Feyzi Açıkalın

Anadolu’daki Büşra’lardan, Beşir’lerden ne haber?

20 Kasım 2019 Çarşamba

Sosyal medya fenomeni Büşra Nur Çalar’ın bebeği için yaptığı şatafatlı doğum mevliti gündeme bomba gibi oturmuştu. Mütedeyyin kadının giriştiği bu organizasyon lüks, israf ve görgüsüzlük kelimeleriyle nitelendi.

Tartışma boyutlandı; olayın kültürel değil sınıfsal yönüyle tartışılması gereği belirtildi. İktidar yanlısı medya ise telaşla görüntüleri normalleştirmeye çalıştı.

Antropolog Tayfun Atay ise mevlitin gerçek olmaktan öte, hemen İnstagram’a konacak bir “story” olarak tasarlandığını yazdı. Atay’a göre gerçekliğin, aşınarak bir simülasyon haline geldiği günümüz dünyasının bu topraklardaki temsilcisi de Tayyip Erdoğan’dı.

Erdoğan’ın her türden medyayı da arkasına alarak dizayn ettiği “hakikat aşınımı” Türkiye’sinde, gerçeklikten uzak tuhaf bir yeni yaşam filizlenmişti. Ve bana göre, Atay’ın Post-İslamizm diye adlandırdığı bu evre bütün sosyal sınıfları kapsamaktaydı…

İşin ilginci, Post-İslamizm çağında yaratılan bu ritüellerin, Anadolu’da artık hiç yadırganmadan uygulama alanı buluyor olmasıydı. Doğaldır ki, halkın kendi sosyal çevresi içinde geri kalmama endişesinden başka, öykündüğü bir üst sınıfa transfer olma isteği de bu törenleri bir zorunluluk kılıyordu...

Söz gelimi; evlilik teklifleri, eskinin laf arasında söyleniveren, “Benimle evlenir misin?” in çok ötesinde artık. Romantik bir ortamda göz bebeğine bakarak fısıldama yerine, sosyal medyada en çok beğeni toplayacak yanarlı dönerli, havai fişekli teklifler moda şimdi.

Düğün törenlerini geçiyoruz. Yalnızca, kırsaldaki tarikat ehlinin sazlı sözlü düğünler yapmadığını biliyoruz. Sosyal medyaya yanlışlıkla yansıyan dansözlü görüntüleri ise saymıyoruz!

“Cinsiyet Partisi” var mesela. Hamile kadınların bir siyah balon içine mavi ya da pembe kağıtlar koyup, sonra onu törenle patlatarak doğacak çocuğunun cinsiyetini umuma duyurduğu partiler!

Cinsiyet Partisi bir üst sınıfta “Baby Shower” a dönüşüyor. Organizasyon şirketleri konsept hediyeler, süslemeler, özel pastalar ile kutlamayı bir şölene çeviriyor.

Organizasyonda “Kaka Tayini!” denen bir bölüm var. Annelere kakalı pedler verilerek kendi çocuğunu ayırd etmesi isteniyor. Böylece anneliklerinin niteliği sınanıyor!

Babalarınki ise başka bir alem; aynı ritüel gereğince, oyuncak bebeklerle bebek altının nasıl değiştirileceğinin dersleri veriliyor.

Doğumun olmazsa olmazı ise hastane odaları ve sonrasında evlerin süslemeleri. Hastane odasına ipek çarşaflar, dantelli yatak örtüleri getiriliyor. Süslemenin kalitesinden hastanın gelir düzey tahminleri yapılıyor.

Tuhaflıklar doğumla sınırlı değil tabii ki… Askere gidecek erkeklere mevlit okutulup, yemekler verilmesi artık adetten. Küçük el parmaklarına kına yakılması ise yeni tuhaflık.

Yine, hangi sosyal sınıfa ait olunduğuna ya da yaşam tarzını sürdürdüğüne göre farklılaşabilen doğum günü kutlamaları var. Kadınlar kutlama boyunca değişik kıyafetlerle endam ediyor, sosyal medyada yayınlanmak üzere fotograflanıyor!

Sünnet düğünlerinde çocuk bir prens gibi üstü açık arabalarla gezdirilirken, anneler de mutlaka beyaz tuvalet giyiyorlar.

Kasaba seçkini erkekler ise, daha kolay ilişki kurabildikleri magazin dünyasının hemcinsleriyle olan muhabbetlerini, anı anına sosyal medyaya taşıyarak doyuma ulaşıyorlar.

Sonuçta, Yeni Türkiye’nin gerçeklikten kopartılmış dünyasında yepyeni yaşam biçimleri sergileniyor. Ritüellerin uygulanışı sosyal sınıflar arasındaki farkı ortaya serse bile, bu durum çatışma yaratmaktan ziyade birleştirici etki gösteriyor. Anadolu halkı bu farklılığı üretimden, emekten yana oluşmuş bir haksızlık olarak değil, bir şölenin değişik uygulaması gibi gördüğü için daha şatafatlı olanlarını kıskanmıyor…

İşte o çok meşhur “seçmen konsolidasyonu” böyle sağlanıyor. Gerçekliği yani siyasi iktidarın sürdürmekte olduğu ajandayı saklamaya yarayan bu yeni “uydurulmuş” ritüeller bütünü, AKP seçmenini böyle betonlaştırıyor.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları