İstanbul’un nefes aldığı konser

16 Eylül 2020 Çarşamba

Pazar akşamı Harbiye Cemil Topuzlu Açık Hava tiyatrosu, Cem Mansur yönetiminde Cemal Reşit Rey Salonu Orkestrası ve genç kemancı Naz İrem Türkmen solistliğindeki konserle sarsıldı. Uzun zamandır özlenen böylesi bir ortamın içinde herkesten mutluluk izlenimleri duydum. Ne yazık ki ben bu konserde bulunamadım, ama bir dostum canlı yayın yaparak dinlememi sağladı. Bizet’den Carmen Süiti, Sarasate’den “Zigeunerweisen”, Çaykovski’den İspanyol Dansları ve Rimski-Korsakov’dan İspanyol Kapriçyosu gibi alımlı parçalar seçilmişti. 

Cem Mansur’un hünerlerinden birisi de programlarında izleyiciye öğretici olduğu kadar zevk veren yapıtlar seçmesi ve onları konser öncesinde keyifle anlatması. Bu konserin bir sürprizi de İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun eşi ve çocuklarıyla birlikte izleyiciler arasında olmasıydı. Onu yine ailesiyle birlikte birkaç yıl önce Boğaziçi Üniversitesi’nde düzenlediğim Albert Long Hall konserlerine de konuk etmiştik. Betin Güneş yönetimindeki Almanya’dan gelen orkestra çalıyordu. Sonra öğrendik ki, büyük oğlu Betin’den piyano dersi alıyormuş.

Naz şanslı bir çocuk

Naz’ın çalışmalarını ve ailesini yakından bildiğim için bu yazımda onu okurlarıma biraz daha tanıtmak istedim. Çok şanslı bir çocuk Naz. Yeteneğini küçük yaşta fark eden ailesi onu doğru ellerde yetiştirmeye çalışıyor. Hocaların önerilerini dikkatle dinliyor ve uyguluyorlar. Annesi, babası, 12 yaşındaki piyanist erkek kardeşi, teyzeleri ve özellikle ismini taşıdığı anneannesi Nazire Argeşo onun çevresinde pervane oluyorlar. Naz-İrem, “Nazirem”den üremiş iki isim. Anneannesi ona yurtdışındaki kimi yarışmaya ve ustalık sınıfına giderken eşlik ediyor, nice yarışma sonucunu beklemenin heyecanını birlikte yaşıyorlar. Bugüne kadar kazandığı birçok yarışma arasında en önemlileri 2019’daki Belçika Grumiaux Uluslararası Keman Yarışması Birinciliği; 2018’de Ukrayna Odessa Uluslararası Keman Yarışması’ndaki on yedi yaş altı kategoride Büyük Ödül ve Artistik Kişilik Ödülü. 

Naz’ın büyük dedesi Türkiye’de orkestracılığa çok emek veren, İstanbul’da Cemal Reşit Rey’in kurduğu ilk senfonik orkestranın 45 yıl boyunca başkemancısı olan Semih Argeşo. Onu bizim kuşaklar, radyodaki “Semih Argeşo ve Yedi Kemanı” programlarıyla da tanırlar. Naz’ın annesi klarinetçi. Teyzeleri de konservatuvarda okumuş, ailede hemen herkes bir çalgı çalıyor. Bütün ailenin Naz’ın üstün başarısında payı var. 

Naz, 14 Temmuz 2006’da İstanbul’da doğmuş. Yedi yaşında İstanbul Devlet Konservatuvarı’nda Aslı Erdal ile kemana başlamış. Halen Prof. Ceyda Uzgören’in öğrencisi. Özel olarak Muhammedjan Turdiev ve Münih’e gelip giderek Sonja Korkeala ile çalışıyor. Pekineller’in öncülüğünde ve TÜPRAŞ sponsorluğunda yürütülen “Dünya Sahnelerinde Genç Müzisyenler” projesine seçildikten sonra birçok ülkede ustalık sınıflarına ve yarışmalara katıldı. Ayrıca bu yıl Üsküdar Amerikan Lisesi’nin sınavını kazandı. Şimdi, müzik dünyasının yanı sıra o kurumun da öğrencisi olarak eğitimine devam edecek.

Konserde “Zigeunerweisen”i bütün incelikleriyle çaldıktan sonra, bis olarak Özkan Manav’ın solo keman için 2011’de bestelediği “Horon”u da ateşli bir yorumla seslendirdi. 

Naz artık uluslararası kariyere iyice hazır görünüyor. Giderek sahneye daha dik, daha güvenli çıkmaya başladı. Kemanını, sahnede olmayı ve izleyicisini de çok sevdiği belli oluyor. Pekinel destekli bu yetenekli ve bilinçli çocuklar ise artık bir “ekol” haline gelmeye, dünyanın birçok sahnesinde ünlenmeye başladılar. 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Eski bayramlar 10 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları