Evin İlyasoğlu
Evin İlyasoğlu evini@boun.edu.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

İyimser ve aşk dolu

20 Şubat 2013 Çarşamba

BİFO, SACHA GOETZEL YÖNETİMİNDE MAHLER’İN 3. SENFONİSİNİN İSTANBUL PRÖMİYERİNİ YAPIYOR

\n

* “Bu senfonide felsefe, şiir, resim sanatı, dramatik öğeler, müthiş bir mimari var. İnsanın da sahip olduğu her çeşit duygu: Zafer, yenilgi, utanç, coşku, kötümserlik, iyimserlik, gizemsellik. Bestecinin gençlik yıllarında, mutlu günlerinde yazılmış, güzel melodilerle işlenmiş. Dolayısıyla iyimser bir havada ve aşk dolu çalınmalı.”

\n

Yarın akşam İstanbul’da ilk kez Mahler’in 3 numaralı senfonisi çalınacak. Yüz dakikayı aşan süresi, 160 kişilik kadrosu, kadınlar-çocuklar korosu, mezzosopranosu, sahne arkasındaki çalgıları ve 19. yüzyılın derin çağ sonu duyarlılığıyla tam bir post-romantik başyapıt. 1893-1896 arasında yazılmış. Mahler kendisi ilk kez 1902’de bütünüyle Krefeld’de yönetmiş.
Bu dönemin diğer bestecileri,
Richard Strauss ve Anton Bruckner de uzun süreli senfonileri, betimleyici içerikleri ve geniş orkestra kullanımlarıyla özel bir yere sahiptirler. Post-romantik akım, 19. yüzyılın romantik duygularını doruğa taşımış, yoğun müziksel dokusuyla 20. yüzyıla kapılar açmıştır.
Bugüne dek kayıtlardan duyduğumuz bu senfoniyi ilk kez canlı olarak dinleyeceğiz. Yapıtı seslendirecek olan Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası ilk kez çalacak, şef
Sacha Goetzel de ilk kez yönetecek. Böylece Mahler’in 3. senfonisi bestelendiğinden neredeyse 120 yıl sonra ayrı heyecanlarla İstanbul prömiyerini yapıyor. Şef Sacha Goetzel ile bu coşkuyu paylaştık:
- BİFO’nun artık böylesi dev bir başyapıtı çalmaya hazır olduğuna nasıl karar verdiniz?
Bu yıl BİFO ile dördüncü konser sezonunu bitiriyoruz. Orkestra giderek güçleniyor; her bir üye kendi rolünü çok iyi biliyor. Ben çalışacağımız yapıtın tarihçesini ve tarih içindeki yerini onlara anlatıyorum. İlk CD kaydımızı yaptıktan sonra üyeler bir başka coşkuyla topluluğa sarıldılar. Orkestranın kendine özgü bir sesi oldu. Geçen yıl Mahler’in 6. senfonisini çalınca bunu da yapabileceklerine inandım.
- Bir zamanlar, yarım saat süren ilk bölümden sonra ara verirlermiş, siz ne yapacaksınız?
Mahler kendisi arasız çaldırtmış. Ben de öyle yapacağım. Konsantrasyon bozulur yoksa. Mahler bir şef-besteci. Dolayısıyla her bir yorumcunun rolünü, ondan ne istediğini notanın üstüne yazmıştır. Her yorumcu sanki konçerto çalar gibi bir solist rolü üstlenecektir.
- Bu senfoni Mahler’in derin kültürünün de göstergesi. Dionyonisos kültünden Pan’ın doğasından, Nietzsche’nin felsefesinden dem vuruyor...
Felsefe, şiir, resim sanatı, dramatik öğeler, müthiş bir mimari var. İnsanın da sahip olduğu her çeşit duygu: Zafer, yenilgi, utanç, coşku, kötümserlik, iyimserlik, gizemsellik. Ve her şeyin üstünde aşk! Bestecinin gençlik yıllarında, mutlu günlerinde yazılmış, güzel melodilerle işlenmiş. Dolayısıyla iyimser bir havada ve aşk dolu çalınmalı. Dramatik kurgu öne çıkarılmalı.
İlk bölüm, Pan’ın uyanışı ve yazın başlaması. Sonraki 5 bölüm ise
“Çayırdaki Çiçeklerin Anlattığı”, “Ormandaki Hayvanların Anlattığı”, “İnsanların Anlattığı”, “Meleklerin Anlattığı”, “Aşkın Anlattığı” gibi başlıklar taşıyor. BİFO’nun yanı sıra 3. ve 4. bölümlerde Santa Cecilia Akademisi Korosu, Avusturyalı Superar Çocuk Korosu ile Borusan Çocuk Korosu ve Fin mezzosoprano Monica Groop da yer alıyor.

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Pekineller yeniden 13 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları