ortaya dökülecek...

AKP bu süreçte İslamcı devlet modeli peşinde...

*

Askerin laik Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasında, kurumlaşmasında ve savunulmasında özel bir yeri var...

Türkiye’nin en büyük güvencesi halk ile askerin birliğidir; takıyyecilerin bu birliği baltalamasına elbirliğiyle karşı çıkalım...

(24 Mart 2006 tarihli yazısı)

 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Patrikhanenin Sicili... 11 Haziran 2012
Mumcu'nun Saptamaları... 7 Haziran 2012

Günün Köşe Yazıları