Yeni yılın dinleyicisiz konserleri

06 Ocak 2021 Çarşamba

Evimizde oturup online dinletiler izlemeye alıştık. Viyana Filarmoni Orkestrası’nın tarihi yeni yıl konseri TRT 2’den canlı olarak yayımlandı. O görkemli geleneği kaçırmaması için herkes birbirine telefon etti. 2021’in kutlamasında orkestrayı ünlü şef Riccardo Muti yönetti. Doğal ki dinleyici koltukları boştu. Geçen hafta sevgili Zeynep Oral, Muti’yi, onun Leyla Gencer ile yakınlığını ve salonun tarihçesini anlattı.

Ben hâlâ boş salona verilen dinletilere alışamayanlardan birisiyim. İster çiçeklerle donanmış olsun, ister en tarihi mekânda olsun, izleyicinin salondaki enerjisini özlüyorum. Valslerdeki o ağırlaşan, görkemli bitiş kadanzlarının ardından “bravo” seslerini bekliyorum! Şef Muti, elinden geldiği kadar doğal davranıyordu. Her eser bitince izleyici varmışçasına salonu selamlıyor, orkestranın içinde solo yapanları kaldırıp ayrıca alkışlatıyordu. Vals yönetmek de vals çalmak da son derece zor iştir. Çünkü cümleler bir rubato (geniş nefes) ile son bulur. Polkalar da bir o kadar titizlik isteyen enerjiyle yüklüdür. Bütün müzik cümleleri yerine oturuyor, hepsi aynı noktada sesi yükseltiyor veya sesi söndürüyordu. Şef için arkasındaki salonun boş olduğunu bilmesi ne kadar zordu kim bilir. Çünkü izleyici nefesinin gözle görülmez enerjisi eksik kalıyordu. Muti de sonunda yaptığı konuşmada bunun garip, tuhaf bir duygu olduğunu belirtti. Ve en sonunda müthiş bir canlı alkış koptu. Bunlar, daha önceden biletlerini alan izleyicilerin salona yansıtılan alkışlarıydı. Her birinin fotoğrafı ekrana geldi. Canlı alkışı duyan şef ve üyelerin selamlaması bu kez daha içten ve güler yüzlüydü. Salon hâlâ boş olsa da!

CSO’NUN MEZZO YAYINI

28 Aralık tarihinde Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nın yeni binasında, yeni şefi ve yenilenmiş üyeleriyle yaptığı açılış konseri uluslararası Mezzo müzik kanalında yayına girdi. Şef Cemi’i Can Deliorman sağlam vuruşlarıyla kendini kanıtlamış bir sanatçı. Solistler ise tarihte belki de eşi olmayan, aynı nefeste çalan ikiz piyanistlerimiz Güher-Süher Pekinel ve operaların aranan sopranosu Angela Gheorghiu idi. Program, Ferit Tüzün’ün “Türk Kapriçyosu” ile başladı. Pekineller bu konser için Mozart’ın K.365/316a No.10 iki piyano için konçertosunu seçmişlerdi. Bis olarak, bilge ve dengeli yorumlarıyla Lutoslawski’nin parlak yapıtı Paganini Çeşitlemeleri’ni çaldılar. Ardından bestecimiz Özkan Manav’a bu açılış için ısmarlanmış, kısa ama derin anlamlar barındıran orkestra yapıtı “Pluriel” çalındı. Programın devamı popüler orkestra eserlerinin yanı sıra kendine güvenli sahne devinimi ve sesini kullanma ustalığıyla Gheorgiu’nun şarkılarıyla örülmüştü.

Ancak kaydı yapanların oradan oraya savurduğu kameralar, solistler çalarken görüntünün ilgisiz bir orkestra elemanına takılıp kalması, bütün bu özeni gölgeledi. Kayıt gibi kurgu da özenli değildi. Ayrıca sanatçıların adları ve yapıt isimleri artarda yazıldığından o sırada hangisinin hangi yapıtı çaldığı belli olmuyordu.

Her şeye karşın Ankara’nın iyi akustikli, şık bir binaya sahip olması ve uluslararası arenada bu konserin yayına girmesi sevindirici oldu.

HALUK TARCAN’I YİTİRDİK

Gün geçmiyor ki müzik dünyamızdan birini de Covid’e teslim etmeyelim! Geçen hafta Haluk Tarcan’ı (d.1925) yitirdik. Bir halkbilimci, yazar, müzikolog ve piyanistti. Urfa’da dünyaya gelmişti. Büyük ağabeyi ünlü besteci ve beyin cerrahı olan Prof. Bülent Tarcan, ortanca ağabeyi mimar Ercüment Tarcan’dı. Kabataş Erkek Lisesi’ni bitirdikten sonra, Ön Türk kültürü, dili ve tarihi üzerine araştırmalar yapmış, uzun süre Fransa’da yaşamış, orada evlenmişti. İstanbul’da Statzer’in, Siena’da, Salzburg’da Paris’te ünlü hocaların öğrencisi olmuştu. Zengin bir müzik eğitimine sahipti.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Eski bayramlar 10 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları