Evin İlyasoğlu
Evin İlyasoğlu evini@boun.edu.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Çıktık açık alınla on yılda her savaştan

30 Ekim 2024 Çarşamba

Bu hafta Cumhuriyet Bayramı’mızı kutluyoruz. Herkesin ağzında, sokaklarda, TV kanallarında, radyolarda “10. Yıl Marşı” var. Çocuklardan yaşlılara kadar övünerek söylediğimiz marş! Onun bestecisi Cemal Reşit Rey’in de geçen cuma 120. doğum günüydü. Bu yazıya başlamadan önce aklımdan şu cümleler geçiyordu: “İyi ki doğmuşsunuz Cemal Bey, iyi ki müziğimizi çağdaş düzeye getiren adımları atmışsınız. Bugün uluslararası dili konuşan ve kendi tarihindeki kültürü de barındıran yapıtlarınız yeni kuşaklara esin kaynağı olmaya devam ediyor. Onlar da sizin açtığınız yoldan giderek polifonik müziğimizi günün yeni akımlarıyla beziyorlar.”

Cemal Bey, iyi bir piyanist, önemli bir orkestra şefi, iyi bir öğretmen ve her şeyin üstünde rengârenk yapıtlar yazmış bir bestecimizdir. Sultan Cem gibi operası, Üç Saat, Lüküs Hayat, Deli Dolu gibi operetleri, Alabanda gibi revüleri unutulmaz. Orkestra yapıtlarından bazıları ise Türk Manzaraları, Karagöz, Enstantaneler, Çağrılış, Fatih, Türkiye, Ellinci Yıla Giriş gibi başlıklar taşır. Kromatik Konçertosu, Keman Konçertosu, Piyano Konçertosu, Konsertant Parçalar, Sazların Sohbeti, Katibim Çeşitlemeleri, Andante Allegro, zengin renkler içeren yapıtlardır. Ayrıca oda müziği için yapıtları ve kendi çalgısı olan piyano için solo ve dört el çalışmaları vardır: Hatıradan İbaret Şehirde Gezintiler gibi.

Bu hafta Cumhuriyet Bayramı’mız nedeniyle her yerden yükselen 10. Yıl Marşı, yediden yetmişe her kuşağın dilinde olmuştur.

Onunla ilk kez hazırladığım televizyon progrogramını hiç unutamam. Ben yağmurlu bir günde Cemal Bey’in son yaşadığı Serencebey yokuşundaki Yasemin apartmanına giriyorum. O da bana kapıyı açıyor ve “Safalar getirdiniz efendim, buyrunuz lütfen” diyor. Eski İstanbulluların nezaketi, konukseverliği! Değerli müzikoloğumuz Cevat Memduh Altar, Cemal Bey’in vefatından sonra şöyle demişti: “Müzik sanatımızın çağdaş oluşum ve gelişimine öncü olmuş bir büyüğümüzü kaybettik. Ona öncü değil çoksesli Türk sanat müziğinin babası demek şüphesiz daha doğru olur.” Evet, Cemal Bey’in çok kültürlü dünyası, Osmanlı terbiyesi, ailesindeki Osman Hamdi Bey gibi önemli sanatçıların varlığı, onu ayrıcalıklı kılmıştı. Onun yetiştirdiği öğrenciler, Yüksel Koptagel, Yalçın Tura, Aydın Karlıbel, Ertuğrul Sevsay, rahmetli Vedat Kosal, rahmetli Seher Tanrıyar, yorumcu ve besteci olarak müziğimize katkıda bulundular.

Gelelim en canalıcı soruya: Cemal Bey’in yapıtları bugün neden hiç çalınmıyor? Hatta büyük senfoni orkestrası için bestelediği Scherzo Fantastik gibi muazzam bir çalışma bugüne dek hiç çalınmamış. Onun eserlerini tasnif eden en son öğrencilerinden Aydın Karlıbel son derece endişeli bu konuda. 

Her yıl genç bestecilere yeni eserler ısmarlanıyor. Bir kez çalınıyor, bir daha onları duymuyoruz. Öte yanda Cemal Bey’in onlarca eseri raflarda bekliyor. Eskiden notalara ulaşmak sorundu, şimdi telif hakkı Medyan Müzik’te olduğuna göre bu sorun da ortadan kalkmış olmalı. Yalçın Tura yıllar önce eserlerinin tasnif edilmesi konusunda bir öneride bulunmuştu: “Cemal Reşit Rey Salonu’nda bir arşivcinin tasnifle bu arşivi düzene koyması çok önemlidir. Aslında bir CRR Enstitüsü’nün kurulması gerekir.” Ben de şu sıralarda İstanbul Büyük Şehir Belediyesi tarafından CRR Salonu’nun üst katında böyle bir tasnif çalışmasını haber aldım, mutlu oldum.

Cumhuriyet Bayramı’nız kutlu olsun sevgili okurlarım.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Pekineller yeniden 13 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları