Feyzi Açıkalın

TUR’un başı döndü!

18 Şubat 2017 Cumartesi

Beklenen oldu, Dünya Bisiklet Birliği (UCI), Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu’nu (TUR) belirsiz bir tarihe erteledi. UCI’nın bu konudaki karar verici organı Profesyonel Bisiklet Konseyi (PCC) 22 Mart’taki yapacağı toplantıda “yeni bir tarih için olasılıkları görüşecek!
TUR’un organizatörünün (Bisiklet Federasyonu) konseyi ikna edebilmek için aynı toplantıda bir sunum yapması bekleniyor. Altıya inen yarış gününün değiştirilmeyeceği ama konseyin büyük olasılıkla ekim ayı içinde yarışı takvime alabileceği konuşuluyor.

Siyasal iklimin etkisi
Organizatör sunumuyla kimi, neden ve nasıl ikna edecek?
Takımlar son iki yıldan beri Türkiye’deki güvenlik sorunlarını dile getirerek katılım konusunda ayak sürüyorlardı. 2008 yılından beri kurulan dostane ilişkilerle giderilebilen sorun geçen yıl doruğa ulaşmış, iktidara yakın olduğu söylenen ve bu konuda hiçbir deneyimi olmayan yeni organizatör yönetiminde ancak iki(!) profesyonel takım TUR’a katılmıştı.
Bu yıl ise “Türkiye’deki siyasal iklim” gereği katılmayacaklarını söyleyen takımlar var. Aynı, İstanbul’daki kongrelerini iptal eden uluslararası kuruluşlar; iptal edilen sanat etkinlikleri; dinlence için başka ülkeleri tercih eden turistler gibi.
Takımları ikna yöntemleri arasında ise benzerleri her alanda görülebilen bir “akçeli” bölüm söz konusu olabilir. Böyle bir uygulamanın ise eli verirken kolu kaptırma, uzun dönemde bir sömürüye evrilme tehlikesi hep var.

80 darbesine benzer
UCI’nın benzer ertelemeleri olmuş mu? Evet. 1980 ihtilalinden bir yıl önce haziran ayında yapılacak TUR’a, takımlar nedense yine gelmek istememişler. O yıllarda UCI’nın “A” kategorisinde yer alan TUR’a altı takımın katılımı zorunlu olduğu için yarış ekim ayına ertelenmiş. Ve de nasıl bir benzerliktir ki, ekim ayındaki yarışa Batı Avrupalı değil ama içlerinde Aavo Pikkuus, Michala Klasa gibi yıldızların yer aldığı Doğu Bloku takımları gelmiş. Tıpkı turizmi kurtarması beklenen Ruslar gibi!

Ya ikna olunmazsa?
Olunur... Yeni federasyon, haklı olarak geçmiş dönemde UCI takımlarına ödenmeyen paralardan bahsediyor. Kesenin ağzı açılır ve yeni ilişkiler kurulursa ekim ayında, belki de TUR için ayarlanabilecek bir özel statü ile daha az profesyonel takımın katılımıyla yarış yapılabilir. Türk sporunun bir onur organizasyonu sayılan ve Türk bisikletinin gelişim göstergesinden ziyade ülke tanıtımında bir araç haline döndürülmüş olan TUR’un, bu şekilde düzenlenmesi de çok az kişinin umurunda olur...  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları