Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Doğan Hızlan “Yıllıklar nerede?” diyor
Değerli edebiyat insanı Hızlan, bir zaman birimindeki düzenli dökümler ve özet bilgilerin sunumu olarak gördüğü yıllıkların artık neden hazırlanmadığını sorguluyor.
Ben ise düzenli tuttuğum notlardan yıllık oluşturma isteğinde olan birisi olarak farklı kaygılar taşımaktayım. Yıllıklardan öte, onları oluşturacak notlar ve karalamaların nerede olduğunu merak etmekteyim. Almanak oluşturmaya yarayan bilgi dizgesi neden savsaklanmaktadır, mesela?
Bencileyin, ilk kez bu yıl, boş sayfaların ard arda sıralandığı bir günlüğüm oldu. Dahası, hiç dönüp öncesi günlerdeki yazdıklarıma bakmadığım, böylece aşınmamış sayfalardan oluşan kimliksiz, yaşanmamış bir kara kaplı deftere dönüşen günlük…
Kalemim kayabilsin diye uygun gramajlı kağıttan olmasına dikkat ettiğim; sonradan aldığım değil ama babamdan kalan dolmakalemle yazdığım, böylece avucumda her an onun anısını yaşattığım…
Mürekkebini bulabilmek için Sirkeci’de Cumartesiler eskittiğim, üstüne kazıklar yediğim…
Sonradan baktığımda, yazı şeklimle o güne ilişkin ruh halimin çözümlemelerini yapabildiğim; içine gizli notlar yerleştirdiğim; duygularımı bile kendimden sakladığım özenli ama kriptolu notlarla dolu…
Gerçekleri, doğruları bütün çıplaklığıyla yansıttığını bildiğim ama bugünün Türkiye’sinde belli bir dizge ile sıralanıp sunulmasının işe yaramadığını gördüğüm karalamalar.
İşe yaramak deyince… sorun burada galiba.
Yazma eylemini yarar ilkesiyle sorgulamaya başladığında kaybedeceğini çoktan öğrenmişsindir. Yani, kimin için yazdığını, kaleme aldıklarının ne denli kitlelere ulaşıp, etkili olabileceğini düşünmeye koyulduğunda enerjinin soğurulmaya başladığını bilirsin.
Buna karşın hala notlar alırsın. Çünkü senin görüş açınla kaydettiğin gündemin, ard arda sıralanmasıyla bir fark yaratacağını zannedersin. Tarihe kayıt düşüleceğini, bundan ders alınacağını umarsın.
Doğal olarak rakibin, çağımızın süper hızlı iletişim ağı internettir. Fetiş sayılabilecek yazma, not alma haline ekran kaydı alamaya başlayarak ihanet edersin. Tutsağı olduğunu bile fark etmezsin o parlak ekranların.
Ruh yoktur ekrandan bilgi kopyalamalarında. Küçük notlar düşemezsin, yorumlar yapamazsın. Ama öyle hızlı akar ki gündem ve bilgi bombardımanıyla seni öyle bir hiçleştirir, yararsız hissettirir ki… Yarışamaz duyguların, düşüncelerin.
Yorgun düşersin. Geçmişle ne övünülen ne de hesap sorulup yerildiği, yalnızca anın tüketildiği tuhaf bir dünyada not alıp almanak hazırlamanın işe yaramazlığı ağır basar.
Değerler üstünden yaşamın anlamlandırıldığı uygar dünyadan hızla koptuğunu gördüğün bir ülkede, not tutmak gereksizleşmeye başlar. Bırak o bilgilere dayanarak almanak hazırlamayı, belirleyemediğin bir gündemin parçası olarak hızla devinimsizleşirsin.
Boş sayfaların sayısı gittikçe artar…
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Merakla beklenen enflasyon rakamları açıklandı!
- Milyonlarca emeklinin gözü 3 Ocak'ta!
- Yapay zeka sağlıkta çığır açıyor
- Asgari ücret ve emekli maaşı hakkında önemli iddia!
- Asgari ücret kaç TL olmalı?
- Yarısı mesleği bırakmayı düşünüyor!
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
En Çok Okunan Haberler
- O sütler zincir marketlerden toplatılıyor!
- SGK binlerce eve yazı gönderdi!
- Ferdi Tayfur'un cenazesindeki kavgayı anlattı
- Çamaşır kurutma makinesi alacaklar dikkat!
- 'Yeşil ve gri pasaportta sistem değişiyor' iddiası
- Yeşil ve gri pasaportlar için açıklama geldi
- Yeni yılın ilk 3 gününde 4 ürün gümrükten döndü!
- Ferdi Tayfur'un 17 yaşındaki oğlu cenazede ortaya çıktı
- Tanju Özcan'a 'Suriyeliler' soruşturması
- Hobi olarak başlamıştı: Şimdi dünyaya satış yapıyor